Melih ABİ: Görev kargaşası insan sağlığını tehdit ediyor

Adana'dan bir okurum görev kargaşası ile ilgili şikayetini dile getirmiş. Diyor ki; "Eski dönemlerde şehir içinde ve ilçelerde belediye başkanlığına bağlı zabıta müdürlükleri bulunur ve görevleri gereği tüm gıda, yiyecek, içecek, imalat, fırın, lokanta, pastane, kasap, seyyar satıcı, açıkta gıda satan vs. meslek gruplarını kontrol ederlerdi. Temizlik ve hijyen şartlarına uymayanlara ya kapatma ya da ağır cezalar keserlerdi. Şimdi bu görev Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına bağlı il ve ilçe tarım müdürlüklerine verildi. Zabıta olarak hiçbir şey yapamıyorlar. Alo Gıda (174) hattını arayıp yiyecek içecekle, seyyar satıcılarla ilgili sağlığa zararlı olan durumları şikayet ettiğimizde aldığımız cevap şöyle: "Ruhsatlı vergi kayıtlı iş yerleri denetimleri bizim sorumluluğumuzda ama seyyar satıcılar ve sokaklarda açık gıda satanlardan zabıta sorumlu." Ben inanıyorum ki satıcılar konusunda hijyenik olmadığı yönünde herkes hemfikir. Ortaya çıkan görev karmaşası sonrasında meydan insanların sağlığını hiçe sayanlara kalıyor. Herkes kendine göre bir yeri işgal edip parselliyor. Buralarda da keyiflerine göre satış yapabiliyorlar. Kenti yöneten idarecilerimizi sağlık konusunda duyarlı olmaya davet ediyorum. Zabıta Tarım Müdürlüğü'ne, Tarım Müdürlüğü zabıtaya topu atarak sorun çözemez." Şikayeti köşeme taşıdım. Umarım dikkate alınır.
MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜ YAŞLI ADAMIN AYAĞINI KIRMIŞ
Adana'dan yine motosiklet terörü ile ilgili bir yazı yazacağım. Maalesef sorun çözülemediği gibi gittikçe de büyüyor. Kanal tarafından bir okurum aradı. Yaşlı adam karısı ile birlikte yakınlarının düğününe gitmiş. Bir süre kaldıktan sonra da düğün salonundan ayrılıp eve dönmek istemiş. Tam kapının önünde, hızla ilerleyen bir motosiklet sürücüsü yaşlı adama çarpmış. Sonra da karanlıktan faydalanarak kaçmış. Vahap Kayışşahin'in ayağı kırık ve alçıya alınmış. Şimdi yatağa mahkum oldu. Çarpan motosiklet sürücüsü hala kayıp. Eğer önlem alınmazsa motosiklet sürücüleri bu pervasızca hareketlerine devam edecekler. Zaten kazada kendileri yaralandığı zaman hemen mahkemeye koşuyor, ya 'sinirlerim bozuldu' ya da 'mağdur oldum' diyerek yüksek meblağlarda tazminat davası açıyorlar.
GÜLMECE
Arkadaşı Karadenizliye sormuş: "Yalnızken kendi kendine konuşma huyun var mıdır?" "Ben kendi kendime konuşmam, demiş Karadenizli. Adamı gözümün önüne getiririm, öyle konuşurum."
Yaşadığınız kentte, oturduğunuz mahalle ve sokakta hangi sorunu yaşıyorsanız bana yazın, çözüm bulalım Fax: 0322 459 84 20