Senem Erdine İşmen - Müjde Işıl: "Akılla değil sezgiler ve iç gerçeklerle ilgileniyorum"
Zeki Demirkubuz'un Nahid Sırrı Örik uyarlaması "Kıskanmak" yönetmenin, tıpkı kendi özgün hikâyelerinden çektiği önceki filmlerinde olduğu gibi, fazlalıklarından arınmış saf bir sinemanın peşinde koştuğu ve bir kez daha insanın akılla açıklanamayan karanlık doğasını keşfe çıktığı katıksız bir Zeki Demirkubuz filmi.
"Kıskanmak", son zamanların en heyecan verici film projelerinden biri. Uzun zamandır merakla bekleniyor. Proje duyulduğundan beri, Türk edebiyatının gölgede kalmış romancılarından Nahid Sırrı Örik de, zamanının çok ilerisinde bir gözlem ve tahlil yeteneği ortaya koymasına rağmen değeri ancak bir avuç edebiyat tutkunu tarafından bilinen romanı Kıskanmak da yeniden keşfedildi bir bakıma. Öyle ki bugünlerde kitapçılarda romanın bir kopyasını bulabilmek neredeyse imkansız. Romanın, 90'lardan beri, Örik'inkini aratmayan bir gözlem ve tahlil gücüyle insanın varoluşsal sorunları üzerine son derece özgün ve etkileyici hikâyeler anlatan bir sinemacı tarafından yorumlanmış olması ise seyircinin beklentisini iyice yükseltiyor. Üstelik, 1930'ların küçük maden şehri Zonguldak'ta geçen bir hikaye anlatan "Kıskanmak", sinemamızda iyi örneklerine pek rastlamadığımız bir dönem filmi olarak da belli bir iddia taşıyor.
(...)
"Kıskanmak" bir roman uyarlaması olmasına rağmen, tıpkı yönetmenin kendi yazdığı özgün senaryolardan çektiği önceki filmleri gibi, bütün fazlalıklarından arınmış saf bir sinemanın peşinde koştuğu ve insanın akılla açıklanamayan karanlık doğasını keşfe çıktığı katıksız bir Zeki Demirkubuz filmi. Romanın sadık bir uyarlamasını bulmayı bekleyenleri hayalkırıklığına uğratmaktan çekinmiyor; Nahid Sırrı Örik'in romanda yaptığının aksine karakterleri, davranışlarını ya da duygularını, bir sebep sonuç ilişkisi içinde açıklamaya girişmiyor. Tam aksine, kendi acısını dindirebilmek uğruna adım adım büyük bir trajedi yaratan Seniha'nın hikâyesi üzerinden, insanın bir takım sebeplerle açıklanamayacak denli karanlık ve kötücül gerçekliğiyle yüzleştirmek istiyor bizi.
(...)