ohoğlu yurt içi ve yurt dışında edinmiş olduğu tecrübeleri İzmir Alaçatı'daki otel yatırımı ile pekiştirdi. Genç yatırımcı Şohoğlu, Türkiye turizmine güvenerek yaptığı yatırımdan oldukça başarılı geri dönüşler aldığını ifade etti. Şohoğlu insanların değişen tatil anlayışınıturizmde gördüğü eksikleri aktardı. Hayatın süregelen stresinden uzaklaşmak için insanların artık birkaç günlük bile olsa farklı yerlere gidip kafa dağıtması, tatil yapması bir ihtiyaç söyleyen Şohoğlu, "Alaçatı'da da artan turizm potansiyelinin yanı sıra profesyonel işletme anlayışının çok geride olduğunu göz önünde bulundurarak edinmiş olduğum mesleki tecrübelerimle yatırım yapmak istedim. İşletmeci olarak her zaman şunu savunmuşumdur; Hayatın süregelen stresinden uzaklaşmak için insanların artık birkaç günlük bile olsa farklı yerlere gidip tatil yapması bir ihtiyaç. Buna bağlı olarak da temiz bir işletme, güler yüz ve ihtiyaçlarına cevap verebilmek konaklama sektörünün yapı taşıdır" diye konuştu.
SORUN KALİFİYE ELEMAN EKSİĞİ
Okullar kapandığı gibi Alaçatı'da sezon başladığını anlatan genç turizmci, "Alaçatı sezonu eskiye nazaran daha uzun olarak geçmektedir ama dolu dolu olan dönem ise okulların kapanıp sınavların ardından başlayan ve okulların yeniden açılmasına kadar devam eden 2,5 aylık dönemdir. Bu dönemde Alaçatı sezonu yoğun olarak yaşanmaktadır lakin Alaçatı'nın sezonu daha da uzun vadeye yayılabilir. Bunun dünyada bir ok örnekleri mevcuttur. Alaçatı beach clubları, gece hayatı ve fahiş rakamları ile gündeme gelmektense festivalleri, gösterileri ve sanat etkinlikleri ile desteklenen bir tatil beldesi olmayı hak ediyor" dedi. Türk turizminin hak ettiği önemi kazanamadığını bunun en büyük ssebebinin ise kalifiye eleman eksiği olduğunu söyleyen Eray Şohoğlu, "Profesyonel işletme anlayışının eksikliği ve ekonomik düzenin yarattığı yatırım maliyetlerinin yüksek olması sıkıntı. Bu bağlamda bakanlıklara, turizm adına çalışan birliklere ve STK'lara ciddi işler düşmektedir. Her ne kadar reklam yapıp ülkemizi tanıtmaya çalışsak da mevcut sorunları çözemediğimiz vakit yerimizde saymaya devam etmemiz kaçınılmaz olacaktır ve bu sorunlar ancak kalkınma planı gibi kısa ve uzun vadeli planlarla ve bu planların işleyişinin ciddi kontrolleriyle giderilebilir" şeklinde konuştu.