Rock müzik tarihinin en büyük gruplarından U2, 3600 isimli dünya turnesinin üçüncü ayağına geçtiğimiz hafta İtalya'nın Torino kentindeki Stadio Olimpico'da verdiği muhteşem bir konserle başladı. 30 yılı aşkın süredir dünyada ayak basmadık ülke bırakmayan grup, İstanbul'u da ziyaret edeceği bu turnede türünün gelmiş geçmiş en büyük prodüksiyonlardan birini hayata geçiriyor. 40 bin kişinin doldurduğu bir stadyum düşünün. Sahanın yarısını bilimkurgu filmlerindeki dev robot örümcekleri andıran bir çelik yapı kaplıyor. Dört bacaklı yapının merkezinde yuvarlak bir sahne yer alıyor. Sahnenin üstüne ise stadyumun her noktasındaki seyircilerin grubu rahatça izlemesini mümkün kılan silindir biçiminde bir ekran yerleştirilmiş.
AÇILIŞ BOWIE'DEN
Seyirci bel fıtığı nedeniyle dokuz ay sahnelerden uzak kalan Bono ve ekibinin bu görkemli sahnede nasıl bir performans sergileyeceğini merak ederken, hoparlörlerden David Bowie'nin efsanevi şarkısı
Space Oddity duyuluyor: "Yer Kontrol'den Binbaşı Tom'a/ Gerisayıma başlıyoruz, motorlar açık/ ...On, dokuz, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki, bir, ateş!" Geri sayımla birlikte U2 elemanları kulisten çıkarak sahneye doğru yürümeye başlıyor. Nihayet tüm grup sahnede...
Return of the Stingray Guitar adlı yeni enstrümantal şarkının ardından davulun
Beautiful Day'i müjdeleyen kick vuruşları duyuluyor. Üç Grammy ödüllü şarkı ile konsere enerjik bir başlangıç yapan gruba nakaratlarda tüm stadyum eşlik ediyor: "Bugün güzel bir gün, öylece geçip gitmesine izin verme". Yüksek tempolu beş şarkının ardından Bono grup elemanlarını seyirciye takdim ediyor: "Biliyor musunuz U2 tam bir 'aile şirketi'... Bas gitarda 'ailenin kötü çocuğu' Adam Clayton, davulda 'ailenin bebeği' Larry Mullen Jr, elektro gitarda yarın 49. doğum gününü kutlayacak 'ortanca çocuk' The Edge ve vokallerde ben, ailenin mirasyedi çocuğu Bono. Tam bu sırada, 40 bin seyirci Edge'e 'iyi ki doğdun' şarkısı söylüyor. Sırada iki yeni şarkı var. Bu şarkılardan ilki
North Star adlı balad. Duygusal
North Star'ın ardından Bono'nun ünlü çığlıklarıyla başlayan
Glastonbury adlı diğer yeni şarkı çalınıyor. Gitar riffleri Led Zeppelin'in
Whole Lotta Love şarkısını anımsatan Glastonbury, oldukça hareketli ve akılda kalıcı bir nakarata sahip.
İRAN'A MEVLANA'LI MESAJ
Sırada konserin 'politik bölümü' var. Ekrana İran'da cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında meydana gelen protesto gösterileri yansıyor. Sonra Mevlana'nın Farsça dizeleri görülüyor: "Dinle Ney'den/ Bu neyin sesi ateştir, hava değil; kimde bu ateş yoksa yok olsun!" Yeşil devrim'e selam gönderen yeşil ışıkların eşliğinde
Sunday Bloody Sunday'in karakteristik davul notaları duyuluyor. İşte konserin en müthiş anı: Stadyum kendinden geçmiş halde. Yan taraftaki yaşlı 'protokol' üyeleri bile ayağa kalkıp sağa sola sallanmaya başlıyor.
Sunday Bloody Sunday'i Burma'da askeri cunta tarafından ev hapsinde tutulan devrik lider Aung San Suu Kyi'ye ithaf edilen
Walk on takip ediyor. Nobel ödüllü Güney Afrikalı din adamı Desmond Tutu'nun ekrandan ırk ayrımcılığına karşı yaptığı birlik çağrısının ardından One başlıyor: "Bir sevgi, bir kan, bir hayat... Yapman gerekeni yapman için/ Bir hayat beraberce, kız kardeşler ve erkek kardeşler/ Fakat aynı değiliz/ Birbirimize destek olmalıyız." 21 şarkının ardından sahneden inen U2, bis'te önce
Hold Me, Thrill Me, Kiss Me, Kill Me'yi, ardındansa
With or Without You'yu çalıyor. 2 saat 15 dakika sahnede kalan grup, kapanışı
Moment of Surrender ile yapıyor. U2 da solisti Bono'nun 'tatlı su muhalifi' olduğu ve politikayı rock yıldızı imajını pekiştirmek için kullandığı iddialarıyla ağır biçimde eleştiriliyor. Ancak haklı yanları olsa da bu eleştiriler, Bono'nun bugüne kadar diğer müzisyenlerin umurunda olmayan pek çok dünya sorununa dikkat çekmiş olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sonuç olarak ister kızın, ister sevin, ama Bono ile ekibinin İstanbul konserine gitmemezlik etmeyin. 22 Grammy ödüllü bir grubu, böylesine görkemli bir şovla dinleme şansı insanın karşısına hayatta en fazla birkaç kez çıkar.
İSTANBUL İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI
U2 İstanbul konseri, Live Nation tarafından, Pozitif ve İKSV işbirliğiyle, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın katkılarıyla yapılıyor. 6 Eylül Pazartesi akşamı Atatürk Olimpiyat Stadı'nda gerçekleştirilecek Türkiye tarihinin en büyük stadyum konserinin biletleri, Biletix satış noktaları, Babylon Gişe ve Garanti Paramatik'lerde satılıyor. U2'dan önce ise sahneye İngiltere'nin en önemli alternatif rock gruplarından Snow Patrol çıkacak. Özel sahne tasarımı sayesinde stadın her bölgesinden rahatça izlenebilecek konserin bilet fiyatları 50 TL'den başlıyor.
50 METRELİK SAHNE DÖRT GÜNDE KURULUYOR
Turne için özel tasarlanan 'The Claw' (Kıskaç), dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sahne tasarımı. Tepe noktası 50 metrelik yüksekliğe ulaşan çelik yapı, 200 işçi tarafından dört günde monte ediliyor. Sahne tasarımında 25 kilometrelik kablo kullanılıyor.
KONSERDEN NOTLAR
Bono, konserden bir gece önce Torino'daki Stadio Olimpico önünde kamp kuran hayranlarına kendi elleriyle 80 kutu pizza dağıttı. İrlandalı rock yıldızı konserin sonunda ise servetinin yarısını hayır işlerine bağışlama kararı alan Microsoft şirketinin kurucusu Bill Gates'e teşekkür etti.
Turnenin tüm ayaklarında (İstanbul da dahil), sahne önünde grubun fanatik hayranları için bir bölüm ayrılıyor. "Altın Çember" adlı bu bölüm için özel bilet satılmıyor. Sahne içi bileti alanlar arasından stada ilk olarak girmeyi başaran 2 bin 500 kişi, konseri grubun hemen önündeki bu bölümden izliyor.
U2, turnenin Torino'da başlayan üçüncü ayağından 120 milyon dolar gelir bekliyor. Turnenin tamamında elde edilecek gelir ise 600 milyon dolar.
Gazze'de yaşanan insani drama dikkat çekmek isteyen Viva Palestina isimli kuruluş, stadyum çevresinde standlar kurarak Bono'yu bölgeye daha fazla ilgi göstermeye çağırdı.
3600 turnesi nedeniyle atmosfere yılda 65 bin ton karbondiyoksit salınıyor. Grup bu durumu telafi etmek için çevre ile ilgili çok sayıda projeye maddi destekte bulunuyor.