FIFA (Federation Internationale de Football Association) 1904 yılında sporun kardeşliğin ve rekabetin evrensel değerlerini bütün dünyaya yayma amacıyla kurulmuştur. Bu düşünce ile gelişen FIFA futbolu sadece sportif değil aynı zamanda finansal bir kuruluş haline dönüştürmüştür. Böylece futbol 1990'lardan itibaren endüstriyel bir rekabet ortamı halini almıştır. Gelişen futbol ekonomisini yönetmenin cazibesi de artmıştır. Zengin ülkelerin sahip oldukları finansal güç futbolda haksız rekabeti beraberinde doğurmuştur. Futbolda teşvik şike ve yolsuzluklar dünya çapında gözlemlenmeye başlanmıştır. Sportif değerleri korumak amacıyla kurulan FIFA ne yazık ki bu yolsuzlukları önleyemediği gibi FIFA yöneticileri de bu yolsuzluğa bulaşmıştır. İsviçre Adalet Bakanlığı 100 milyon doların üzerinde rüşvet alındığı iddiasıyla aralarında iki FIFA başkan yardımcısının da bulunduğu yedi FIFA görevlisi hakkında soruşturma açtırmıştır. UEFA ve ulusal federasyonlar yolsuzluklarla mücadele için iç denetim birimlerini aktif olarak çalıştırmalıdır. Spora olumsuz etkileri olacak nedenler ayrım yapılmaksızın hukuki düzenlemelerle önlenmelidir. Sporun temel amaçları olan barış dostluk dayanışma ve adil rekabet ilkelerine bağlı kalınarak yolsuzluklarla mücadele için ciddi adımların atılması gerekiyor. Kar amaçsız ve spor etiği için kurulan FIFA'nın böyle bir yolsuzluğa bulaşması yöneticilerin kişisel rant peşinde koşması FIFA'yı derinden yaralamıştır. FIFA'nın yönetim ve denetim biçiminin yeniden gözden geçirilmesi ve sportif organizasyonların hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda yapılması spor etiği için en uygun en eşitlikçi sistem olacaktır.