Cumartesi 18.06.2016

Erhan ÖZMEN: Oyunun içinde olmak -2

Dünyanın bir oyun alanı olduğunu, bu oyunda ülkelerin ekonomik güçleri ile orantılı olarak siyasi gücü olduğunu, biz ekonomik olarak güçlendikçe birilerinin bizi oyun dışı bırakmaya çalıştığını yazmıştık geçen hafta. Bu hafta da oyunun içinde olmak için neler yapmamız gerektiğini paylaşacağımı söylemiştim. Türkiye, 17'nci büyük ekonomi iken 19'uncu sıraya geriledi. Her şeyden önce kabul etmeliyiz ki bunun sebebi sadece ve sadece bizi oyun dışında bırakmak isteyenler olamaz. Önce çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Düşünün, dünyanın 19'uncu büyük ekonomisi olacaksınız, 18 trilyon dolarlık dünya ticaretinden 0,93 yani yüzde 1'in altında pay alacaksınız. 29 yaş ortalaması olan Türkiye Cumhuriyeti için bu kabul edilebilir bir parametre midir? Asla. Almanya'ya 3-4 kilogram ürün göndereceğiz, karşılığında Almanya bize 1 kilogram ürün gönderecek. Bir yerde bir yanlışlık var. Türkiye Irak'a çalışıyor. Türkiye'deki KOBİ'ler Irak'a ihracat yapıyor 8,5 milyar dolar ama Çin'e ithalat için ödediğimiz rakam 25 milyar dolar. Çin'den ne ithal edebiliriz ki? Teknoloji mi? Know how mu? Bilgi mi? Bunu bizim 7 gün /24 saat tartışmamız lazım. Dünyadaki 500 marka içerisinde ABD'nin 185, Almanya'nın 30, Güney Kore'nin 13 ve Hollanda'nın 11 tane markası var. Bu dört ülkenin vizyonunu incelememiz lazım. Topu sadece devlete atmayalım… Üniversitelerimiz, iş dünyamız ve STK'larımız bu ülkelerin başarı hikayelerini incelemeli… Dünya GSYH'sinin yüzde 72'sini üreten ilk 20 ülke içerisinde iki tane markası olmayan ülke var, birisi Endonezya, diğeri Türkiye. Bizim yeni şeyleri konuşuyor, yeni bir hikaye yazıyor olmamız lazım. Geçtiğimiz hafta Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin yeni teşvik paketine ilişkin verdiği ön bilgiler yeni hikayeler yazabilmemiz adına iş dünyasını yüreklendirebilir. Hükümetin yavaşlayan yatırımları hareketlendirmek adına hazırladığı teşvik paketi aynı zamanda iş dünyasının artık ekonomiyi gündeme taşıyın sözlerini duyduğunun da bir kanıtıdır. Ne dersiniz, biz bu küresel oyunun içinde olmak zorundayız hem de en iddialısından değil mi?
"Sesini değil, sözünü yükseltmeli insan. Çünkü gök gürültüleri değil, yağmurlardır yaprakları yaşatan" Shakespeare

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.