Kim Young-ha'nın okurla ilk buluşması, hayatla uzlaşamayan insanların intihar danışmanlığını yapan ve onları ölümle yüzleşmeye hazırlayan çarpıcı bir karakter yaratımıyla oldu: Kendimi Yıkmaya Hakkım Var. Kara Çiçek, Işık İmparatorluğu, Yalnızca İki Kişi gibi eserleriyle ülkesinin en yetenekli post modern yazarları arasında yerini alan 53 yaşındaki Youngha, yazın dünyasına kazandırdığı bu ilk kitabının Fransızcaya çevrilmesiyle de dünya edebiyatında tanınırlık kazandı. Güney Koreli yazarın, tıpkı kaleme aldığı eserler gibi kendi hayat hikayesinde de enteresan nüanslar var. Çocukken karbonmonoksit zehirlenmesi yaşayıp hayata dönmesinden tutun da Güney Kore'nin sayılı iyi okullarından biri olan Seul'deki Yonsei Üniversitesi İşletme Bölümü'nde dereceler kazanmasına, Suwon yakınlarında 51. Piyade'de asistan dedektif olarak göreve başlayıp, Kore Ulusal Sanat Üniversitesi'nde Drama Okulu'nda profesör unvanıyla çalışmasına ve en nihayetinde tüm prestijli görevlerinden istifa edip sadece yazıya odaklanmasına kadar. Edebiyatı hayatının merkezine alan başarılı yazar şimdi de Özlem Gökçe ve Açelya Yavuz'un çevirisiyle Türkçeye kazandırılan son kitabı Bir Katilin Güncesi (Timaş Yayınları) ile karşımızda.
SÜRPRİZ BİR SON...
Bir Katilin Güncesi, esas mesleği veteriner hekimlik olan, en son 45 yaşında cinayet işlemiş ve yetmişine bastığında Alzheimer'a yakalanan Byıonğsu Gim'in hikayesi. Her gün bir şiir ezberlemeye çalışan, Nietzsche, Montaigne ve Konfüçyüs okuyan, bisiklete binen, zombilere inanan biri o... Aslında kitap sadece onun değil; aynı zamanda yaşadığı kentte birbiri ardına kadınları öldürmeye başlayan bir seri katilden, babası Byıonğsu tarafından korunmaya çalışılan Inhi'nin de hikayesi... Kitabı okurken karakterlerin kimliklerine, yapılan eylemlere, maruz kalınan durumlara karşı okuyucu olarak hep bir açık kapı bıraktım. Neticede hikâyenin ana kahramanı Byıonğsu Gim aynı zamanda anlatıcı da. Ve biz Alzheimerlı bir anlatıcının her anlattığına inanacak değiliz. Burada Kim Youngha'nın, karakterini, okurun bu muhtemel yaklaşımını göz önüne alarak konuşturduğunu hesaba katmak kaçınılmaz olsa da, akışa kapıldığımız da gerçek. Kitap hacimce hafif, içerik olaraksa dolu, tavsiye edilesi bir roman.