Mehmet BONCUK: Arı kovanı gibi

40-50 yıl öncesine kadar Anadolu'nun küçük bir kenti iken sanayileşme hamlesiyle bir anda öne çıkıveren, ülkeye değil bölge ülkelerine bile örnek gösterilen bir kent haline gelen Gaziantep her türlü övgüyü hak ediyor. Bugün komşu iller başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanından insanların ekmek kapısı haline gelen Gaziantep'in başarısının temelinde sadece Allah'ın "Yürü ya kulum!" demesi yatmıyor. Elbet her şeyin başı Allah'ın takdiri ama çabalamayınca hiçbir şey olmuyor, yerinde yatan aslan dahi olsa kursağından bir şey geçmiyor. "Coğrafya kaderdir" demiş ya bilgin İbni Haldun, Gaziantep'in kaderi biraz coğrafik konumuyla da ilgili. Zorlu şartlar altında yaşayan insanın azmi nasıl çelik gibi kuvvetleniyorsa pek çok şeyden yoksun Gaziantep'in halkı da bu minval üzere sergilediği performansla bugüne gelmiş. Sınırlı tarım gelirleri ve olmayan devlet yatırımları insanları her şeyi kendileri yapmak zorunda bırakınca ortaya sanayi ve ticaretin başını çektiği böylesine bir başarı öyküsü çıkmış. Zanaatkarlardan küçük ve orta ölçekli işletmelere, şirketlerden dünya çapında holdinglere uzanan yol da epey dikenli ve taşlı. Yokluk içinde mücadele eden Gaziantep insanı bugün çabasının nimetlerini topluyor. Küresel çapta yaşanan ekonomik krize rağmen hala ülke ekonomisinin iki katı büyüyeme devam eden Gaziantep insanı kazandıklarını yine kentine yatırarak bir kartopu misali büyümeyi daha da hızlandırıyor. Adı neredeyse kent ile özdeşleşen Abdulkadir Konukoğlu'nun ünlü "Dünyada Türkiye, Türkiye'de Gaziantep" sözlerinde karşılık bulan bu anlayış kentin tamamı tarafından sahiplenildiği için Gaziantep komşuları başta olmak üzere pek çok kente fark atıyor. Burada sadece işin para boyutunda olanlar yok, kentin atanmış veya seçilmiş idarecileri de yaşanan değişim ve hızlı gelişmeye bir şekilde ayak uydurmaya çalışıyor. Bugün projesine üstüne proje üreten meslek örgütleri kendi cephelerinden kentin vizyonunu genişletmeye devam ediyor. Yerel yöneticiler de hızla büyüyen kentin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor, gelecekle ilgili önemli planlara imza atıyor. Hal böyle olunca sanayiden ticarete, turizmden eğitim ve sağlığa varana dek geniş bir yelpazede projeler, çalışmalar ortaya çıkıyor. Buranın bir önemli özelliği de onca mücadele ve rekabette insanların birbirlerine çelme takmaması, aksine el ele daha da büyümeye, gelişmeye çalışmasıdır. Gazi kentin yokluk dönemlerindeki birleşme ve mücadele bugün "Ortak Akıl" olarak kentin üstünü bir koruyucu şemsiye gibi kaplayıp geleceğe daha umutlu bakmasını ve emin adımlarla yürümesini sağlıyor. Boşuna dememişler ya; nerede birlik orada dirlik!