KENDİ isimleriyle neredeyse hiç anılmıyorlar. Nicolas Godin ve Jean- Benoît Dunckel. Fransız ikili, 10 yıldır her albümü merakla beklenen ve AIR olarak tanıdığımız topluluğun yaratıcıları. Fransa'nın elektronik müzik üretiminde Daft Punk'tan sonra en özgün işleri yapan grup diyebileceğimiz AIR, özellikle 1998'de yayınladıkları
Moon Safari albümleriyle bir anda herkesin dikkatini çekmeyi başardı.
GÜÇLÜ SESLER
AIR geçen günlerde yayınlanan
Love 2 isimli albümleriyle yeniden karşımızda.
Love 2'nun sound'u topluluğun
Walkie Talkie albümünü hatırlatsa da, genel AIR havasını albüm boyunca hissettiriyor.
Love 2'dan çıkan ilk single
Sing Sang Sung, albümün havasıyla ilgili bir özet sunuyor sanki. Şarkı bir yanıyla çocuklar gibi şen, öbür yanıyla ortalığı çok dumana boğmadan üzerine serpitilmiş depresif bir havaya sahip. Yine aynı tada sahip
Tropical Disease, saykedelik öğelerle bezenmiş
So Light Is Her Footfall, tempoyu yüksek tuttukları
Eat My Beat ve sert gitar tonalrına sahip
Be a Bee albümde ilk dikkat çeken parçalar. Basitlik onların şiarı aslında. Albüm boyunca synthesizer, akustik gitar, piyano ve flüt kullanımı ortalamanın üzerinde bir kaliteyle düzenlenmiş. Trip hop, chill out, ambient ve hatta bazen rock müzik kategorilerine sokabileceğimiz şarkıları da bu havayı sağlıyor. Zaten bugüne kadar topluluğu dinlerken, son 50 yılın popüler müzik türlerininden esintileri şarkılarına damlattıklarını fark ediyorduk.
Love 2'da da aynı esintileri 'uzay romantizmi' diyebileceğimiz bir sound'la sunmayı başarmışlar. Topluluk albümde
, bilgisayar destekli uzay çağına ait seslerle, yemyeşil boş bir arazide, sanki bir melek kulağınıza fısıldıyormuş hissi veren sesler yaratmış.
Love 2 albümü, belki AIR'in bugüne kadar ortaya koyduğu en iyi işlerle dolu değil. Ama kuytularda bir yerlerde saklanmış türden bir romantizmi ve hayal gücünü, atmosferik havaya sahip melodileriyle - adına yaraşır bir biçimde - duyulur kılmayı başarmışlar.