Denise Capezza:
İTALYAN ERKEKLERİ NAZİK VE KİBAR DEĞİL
- Nerede, nasıl bir ailede doğdunuz?
- Napoli'de doğdum. Denizin kıyısı, tıpkı İstanbul gibi. Basit insanlarla büyüdüm. Bir kız kardeşim var. Annem beni dört yaşımda sanata yönlendirdi ve dans etmeye başladım. 15 yaşımda oyunculuk derslerine başladım.
- Gözleriniz çok güzel, kimden miras?
- Kimseden değil. Anneme de, babama da benzemiyorum. Hatta kardeşim benimle dalga geçerdi, 'Biz seni dışardan aldık,' diye. Tipik İtalyanlara benzemiyorum.
- Napoli'de oyunculuk zor, büyük şehre mi gittiniz?
- Tabii, 19 yaşımda Roma'ya gittim. Sinema çevresi orada daha geniş, şansımı orada denemek istedim. Babamla annem ayrı. Babam Milano'da yaşıyordu zaten. Bazı aileler bu alanda iş bulmanın zor olduğunu düşünerek, çocukları vazgeçirmeye çalışır ama benim annem çok destekledi. Roma'ya ilk gittiğimde bir müzikalde çalışmaya başladım. Dizimde bir sorun olunca ara verdim. Bunun dışında modellik yaptım, kısa metraj filmlerde rol aldım. Sonra İstanbul'a geldim.
- Aklınızın ucundan geçer miydi, İstanbul'da oyunculuk yapacağınız?
- Açıkçası geçmezdi. Ama bu da hayatın güzelliklerinden biri işte, başınıza ne geleceğini bilmiyorsunuz. Burada olmaktan çok mutluyum. Benim için İtalya gibi burası. Dizi ekibi beni, ajansım aracılığıyla buldu. Ajansımın Türkiye'deki ajansla bağlantısı vardı. Birçok kızın arasından seçtiler, yönetmen uzun uzun deneme çekimi yaptı. İstanbul'a gelen çok İtalyan var, o yüzden çok merak ediyordum. Tarihi çok seviyorum ve bu şehir tarih dolu. Benim adım Denise, burada da deniz var, gözlerim mavi, buraya beni çeken şeyler var...
- İstanbul'da günleriniz nasıl geçiyor?
- Önceki hafta dizidki rol arkadaşım Esra Ronabar'ın evinde kaldım. İkimiz pijama partisi yaptık. Dün gece ekiple dışardaydım, dans etmeye gittik. Hep ekip arkadaşlarımla vakit geçiyorum.
BANA HEDİYE VERENLER OLUYOR
- İtalyan erkekleri nazik, kibar bilinir. Türkiye'de bunun sıkıntısını yaşadınız mı?
- Bu yanlış bir bilgi. İtalyan erkekleri nazik ve kibar değiller. Buradaki erkeklerden bir farkları yok. Benim iletişim kurduğum Türkler bana nazik davranıyor.
- İtalya ve aşk biribinden ayrı düşünülemiyor. Aşk kadını mısınız?
- Kesinlikle. Ülkemle alakası var mı bilmiyorum ama, aşk kadınıyım. Aşktan her şeyi bekliyorum. Karşımdaki kişiden özel bir şey görmezsem, istediğimi bulmazsam yalnız kalmayı tercih ederim. İstediğim gibi olmayan biriyle olacağıma, beklemeyi tercih ederim.
- Dizinin senaryosu etkiledi mi sizi?
- Biraz bilgim vardı ama derinlemesine bilmiyordum. Böyle bir işin içinde yer almaktan çok mutluyum. İnsanlar bir fahişeye baktığında hemen yargılıyor, onu bu noktaya sürükleyen şeyi merak etmiyorlar. Kadın ticaretinin ne kadar vahim noktalarda olduğunu bilmiyorlar.
-İnsanlar sokakta tanıyor mu sizi?
- Evet. Bana sesleniyorlar, 'Felicia, kardeşin kurtaracak seni!' diye. Her zaman insanlarla konuşuyorum. Bana hediye verenler oluyor. Bu sıcaklık hoşuma gidiyor. Bu nedenle İstanbul'a yerleşmek, kariyerime burada devam etmek istiyorum. Türkçe de öğreniyorum.