- Kendizinde neyi eğittiniz?
- C.H: Sanırım en çok özveri konusunda gelişme gösterdim. Artık özveride bulunabiliyorum.
- Sinema sektörümüz çalışma koşulları açısından ABD ile karşılaştırılınca daha mı kolay, daha mı zor?
- C.H: Amerika'da her şey tıkır tıkır, saat gibi işler ama insanlar fazla mekanizedir. Burada iletişim kurduğumuz şekilde bir çalışma ortamında, ABD'de bir insanla iletişim kuramazsınız. İşlerini çok fazla düzgün yapmaya çalışırlar ama çok muhafazakâr ve kapalı bir toplum aslında. Türkiye'de büyük bir kaos var. Ama burada bütün hataları ve güzellikleriyle, ürettikleri en zeki ve saçma çözümlerle gerçek bir ortamda çalışıyorsunuz. Çok daha esprili, çok daha zor, çok daha tahmin edilemez ama ben burada çalışmayı çok seviyorum.
- Cemal'in ağabey olarak hangi özelliğini takdir edersiniz?
- K.H: Cemal kendi haklarını koruma konusunda kesinlikle iyidir.
- C.H: İnadım tutuğunda, hiç taviz vermem.
- K.H: Benim daha duygusal ama sakınılması gereken de bir öfkem var. Eşim mesela patlama noktamı çok iyi bilir. O yüzden çok iyi anlaşırız.
- CH: İkimizin de öfkesinden sakınılır, haksızlığa asla tahammül edemeyiz.
- İkinizi en çok ne mutlu eder?
- C.H: Beraber hayal kurmak, beraber üretmek. Mesela yazdığımız hikâyeleri babama götürüyoruz. Yazmaya harcadığımız denk vakti, babam onları incelemekle geçirir. Bizim en iyi eleştirmenimizdir. Animasyonda neredeyse 100 bin kare var ve babam o 100 bin karenin 100 binine de defalarca bakmıştır.
- İkinizin en büyük eğlencesi nedir?
- C.H: Hâlâ beraber kampa gitmeyi, beraber gezmeyi ve kaybolmayı çok severiz.
- Nerede kayboluyorsunuz?
- C.H: Orman, dere, tepe, deniz.
- K.H: Cemal, Hatay'da çekimdeyken beni aradı. 'Atla gel, çok güzel bir kaybolma noktası buldum,' dedi. Gittim.
- Nefret ettiğiniz şey?
- K.H: Ortak sevmediğimiz şey, bizi bir yere tıkıp, bize bir şeyin zorla yaptırılmasıdır ki öyle bir şey de olmadı. Ama eminim 'Hayır onu değil bunu yapacaksınız,' derlerse, asla yapmayız. Ama herhalde ondan daha fazla nefret ettiğim bir şey varsa, o da arkadaş kazığıdır.
- Yediniz mi arkadaş kazığı?
- C.H: Çoook.
- Siyasi görüşleriniz benzeşiyor mu?
- K.H: İkimiz de faşizme karşıyız.
- C.H: Yani ben sokakta her türlü insanı görmek istiyorum. Afrikalı birini İstanbul'da a gördüğümde acayip hoşuma gidiyor. Politik görüşümü sorarsanız ben apolitiğim çünkü politikacılara inanmıyorum.
- Oy kullanıyor musunuz?
- C.H: Kullanmıyorum.
- 10 yıl içinde kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
- C.H: On yıl içinde inşallah 10. filmimizi yapmak istiyoruz.
- K.H: Güzel işleri yapmayı diliyorum ve çocuklarımı iyi bir şekilde yetiştirebilmiş olmayı. 10 yaşına kadar, sünger gibi, çok şey öğreniyorlar çünkü.
- Siz ne zaman evlenip çocuk yapmayı düşünüyorsunuz peki?
- C.H: Bu sene evlenip inşallah bir an evvel Lale ile çocuk yapmak istiyoruz. Kerem'e yetişmek lazım, çocuklar beraber büyüsünler.