Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) tarafından hayata geçirilen İhtisas Akademi açılışı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un katılımıyla gerçekleşti. Açılışa Geçmiş dönem İstanbul Milletvekili Dr. Ravza Kavakçı Kan, ve gençler katıldı.
Açılışta konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bizim neslimiz gençlik yıllarındaki önüne koyduğu hedeflerin gerçekleşmesi bakımından fevkalade şanslı bir nesildir. Büyük mücadeleler verilmiştir. Sadece bizim yaşadığımız dönemden başlamayın. En azından Osmanlı'nın son asırlarından itibaren başlayan fikri mücadele, siyasi mücadele, Cumhuriyet tarihimiz boyunca da devam etmiş ve özellikle bizim yaşadığımız dönemde de çok büyük bir mücadele ekseni oluşturmuştur. Bizim gençlik yıllarımızdaki önümüzdeki büyük hedeflerden bir tanesi Türkiye'nin kendi milli sanayisini kurabilme hayaliydi. O zaman bu fikre karşı çıkanlar, Türkiye'nin kendisinin milli sanayi hamlesini yapamayacağına inananlar hep dışarıdan gelecek bir takım ithal teknolojilerle ancak Türkiye'nin ayakta durabileceğini zannediyorlardı. Ama bizim neslimiz 'hayır, Türkiye kendi milli sanayisini kurabilir, geliştirebilir, hatta dünyada rekabet edebilir' inancıyla bugünlere geldik. Bugün geldiğimizde Milli Savunma Sanayi'nden Türkiye'nin gecikmiş de olsa yerli otomobiline, Türkiye'nin uzay çalışmalarına Türkiye'nin özellikle yüksek teknolojilerdeki gelişmelerini gördükçe Allah'a şükrediyoruz" dedi.
"TÜRKİYE MİLLİ TEKNOLOJİ ALANINDA BÜYÜK BİR MESAFE KAT ETMİŞTİR"
Konuşmasının devamında Türkiye'nin milli sanayi ve teknoloji alanında geldiği konumdan bahseden ve gençlere seslenen Numan Kurtulmuş, "Dün Türkiye'ye devrim arabalarını çok görenlerin, bugün aynı şekilde TOGG arabasını da çok görmesi hiç de küçümsenecek bir mesele değildir. Dünkü mandacılık fikrine sahip olanların nasıl Nuri Killigillere, Nuri Demirağlara, Vecihi Hürkuşlara engel çıkarttılarsa bugün de aynı şekilde engel çıkartmak için kenarda bekledikleri aşikardır. Ama sevinerek görüyoruz ki bugün Türkiye örnek olsun diye söylüyorum, insansız hava araçları meselesinde dünyanın sayılı ülkelerinden birisi haline gelmiştir. Gençlerimiz büyük bir özgüven içerisinde özellikle Teknofest'ler üzerinde çok büyük bir teknolojik atılımın içine girmiş, büyük bir teknoloji çağının kapılarını açmıştır. Türkiye bu anlamda, milli teknoloji alanında büyük bir mesafe kat etmiştir. Türkiye aynı şekilde önümüze koyduğumuz bağımsız ne doğuya ne de batıya bağlı olmayan kendi milli eksenini çizebilen bir ülke olma hayali bizim gençliğimizin en büyük hayaliydi. Çünkü ya Avrupa Birliği'nin kuyruğuna takılmak ya da Amerika'nın ekseninde durmayı kendileri için ödev kabul edenlere inat, yıllar boyunca verilen mücadele sonunda bugün Türkiye, Türkiye yüzyılına girdiğimiz 2023 ile birlikte ondan önceki dönemde de başlayan kendi milli eksenini tahkim etmeyi başarmaya başlamıştır. Artık oraya ya da buraya bağlı değil, uluslararası alanda her konuyu basa bas mücadele edebilen, her konuda fikrini ifade edebilen ama bu fikrini müzakere masalarında özgür bir şekilde dile getirebilen bir Türkiye var. Şimdi de sizin önünüze yeni ve büyük hedefler koymak, bu hedefleri adım adım gerçekleştirmek gibi tarihi bir sorumluluk olduğunu ifade etmek isterim" diye konuştu.
"İSRAİL'E DESTEK VERMEK BATININ KENDİ DEĞERLERİNİ ÇÖP TENEKESİNE ATMASIDIR"
Kurtulmuş, "Dünyanın çok zor bir dönemden geçtiğini biliyoruz. Dünya ve Türkiye olarak önümüzdeki on yılların son derece büyük mücadelelere gebe olduğu aşikârdır. Sadece en son karşılaştığımız İsrail'in Filistin halkına yapmış olduğu baskı ve zulümler, bu katliamlar değil, bu vesileyle ortaya çıkan, hatta bundan evvel ortaya çıkmış olan küresel ölçekteki sorunları çözmek ödevi de sizin omuzlarınızdadır. Bugün yaşadıklarımız bir sebep değil bir sonuçtur. Bir müddet daha devam edeceği görülen İsrail'in bu insanlık dışı, barbar, gaddar ve bütün değerlerden soyutlanmış olan saldırıları, katliamlar hatta soykırım boyutuna varan bu katliamlar sonucu ortaya çıkan sonuçlardan birisi budur. Bu kadar çok insanlıktan, hümanizmden ayrışmış olanlara destek vermek aslında batının kendi değerlerini çöp tenekesine atmasıdır. 7 Ekim'den bu yana onlarca toplantı yapılıyor. Sonuç ne? Sonuç yok. Çünkü gücü elinde bulunduran, gücü insanlık dışı yöntemlerle kullanmayı kendisinin dini, ideolojisinin bir parçası olarak gören bir vahşet mekanizması hareketine devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, bizler, Dışişleri Bakanımız 7 Ekim'den bu yana dört koldan tam tabiriyle bir uluslararası alanda diplomasi faaliyeti yürütüyoruz. Herkese bu gerçekleri anlatmaya gayret ediyoruz. Ümit ederim ki 58'inci gününü geride bıraktığımız bu saldırganlık, bu vahşet, bu İsrail'in ortaya koymuş olduğu soykırım boyutlarına ulaşmış katliam durdurulacaktır. Ama bundan sonra insanlığı tamir edecek ve yeni bir insanlık cephesinden yeni bir dünya inşa edecek döneme gireceğiz" dedi.
