Sırrıberk ARSLAN: Dinleyin FETÖ'cü hainler

Ebette ki bir zamanlar safiyane duygularla inancı ve yardımseverlik duygusuyla onlarla beraber olmuşlar kadar, gerçeğin ortaya çıkmasıyla onlara kapılarını kapatıp yüzünü milletten yana dönenleri hele hele de geçirmiş olduğumuz bir yerel, iki genel ve bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce onlara sırt çevirenleri sözlerimden tenzih ederim. Sözüm, 17/24 Aralık darbe girişimine teşebbüs edenlere o günlerden sonra da yukarıda saydığım demokrasi sınavı seçimler arifesi, seçim süreci ve hâlâ inatla, ısrarla bu hak ve emek gaspçılarıyla, vatan ihanetçileriyle birlik olanlaradır. Onların da bu memlekette kim olduklarını ağzımızın içindeki 32 diş gibi biliyoruz. İyi okuyun, FETÖ/PDY'nin Kahramanmaraş'taki bozuntuları; Açın o soysuz köpeklerde bulunanlar kadar uzun kulaklarınızı… Sağda solda kuduz köpeklerin salyalar akıttığı gibi bu mücadeleyi veren insanlara havlama sesleriniz ve kapalı kapılar ardındaki ürümelerinizi bırakın ve dinleyin. Türkiye'nin dört bir köşesindeki FETÖ operasyonlarına rağmen 'Kahramanmaraş'ta olsa şimdiye kadar olurdu' deyip/sanarak kıçınızdaki korkuyu umursamaz bir görüntü verseniz de boşuna umutlanmayın; adalet er veya geç amma mutlaka tecelli edecek. Dağdaki cinayeti yıllar sonra ortaya çıkaran bir rüzgarın getirdiği kan lekeli dikenin sapı gibi, banka hesaplarınızdan, başta Pensilvanya olmak üzere gittiğiniz cemaat organizasyonlarının, aslında para nakli yapılan ama sizin gezi görüntüsü verdiğiniz seyahatlerinizin uçuş ayrıntılarından, telefon kayıtlarınızdan (boşuna numara değiştirmeyin eski kartınızı yakmak değil yutsanız da işe yaramaz), mal varlığınızdan vergi gideri olarak koyduğunuz bağış makbuzlarınızdan, yedi sülalenizde son 10 yıl içinde devlet kadrolarına sızmışların nasıl adım attıklarının ayrıntılarına, haftalık sohbet adı altındaki toplantılarınızı belgeleyen güvenlik kamera kayıtlarına vs. vs. hepinizin inanın röntgeni değil yüksek teknolojili 256 bitlik görüntüleme yapan MR'ı devletimin elinde. Şehir imamınızdan himmet mutemetçinize, organizatörünüzden finansçınıza kadar sizi soysuz omurgasızlar, adalet karşısında sizi hesap vermekten, ne saçı jöleliler, ne de boynu kravatlılar kurtaramayacak. Er veya geç, adalet karşısında yaptığınız adaletsizliğin, hak gaspının, emek hırsızlığının, vatan hainliğinin hesabını vereceğiniz gün gelecek. Yıllarımı verdiğim ne adliye koridorlarında, ne mahkeme salonlarında, ne de bir dönem meslek hayatımın uzun yıllarında adeta ikinci evim olan Emniyet'in her şubesinin odalarında hiç "Ben suçluyum/ masum değilim" diyene rastlayıp duydum. 'Bu Suçlama iftira', 'Amacım bu değildi', 'Suçsuzum, böyle olsa yapmazdım', 'Bilmiyordum, farkında değildim' diyenlerin kendi bestelediği yalan şarkıları dinleyerek büyüdüm. Elbette o hesap sırası size de gelecek. Elbette ben ve benim gibi bu şehirdeki yüz binler o hesabın adalet karşısında tecelli ettiği günü bayram günü niyetine kına yakarak kutlayacak. Biz vatanını, milletini sevenler sabrı, aynı yola can koymuş devletimin görevlileri de 'toplayın' emrini bekliyor.