CHP’li Seçer’den işçiye tehdit

Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü'nün 2019 yılı Mayıs ayı olağan Genel Kurul Toplantısı'nın ikinci birleşimi Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı. 19 milyon 700 bin TL'lik borçlanma talebi Cumhur İttifakı Belediye Meclis üyelerinin çoğunluğu elinde bulundurması nedeniyle reddedildi. Bir önceki toplantıda gündeme gelen 19 milyon 700 bin TL'lik borçlanma yetkisi talebinin 5,5 milyon TL'sini teminat mektubu olarak kullanacaklarını dile getiren Vahap Seçer, 8 milyon TL'lik elektrik borcunu ödeyeceklerini söyledi. Kalan paranın 6 milyon 300 bin TL'sini Karacailyas kanalizasyon inşaatında kullanılacağına vurgu yapan Seçer, "1 milyon 300 bin TL'yi de Gözne- Kepirli içme suyu ishale hattı yapım işinde kullanacağız" dedi.
TAT: MERSİN'İN ÖNÜNÜ TIKAMIYORUZ
CHP'li üyelerin Cumhur İttifakı'nın Mersin'in önünü tıkadığı yönündeki iddialarını asla kabul etmediklerini belirten MHP'li Mahmut Tat, "Bir buçuk aydır yapılan tüm meclislerde şunu görüyoruz; belediyeyi alan CHP uyum içerisinde çalışmak istiyor, halka hizmette süratli gitmek istiyor fakat 'Cumhur İttifakı engel oluyor, oyunu bozuyor, bizi topal ördek yapıyor' diyorlar. Bunu asla kabul etmiyoruz. Biz dediğiniz konularda kredi yetkisini vermedik, şu anda da vermeyeceğiz. Biz, hak hukuk, adaleti istiyoruz. Bunda ısrarlıyız. Borcu borçla kapatmak bizi daha büyük sıkıntıya sokar. Biz, Cumhur İttifakı mensupları olarak hiçbir zaman meclis çalışmalarına engel olmuyoruz, Mersin'in önünü tıkamıyoruz. Biz, daha düzenli, daha tasarruflu, hesap soran bir belediye olarak yolumuza devam etmek istiyoruz. 'Bunlar şuradan emir aldı' diyorsunuz, biz de şunu mu diyelim; 'size de bu soruşturmanın yapılmaması için bir yerlerden emir mi geldi? Ortaklar tavır mı koydu? Bu olmaz. Komisyon kararına uyulmasını talep ediyoruz" diye konuştu. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer konuyla ilgili olarak "Böyle giderse ekonomik krizi gerekçe göstererek yüzlerce insanın işine son verebilirim" dedi. Seçer sözlerini şöyle sürdürdü: "İller Bankası'ndan gelen paralarda, vergi gelirlerinde ciddi düşüşler var. Öz gelirlerimizde düşüşler var. Benim bunları bir şekilde karşılayacak kaynaklar yaratmam lazım. Borçlanma talebimiz bununla ilgilidir. Keyfimizden değil. Ya borçlanacağız ya da bazı tedbirler alacağız. İşçi çıkarma ya da farklı bir takım tedbirler alma travmatik sonuçlar yaratacak kararlardır. Ben mümkünse bunu almamaya çalışacağım. Ancak bir şey söyleyeceğim. Bunu da yanlış anlamayın. Ben böyle götüremediğim taktirde ekonomik krizi gerekçe göstererek yüzlerce insanın işine son verebilirim. En son çarem bu olabilir. Her türlü tedbiri alırım. Benim bu gemiyi yüzdürmem lazım. Tekrar söylüyorum. Ben 23'üne kadar (Haziran) sabrımı zorlamayacağım. Bu Türkiye'de esen siyasi iklimin doğurduğu sonuçtur ama siz de taktir edersiniz ki 23'ünden sonra muhalefet, aynı doğrultuda çalışma anlayışı içerisinde olursa ben de farklı tedbirler almak zorunda kalacağım. Burada zarar görecek olan halktır. Benim kapıma geleni size gönderirim. Benim kapıma gelip 'Ey belediye başkanı benim maaşımı öde' derler. Size gönderirim. Ben bunu yaparım."