SIRRIBERK ARSLAN: Densiz ve dengesiz

Benim gibi bir günahkârın duaları kabul olur mu bilmem ama "Sen aklıma mukayyet ol Ya Rab, nolur başka günahlar işlemeyeyim" diyeyim hiç olmazsa… Zaman zaman karşıma çıkan akıl tutulması gibi konuların kimine gülüp geçiyor, kimine de rahmetlik babamın "Arkadan gelen sese kulak verme oğlum" nasihatine sayıp gidiyorum. Amma velâkin densizin biri çıkıp ne sabır, ne din, ne de iman koyuyor adamda. Allah'tan korkmayıp "Onca günahıma bir tane daha eklense ne olur" deyip başlayacağım da yasalar elimi bağlıyor. Yoksa ne hoş şeyler yazacağım bazı godoşlara… "Vekiliniz olacağım" diyerek Kahramanmaraşlıların karşısına çıkıp aday adaylığını açıklayan Prof. Dr. Ahmet Eycil'i tanımayan yoktur. Bugün sizlere üniversitede ders saatinde Atatürk'e 'Put' dediği için hakkında 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' davası açılan, meslekten ihraç edilmesi ve memuriyetten yasaklanması için Sütçü İmam Üniversitesi tarafından karar alınan ancak YÖK tarafından onanmayan şahsı muhteremden bahsedeceğim… Bu adam yırtıktan çıkar gibi; geçen hafta İstiklal Mahkemeleri'nce idam edilen ve aralarında Ulu Cami müezzini Hafız Mehmet, İnşallah Maşallah Ali, Pekmezci Hacı Hüseyin, Kuytu Muhtarı Hafız Mehmet, Molla İbrahim, Bayraktar Hamdi ve Nalbant Ahmet'in 1925 yılındaki İstiklâl Mahkemeleri'nce Şapka Kanunu'na muhalefet yüzünden değil, adi bir suçtan idam edildiğini zırvaladı. Kimsin sen kardeşim! Necisin? Neyin peşindesin? Bu pervasızlığı, bu densiz ve dengesizliği yapma yetkisini sana kim verdi? Sen kendini ne sanıyorsun? Amacın ne? Ey Ahmet Eycil, senin aklın yerinde mi? Vallahi merak ediyorum. Yahu adam sen ne dediğinin farkında mısın? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Bir caminin imamını bile hırsızlıkla suçlayacak kadar haddini aşan bu konuşmayı sana kim yaptırdı? Bu ne dengesizlik ve densizlik Ahmet Eycil? Ey Ahmet Eycil, ağzın torba değil ki büzelim. Kim verdi, nereden, nasıl aldın bilmem ama isminin başına bakınca Profesör yazıyor. Böyle durumlarda hep aklıma "Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok. Ne elbiseler gördüm içinde insan yok" sözleri gelir ne hikmetse… O ağzından çıkanların, sadece inançları uğruna asılanların bugün yaşayan yakınlarını değil, tüm Kahramanmaraş halkını rencide ettiğini belki idrak edemiyorsun ama sana bir nasihatim var Ahmet hoca, hiç vakit kaybetme derhal Kahramanmaraş halkından özür dile.