Denetim
ve danışmanlık şirketi EY'nin yayımladığı çalışmada, 1997 yılından sonra doğan Z kuşağının, birçok kriz ve zorlukla karşı karşıya kalan bir nesil olduğuna dikkat çekiliyor.
1930'lardan bu yana dünyanın gördüğü en ciddi resesyon ve işsizlik sorunları onlar büyürken yaşandı. 11 Eylül sonrası dünyayı tanıyorlar. Güvenlik önlem ve uygulamaları bu kuşağın aşina olduğu bir durum.
Önceki nesillerin işyerinde ve okulda karşılaştıkları zorbalık, yeni kuşak için online ortamda, sosyal medyada ve mobil teknolojiler hesaba katılırsa her yerde başa çıkılması gereken bir durum.
Z kuşağı doğdukları andan itibaren modern teknolojilerin içinde yaşayan bir nesil. İnternetin, sosyal medyanın, tablet ve akıllı telefonların doğuşuna ve gelişmesine tanıklık eden önceki kuşakların aksine, Z kuşağı tüm bunlarla birlikte büyüdü.
Z kuşağı bireyleri gerçek dijital neslin temsilcileri. Online büyüyen, arkadaşlarına ve kurumlara sosyal olarak dilediği an bağlanabilen, büyük veri yığınlarıyla içli dışlı bir kuşak. Bunun yanı sıra Z kuşağı çevreye ve dünyaya daha duyarlı. Çevre ve dünyanın daha iyiye gitmesi için şirketlerin neler yaptıkları konusunda da daha dikkatli ve duyarlılar.
Z kuşağı, önceki kuşaklara göre girişimciliğe ve inovasyona daha yatkın, kendine daha fazla güvenen, hedef odaklı, dinamik ve gerçekçi bir nesil.
Kendi hayatları ve geleceklerinin sorumluluğunu alma konusunda istekli.
Online sipariş ve dağıtım Z kuşağı için çok önemli.
İlgisini kolayca kaybedebiliyor. Kendilerine esneklik ve inisiyatif sağlayan, hızlı çözüm sunan servislere yöneliyor.