Maraşın dağlarnıda sizin için de açan bir çiçek var

Fotograf sanatçısı Arif Avize, bu dizeleriyle anlatıyor objektifine yansımış bu kentin daglarındaki kar çiçeklerinin durumunu. "Azmin, cesaretin, mücadelenin ve dirilisin sembolü olan bu çiçekler, insanogluna ilham kaynagı oldular, ders verdiler, güç verdiler, örnek oldular. Bazen isimlerimiz oldu bu çiçekler, bazen romanlara hikâyelere konu oldular, destan oldular yıllar yılı dillerden düsmediler" diyen Arif Avize "Beni seven ölüme katlanır" diyen kardelenle ilgili bir soru ve ona verilen cevabı anlatıyor.
"ÖLÜMÜ GÖZE ALIR"
Kardelene sormuslar, "Bütün çiçekler sıradan yerlerde açıp insanlara yakın dururken, sen neden böyle yüksek daglarda ve özellikle uçurum kenarlarında açarsın?" Kardelen cevap vermis, "Gülü seven dikenine, menekseyi seven rengine, beni seven ölümü göze alır demis." Avize objektifine takılan birbirinden güzel çiçeklerin öyküsünü de söyle anlatıyor:
HERKESE BİR ÇİÇEK
Kahramanmaraş Toros-Amanos daglarının 1600 rakımlı birçok lokasyonunda bu çiçeklere rastladık ve fotograflama imkanı bulduk. Son 3 yılın subat- mart aralıgında çekilen bu fotograflar bizlere dogadaki dirilisin resitalini sundular adeta. Onları fotograf karesine dökerken yasadıgım hazzı ve aldıgım lezzeti anlatmam mümkün degil. Sizlerin de bu güzellikleri bir nebze olsun fotograflarla yasamasını istedim, elimden geldigince bir kolaj yapmaya çalıstım. Eger vaktiniz olur da ve yolunuz bahar aylarında düserse daglara, unutmayın ki o daglarda her zaman sizin için açan bir çiçek vardır. Ömrünüz her daim çiçek çiçek bahar olsun.
"Üzülme!
Tasa ettigin ne ki
Sabahı özleyen bir çocuk düsün olsun
Kirli ellerine oyuncagını kıstırıp
Kendi masalını çekip üstüne
Kaf Dagı'nda uyusun.
Tasa ettigin ne ki?
Üsüdügünde bir çiçegin olsun karlarda
Sen üzülme büyüsün, çiçek açsın yürüsün.
Alnında çizgileri örten bir gülümsemen olsun
Önüne düsürmedigin bir dik basın
Bogazına dügümlenmeyen asın olsun
Aradıgını bulan bir gözün
Selam ile agzından çıkan sözün
Kendini karsına alacagın yüzün olsun
Tasa etme,
Üzüldügün ne ki?"