Sırrıberk ARSLAN: Hipnozdan kurtulup teslim olun

Bugüne kadar defalarca yazdım, bundan sonra bilmem kaç defa daha yazacağım. Yazacağım çünkü bu dava ülkesini, milletini sevenlerin davası. Ayrı renkleri sevsek de, ayrı takımları tutsak da, bu ülke bizim ülkemiz. Bu ülke Türkiye Cumhuriyeti ve atalarımız geçmişte kurmak için Çanakkale'de oluk oluk kanlarını akıttı. Şimdi bu ülkeye göz dikenlerin gözlerini çıkarmak için kardeşlerimiz gözlerini dahi kırpmadan şehadet şerbetini içiyor.
Bu ülkeyi bölmek için anayasal kurumlarına paralel olarak yapılanan 'Paralel Yapı', yani terör örgütüyle bugün ülkesini seven polisi, savcısı, hakiminin verdiği mücadeleye hâlâ bir hükümet-cemaat meselesi olarak bakan ve algılayan ahmaklar artık kafanıza şunu sokun: Bu mücadele devletin mücadelesi, hangi hükümet gelirse gelsin bu mücadele durmaz ve duraksamaz.
Eyyy Kahramanmaraş'ta Fetullah Gülen'in hipnotize ettikleri…
Kurtulun artık bu hipnozdan. Kendisini ve hazırladığı yapıyı, Türkiye'den, aile bağlarından, bu ülkenin bu milletin geleceğinden daha önemli görerek devletle savaşmayı bırakın.
Kaçamazsınız. Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz. Vereceksiniz çünkü çok şükür bugün bu memlekette gelecek kaygısı olmayan, temsil ettiği makamın koltuğunu sırtına alan değil, o koltuğu altına alıp oturanlar, makam sevdalısı değil 'devlet aşığı' olan görünen ve görünmeyen görevliler var.
İşte size en taze örnek, Rüstem Çetinkaya. İmam efendi nereye kaçabildi? Kaçamaz. Firarda olanlar gelin Fetullah Gülen'in hipnozundan kurtulun. Sizin yıllardır bu memlekette insanlara kusturduğunuz kana karşılık adaletin kestiği parmak kanamaz ve acımaz. Gelin insan gibi teslim olun.
Bakın size bir kez daha söyleyeyim…
Bırakın ağzınızdan aldığınız nefesi, korkudan kıçınızdan çıkan sese kadar devletimin kurumlarının her şeyden haberi olur. Muz cumhuriyeti değiliz. Türkiye Cumhuriyetiyiz ve onu ayakta tutan kurumların elinden kurtulamazsınız.
FETÖ'nün amaçları doğrultusunda kurulmuş, bu örgütün amaçları doğrultusunda faaliyetlerini yürütmüş, bu örgüte eleman ve finans aktarım ve aklama yapmış şirketlerine ortak olacaksın, 17/25 Aralık'tan sonra hâlâ ortaklığını sürdüreceksin, örgüt kadrosunda olanların reklamını yapacaksın; sonra da mazlum ve masumu oynayacak kadar yüzsüzleşenlere kol kanat gereceksin. 'Onu babam kadar severim' diyenler, 'Kendimden şüphe ederim ondan şüphe etmem' diyenler, onu yanıbaşlarına alıp aklamaya çalışanlar… Size bir şey diyeyim mi? Siz de zamanı geldiğinde hem yaradana hem de kuluna hesap vereceksiniz.
Burada yaptıklarınız burada kalıyor sanıyorsunuz değil mi? Unutmayın ki Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere bu yola baş koyanlar ne sağır, ne de bu fotoğraf karelerini görmezler.
Cumanız mübarek, oruç tutanların oruçları kabul olsun.
Hayırlı iftarlar.