ERHAN ÖZMEN: Sıcak, kitap, İran

Çok sıcak günler yaşıyoruz… Tepede güneş, çevremizde ateş çemberi ve siyasi gündem… Bu günlerde "Şu an ne yapmak isterdin?" diye sorulan soruya alınan cevabın yüzde 70'i "Uzanıp şezlonga kitap okumak istiyorum" şeklinde olur. Çünkü biz okumayı seven bir toplumuz (!) Yani hepimiz fırsatı bulsak da okuyacak zamanımız yok (!) Çünkü kitap sadece yazın okunur, şezlongda okunur ama bizim buna fırsatımız yok. Çok çalışıyoruz, bir hafta tatilimiz bile yok ki şöyle sayfa sayfa gazeteler, cilt cilt kitaplar okuyayım da entelektüel birikimimize katkı sağlayayım. İşte bu fırsat yokluğundan, çok çalışmaktan, tatil yapamamaktan dolayı olsa gerek, TÜİK'in ilk defa açıkladığı kütüphane istatistiklerine göre kütüphane ve kütüphaneden yararlanan sayısı azalıyor. Şimdi diyeceksiniz ki artık kütüphaneye ne gerek, internet devasa bir kütüphane. Evet haklısınız. Ama yine de bu okumayan bir toplum olmamız gerçeğini değiştirmiyor. Kitap okumak ile kalkınma arasında olumlu bir ilişki olmadığını söyleyebilir miyiz? Geçen hafta 'İran Türkiye için önemli fırsatlar barındıran hedef pazar konumunda' demiştik. Fırsatı doğru değerlendirebilmek için İran'ı anlamak, yaşam tarzlarını bilmek, İranlı tüketicinin taleplerine daha doğru cevap verebilmek adına çok önemli. Bunları öğrenmenin, onları anlamanın birinci yolu elbette pazarı keşfe gitmek, ikili ilişkiler kurmaktır. Türk iş dünyası bunun için harekete geçti bile. Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği'nden 40 kişilik bir işadamı heyetinin İran'ı keşfe gitmesi, Türkiye ile İran arasında serbest bölge kurulması için çalışmaların başlaması, birçok şirketin İran'ı ilgi alanına alması ve birkaç gün önce Türkiye Genç İş adamları Konfederasyonu (TUGİK) Başkanımız sevgili Erkan Güral'ın doğum günümü kutlamak için aradığında Tahran'da bulunması da bu yönde atılan önemli adımlar olarak gösterilebilir. Bu ikili ilişkileri kurarken Şems-i Tebrizi'nin beyitlerinden okumak, Fars edebiyatı üzerine iki kelam etmek, bir İran yemeği ile sohbeti lezzetlendirmenin kazancı sizce kaç bin dolardır? Ya da Bill Gates'in hayat hikayesini okuyarak edineceğin vizyon ile işine devam etmenin kazandıracakları? Yurt içinden ya da yurt dışından gelen müşterilerimize, dostlarımıza Çingene Kızı mozaiğinin hikayesini anlatamadıktan sonra Zeugma dünyanın en büyük mozaik müzesidir desek ne olur? Gaziantep mutfağının özel lezzetlerini tattırdığımız müşterilerimize Gaziantep mutfak kültürünü ve yemek tariflerini en iyi anlatan kitabı öneremedikten sonra ne hükmü kalır Ali Nazik'in? Biz iyisi mi kitap okumak için şezlongu beklemeyelim… Huzurlu, mutlu ve sakin hafta sonu dileğiyle…