Erhan ÖZMEN: Ekonomide moral yükseltme çalışmaları

Zirveye doğru soluk almadan koşan dolar, küresel ekonomide yaşanan durgunluk, yavaşlayan büyüme, seçim süreci derken üzerine bir de hayır söylemezlerin bilinçsiz konuşmaları eklenince iş dünyasının morali düşüşe geçti. Geçen hafta yazdım, hükümet bu durum karşısında harekete geçti ve reel sektöre yönelik bir yatırım teşvik paketi açıkladı diye. Bu hafta da moral yükseltme çalışmaları devam etti. KOSGEB destek mekanizmalarında değişiklikler yapıldı. KOSGEB daha güçlü bir şekilde KOBİ'lerin yanında olacak bundan sonra. Öte yandan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin düzenlediği 8. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası'nda 60 sektörün sorunlarını dinleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, vergi indirimi müjdesi verdi. Sektörlerin sorunlarına çözüm getirecek uygulamalardan bahsetti. Aslında ekonomi yönetimi zaten çok öncesinden çalışmalara başlamış, ekonomik dönüşüm programı hazırlamış, bu kapsamda üç paket açıklamıştı. Son yapılanları, dönüşümü destekleyecek alt çalışmalar olarak değerlendirmek lazım. Davutoğlu, TOBB'daki şûrada, benim başta söylemeye çalıştığım gibi; "Şu anda kamuoyunda olumsuz bir intiba yaymaya çalışan çok çevre var" dedi. İş dünyası olarak beklentimiz gerçeklerin üstünün örtülüp tozpembe tablolar çizilmesi değil. Söylemler eylemlere yansır, o nedenle biraz daha dikkatli davranmak gerek çünkü ekonomi buluttan nem kapıyor.
Dünyada marka, ülkede tu kaka
Türkiye un ihracatında dünya şampiyonu. Çünkü dünyanın en kaliteli ununu üretiyoruz. Çünkü dünyada "Türk unu markadır" bilincini oluşturmayı başardık. Dünyanın 109 ülkesine yaklaşık 2 milyon ton un ihraç ediyoruz. Dünya 'Türk unu markadır' diyerek Türkiye'den un almaya devam ediyor. Türkiye'de ise maalesef her gün medyada birileri 'ekmek düşmanlığı' yapıyor. Ekmek bilinçli bir şekilde yapılan algı yönlendirmesi ile bir kenara itiliyor. "Ekmek yeme, tu kaka" deniyor. Eğer buğday zararlıysa Tarım Bakanlığı buğday ekmeyi yasaklamalı, eğer ekmek zararlıysa Sağlık Bakanlığı ekmeği yasaklamalı. Oysa ekmekte üretim ve tüketim alışkanlıkları değişiyor. Beyaz ekmek tüketimi son yıllarda giderek azalıyor. Ekmekteki kül miktarı artırıldı, tuz oranı düşürüldü. Dolayısıyla zaten 10 yıl öncesine göre daha sağlıklı ekmekler tüketiyoruz. Yeni çıkarılan ekmek tebliği ile ekmeğin içindeki tuz oranı daha da düşürüldü. Fırıncıların katkı maddesi kullanması yasaklandı. Ekmeğin içindeki un oranı dahi azaltılıp, tahıllı una ağırlık veriliyor. Tahıllı unun sağlığa hiçbir zararı yok, aksine faydası vardır. Tüketici artık tam tahıllı ekmeğe yöneliyor. Denetlenen ekmekler, denetlenen fırın ve un üreticileri olduğu sürece ekmekte sağlıksız hiçbir durum söz konusu olamaz. Un sanayicileri olarak bu zamana kadar göstermiş olduğumuz hoşgörüyü bundan sonra göstermeyeceğiz. Bundan sonra konuyu hukuki süreçte ve bilimsel araştırmalar düzeyinde takip edeceğiz.