Son mahyacı olarak anılan Kahraman Yıldız, sanatıyla göklere "yıldız" asıyor. Yıldız ve ekibinin ramazan ayında yaptığı mahyalar, İstanbul'dan Edirne'ye Bursa'ya tarihi camileri süslüyor. Eski zamanlarda büyük camilerin minareleri arasına gerilen ip veya teller üzerine kimi zaman yazı yazılarak, kimi zaman da resim çizilerek yağ kandilleriyle hazırlanan mahyalar, günümüzde teknolojinin de etkisiyle elektrik enerjisinden faydalanılarak yapılıyor. Dini mesajların iletilmesini sağlayan bu sanat, Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan ve "son mahyacı" olarak anılan Kahraman Yıldız ve ekibi tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. Yıldız ve ekibi ramazan ayı öncesinde hazırlıklara başlayarak, İstanbul'daki İstanbul'danki Sultan Ahmet Camisi, Süleymaniye Camisi, Eyüp Sultan Camisi, Yeni Cami, Eski Valide Camisi ve Mimar Sinan Camisi, Edirne'deki Selimiye Camisi ve Bursa'daki Ulu Cami gibi tarihi camileri süslüyor.
'ZEKÂT MALI ARTIRIR' YAZILDI
"Osmanlı Payitahtı" Bursa'ya, Ulu Cami'de minarelerin arasına asılan mahyayı değiştirmek için gelen Kahraman Yıldız, "Gelin Gönülleri Yapalım" yazılı mahyayı, "Zekât malı artırır ve korur" yazanla değiştirdi. Kahraman Yıldız, yaptıkları sanatın hassaslık gerektiren bir iş olduğunu, mahyalara asılan ampullerin güçlerinin bile önem taşıdığını vurgulayarak şöyle dedi: "15 vatlık ampulleri kullanmamızın sebebi, kandil ışığı havasını yakalamaktır. Daha büyük vat ampuller ışığın yazıyı yutmasına sebebiyet verir ve uzaktan yazılar okunmaz" ifadelerini kullandı.
YÜZYILLARDIR KULLANILIYOR
"Mahyacılık göklere yıldızları asma sanatıdır" diyen Yıldız, televizyon, sinema ve gazetenin olmadığı, yaklaşık 400 sene önceki dönemlerde görsel yayın olarak mahyaların kullanıldığını dile getirdi. Kendisinin bu işin son temsilcilerinden biri olduğunu anlatan Yıldız şunları söyledi: "Bu işi bilen pek kimse yok. Bu iş, güç kuvvet işi, bilmeyen yapamaz, herkesin harcı değil. Bizim iş meslek ahlakı istiyor. Bu farklı bir olay. Allah'ın adıyla yazıyoruz. Bu mübarek günlerde camilerin tepelerine yıldızlarla yazılar asıyoruz. O yüzden burada edepli olmak gerekiyor. 'Ben 4 sene önce emekli oldum ama 'ata sanatı, yadigar sanatlar ölmesin' diye bu işi yapmaya devam ediyorum."
42 SENEDİR EMEK VERİYOR
Kahraman Yıldız 42 senedir bu işle uğraştığını ve asıl mesleğinin elektrikçilik olduğunu söyledi. Bu işe başlamasına çalıştığı işyerindeki bir ustasının vesile olduğunu anlatan Kahraman Yıldız, "Ustam bizi şantiyede topladı ve Dolmabahçe Camisi'nin avlusuna götürdü. Oraya kablolar, halatlar, ampuller ve duyları toplamışlardı. Ustam bize bir kağıt göstererek, ampulleri bu düzene göre takmamızı söyledi. Taktıktan sonra Sultan Ahmet Camisi'ne geldik ve karşıdan karşıya halatları attık. Daha sonra ampulleri yaktık" dedi.