Ali
Arif Ersen'in hikayesi, diğer fotoğrafçılarınkinden biraz farklı. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezunu Ersen, resimleri ve fotoğrafları hem Türkiye'de hem de dünyada defalarca sergilenmiş bir sanatçı. ABD, Arjantin ve Küba'da ve pek çok ülkede fotoğraflar çeken, Tomris Uyar'ın
Güzel Yazı Defteri adlı uzun öyküsünün resimlerini hazırlayan, entelektüel, bol seyahat eden, hayat dolu bir adam. Ama sekiz yıl önce bir gün, birdenbire, dünyada sadece birkaç bin kişide görülen locked-in sendromuna yakalanıyor. Bunun üstüne Ali Arif Ersen, yatağa bağlanıyor. Sadece başını hafifçe oynatabiliyor, bir de sol gözünü kırpıp, sol kaşını kaldırabiliyor. Ama lazerli gözlüğünü kullanarak yazı da yazabiliyor. Ve dünyayla bağını bu şekilde kurarak yoluna devam ediyor... Arkadaşları ona kitap okuyor; beraber film izliyorlar, sohbet ediyorlar. Ersen müziğe düşkün olduğundan, evde küçük konserler bile düzenleniyor. Son olarak da Ali Arif Ersen, 18 fotoğrafçının bir araya gelip sergi açmasını sağladı. İstanbul'daki Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde açılan 'Ali'nin Koço'su' başlıklı sergide Burcu Aksoy, Can Altay, Ani Çelik Arevyan, Arif Aşçı, Banu Cennetoğlu, Orhan Cem Çetin, Zekai Demir, Hasan Deniz, Ahmet Elhan, Cemal Emden, Murat Germen, Ara Güler, Sıtkı Kösemen, Nevzat Sayın, Ahmet Sel, Serkan Taycan, Nazif Topçuoğlu ve Özcan Yurdalan, Moda'daki Koço Restaurant'dan çektikleri birer kareyi sergiliyor.
NEDEN KOÇO?
Yazar ve öğretim üyesi Serhan Ada, küratörlüğünü yaptığı serginin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: "Ali hasta olmadan önce, son sergisinin katalog yazısını yazmıştım. Öyle tanışmıştık. Daha sonra
Radikal gazetesindeki bir yazımda 'Keşke Ali çekmek istediği pozu söylese, fotoğrafçılar da çekse' diye yazmıştım. Sergi fikri de buradan çıktı. Milli Reasüans Sanat Galerisi'nden Amelia Hanım da sağ olsun bunu söylemiş Ali'ye. O da 'Neden olmasın?' demiş. Ama Ali'ye hangi pozu çekmek istediğini sorduğumuzda, sadece Koço dedi. Bunu söylemesi enteresan. Adalar, Sultanahmet değil de, neden Koço? Burası şehrin tarihinde de yer etmiş bir mekan. Benim de gençliğimde sıkça gittiğim bir yerdi. Sergi için seçtiğim isimlerse, günümüzde fotoğrafta öne çıkan belli başlı isimlerin bir kısmı. Üslupları benzeyen, yan yana gelebilecek isimler olmasına dikkat ettim. Bir kısmı Ali'nin arkadaşıydı, ama hepsi değil. Sergiye fotoğrafıyla katılanlar, ama onu tanımayanlar şimdi onunla tanışmak istiyor. Fotoğraf çekimi için fotoğrafçıların hepsi ayrı ayrı gidip çekim yaptı. Sonra da toplu olarak gittik Koço'ya. Hatta sergi açılışının ardından da ikinci bir toplu ziyaret yaptık." Serhan Ada, Ali Arif Ersen'in hayat dolu biri olduğunu anlatıyor: "Ali tam Koço'ya uygun biri. Hayatın değerlerine düşkün. Zaten, çektiği fotoğraflardan da bunu anlamak mümkün." Ada ayrıca "Ali'nin sohbeti muhabbeti hiç bitmedi. O başka biçimde de olsa aramızda," diyerek onun hayatlarından hiç çıkmadığını anlatıyor.
FOTOĞRAF İÇİN ÖNEMLİ BİR SERGİ
Serginin küratörü Serhan Ada, bu kadar fotoğrafçının tek bir konu, Koço Meyhanesi için buluşmasının da önemli olduğunu söylüyor: "Tek bir konuda bu sayıda fotoğrafçının toplanması zor bir şey. Fotoğrafın Türkiye'deki yerine de katkısı olacağını düşünüyorum. Ali ise bu konularda çok yorum yapmadı. O daha eğlenceli şeylerle uğraşıyor."