Deloitte Türkiye 'Bir Futbol Kulübünde CFO Olmak' isimli raporunu yayınladı. Yapılan çalışma, CFO ile Teknik Direktör arasında birçok benzer yanın bulunduğunu gösterdi. Deloitte Türkiye CFO Hizmetleri Lideri Cem Sezgin'e göre futbol kulüplerinin her biri neredeyse orta ölçekli birer holding. Örneğin dört büyükler toplam 300'ü bulan mağaza sayısı ve milyonlarca liralık satış hacmi ile önemli bir perakende devi. Bu nedenle kulüp CFO'ları hem sektörel derinlik, hem de holding bakış açısına sahip olmalı. Bugün Süper Toto Süperlig'de mücadele eden 18 takımın toplam borcu 5 milyar TL'yi aşmış durumda. Bunun yüzde 75'inden fazlasını 4 büyük kulübün borcu oluşturuyor. Sezgin, bu finansal yükün sonucu olarak CFO'ların mesailerinin her saniyesini çözüm üretmekle geçiren profesyoneller haline geldiklerini belirtiyor. Finans ile futbol birbirlerine bu kadar benzeyince, CFO'lar ile teknik direktörlerin de birbirlerine benzemesinin doğal olduğunu aktaran Sezgin, "Nasıl futbolda hem gol atmak, hem yememek, hem de oyunun kontrolünü elinde tutmak önemli ise; finans dünyasında da aynı durum söz konusu. Her iki rolde iyi birer stratejist ve başarılı birer taktisyen olmak gerekiyor" diyor. Dünyanın önde gelen şirketlerinde ve kulüplerinde, düz ücretlendirmeden ziyade, her iki pozisyon için de performans bazlı bir finansal paket sunuluyor. Dünyanın en çok kazanan ilk 5 teknik direktörünün ortalama geliri yıllık 15 milyon dolar. ABD'de en fazla kazanan ilk 5 CFO için bu rakam 42 milyon dolar.