Cuma 02.01.2015

Sırrıberk ARSLAN: Yeni bir yıl mı?

2015 yılının ilk buluşmasında adım gibi eminim ki bu yazıyı okuyan her 10 kişiden 9'u benimle hiç de aynı fikirde olmayacağı gibi 'hadi be sen de' diyecek. Çünkü benim için yeni bir yıl denen kavram yoktur. Değişen tek şey bitmiş bir takvimin yenisiyle değiştirilmesi… Serintepe İlköğretim Okulu'nda 3, 4 ve 5'inci sınıfında yılsonuna 3-4 hafta kala öğretmenlerimizin klişeleşmiş 'Yeni yıldan beklentilerimiz'i yazdırdığı ev ödevinde isteklerimi, 'Babam şunu alsın, annem bunu yapsın' diye sıralardım. Bunları yazarken, ne çocuk gözüm, ne çocuk gönlüm doymak bilmezdi. O kadar çok şey istediğim halde yılsonu geldiğinde geriye dönüp bakardım elimde sadece özenle yazdığım ev ödevimi çok beğenen öğretmenimin verdiği 'Pekiyi' notundan başka bir şey görmezdim. Büyüdükçe isteklerim bitti ve anladım ki; 31 Aralık ne ise 1 Ocak da o. Bu nedenle yıllardır yılbaşını hayata karşı beklenti, yaşam ve düşünce şeklimi yeniden değerlendirmek, hayata bakış açımı yeniden gözden geçirmek için bir fırsat olarak görmedim. Birçok insan yeni yılla birlikte hayata yeni bir başlangıç yapmak ister. Yeni umutlar, yeni beklentiler, yeni hedefler belirler. Bana göre, insanın geçmişteki yaşantılarından bir gecede kurtulup yepyeni bir hayata başlayacağını düşünmesi hayalcilikten öte gidemez. Sizi bilmem ama benim için yeni bir yıl, yeni bir sayfa demek değil. Bu yüzden kimse kusura bakmasın ve benden beklemesin ki; sahtekârları, dolandırıcıları, kendini beğenmişleri, kendilerini onca yıl toplum içinde ayrıcalıklı görüp sonunda eşekten düşmüşe dönenleri unutacak değilim. 364 gün yaptıklarımı ve yaşadıklarımı (yanlış da olsa) 365'inci gün terk etmenin bana bir fayda sağlayacağını düşünmem. ' O zaman o yapılması gerekiyormuş ki yapmışım' der çıkarım işin içinden. İşte bu yüzden 2014'te ve daha öncesinde ne isek, 2015'te de o olacağımızı, yeni yılda yine Kahramanmaraşlı için 'iyi' olanın değil 'en iyi' olanın belirlemesinde yüzde 100 etkili olmasak da dilimiz döndüğünce, kalemimiz tuttuğunca mücadeleyi kendimize namus borcu sayıp, bu Büyükşehirdeki küçük kafalılarla, hırsızlarla, "Bu boğazdan tek kuruş haram geçmedi" deyip malın hamuduyla götürülmesine öncülük edenlerle, devletime, halkımın seçtiği hükümetime kumpas kuranlarla, et ve tırnak gibi birbirinden ayrılmaları mümkün değilken gerek ırkçılık, gerek siyasal düşünceleriyle ülkemin huzurunu bozanlarla Sırrı berk Aslan'a yakışır biçimde mücadeleye devam edeceğim. Haaaa… Ben sadece 31 Aralık gecesi değil, 365 gün Allah'tan önce aileme, sonra eşime, dostuma ve tüm masum insanlara "hayırlı kazanç, sağlıklı, sıhhatli ve mutluluk dolu günler" diliyorum. Hepinize iyi haftalar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.