Melis Aygen, Marilyn'le Beş Çayı'na Hollywood yıldızı Marilyn Monroe'nun güzel bir sözüyle başlıyor: "Ben bu koca dünyada sevecek birini arayan küçük bir kızım sadece." Roman boyunca da her bölüm Edgar Allan Poe, Albert Einstein ve Carl Gustav Jung gibi isimlere ait başka sözlerle açılıyor.
Aygen'in ilk romanı ölümün asla bir son olmadığını ve aslında binlerce kez geri gelinebileceğini okuyucuya derin bir hikayeyle aktarmaya çalışıyor. Yazar romanı için dört ayrı kadından zamanda bir yolculuğa çıkmasını istiyor. Bu dört kadının yollarının kesişmesi sonrasında ortaya çarpıcı gerçekler çıkıyor.
Yazar romanında 11 sayısına dikkat çekiyor. "Sürekli 11.11 ile karşılaşman, ilahi olan ile uyum içinde olduğunu, evrenin seni onayladığını söyler" şeklinde anekdotlarla okuyucuyu kendi içinde de bir yolculuğa davet ediyor. Evrenin dilinin sayılar olduğunun ve bizimle bu şekilde iletişim kurmaya çalıştığının altını çiziyor. Bir anlamda kitabın 11. sayfadan başlaması ve basım tarihinin 11. ay olması da tesadüf olmasa gerek.
MONROE GERÇEKLERİ
Melis Aygen ona olan benzerliği bir yana, kitapta Marilyn Monroe'nun gerçek hayatına da değiniyor. Yetimhanede geçen çocukluğu ve şöhrete ilerleyişi hakkında yazılan, çizilen ve doğru bilinen yanlışları gün yüzüne çıkarıyor. Dört kadının hayatında yaşanan olayları birbiriyle ilişkilendirirken bir yandan da onların arasındaki güçlü ve gizemli benzerliği ele alıyor. Bu noktada da okuyucuya "Ben kimim?" sorusunu sordurmak istiyor.
Bu kitapta rastlantının olmadığı, sadece mucizelerin mümkün olabileceği bir dünyanın kapısı aralanıyor. Herkesin kendi hayatından bir şey yakalayacağı Marilyn'le Beş Çayı bize, yaşadığımız hayatın, anın ve davranışlarımızın aslında ne kadar kendimize özgü ve değerli olduğunu hatırlatıyor. Tıpkı Marilyn gibi Aygen de bir değnekle dünyayı tek seferde değiştirmek istiyor.
MARILYN'LE BEŞ ÇAY
Melis Aygen
Roman
Mona Kitap
322 s., 29 TL