Bir yengecin anatomisi

Geride bırakmaya hazırlandığımız ayda doğum günlerini kutlayan birçok ünlü ismin burcu Yengeç. Sezen Aksu, Türkan Şoray, Tom Cruise ve niceleri sanki bir yıldızlar geçiti... Denizi, anneliği, derin aşkı, bağlılığı, parayı, hatırlamayı yengeçlerden öğreniriz. İşte yıldızların burcu
GEREKİRSE SONSUZA KADAR BEKLER
Her yengecin en az dört yüzü vardır... Çünkü yengeç burcu karanlık, sisli, dişil, büyüleyici, gizemli enerji ay tarafından yönetilir... Ayın yeniay, ilk dördün, dolunay ve son dördün olmak üzere fazları vardır... Yengeçlerin de öyle... Ay suları yönetir, med-cezirler yapar... Yengeç de gelgitlidir, bir an kahkahalar atarken bir an her şeyin dibinde olabilir... Yengeç bir su grubudur, içinde daima med-cezirleri taşır. Sabah kalktığında dolunay fazında bir yengece rastlarsanız onun ne kadar muhteşem, büyüleyici ve vazgeçilmez biri olduğunu düşünebilirsiniz ama öğleden sonra sizin muhtemelen yaptığınızın farkında bile olmadığınız minicik bir jestten hatta mimikten bile alınıp birdenbire son dördün fazına geçip, somurtmaya başlamış ve kabuğuna çekilmiş olabilir... Öldür Allah o kabuğu açamazsınız. İnanın kabuğuna çekilmiş bir yengeçle başa çıkmak Higgs Bozonu'nu bulmak kadar meşakkatli olabilir... Unutmaz demiştik, ama o element kardeşi akrep gibi hain intikam planları yapmaz incindiğinde, önce kabuğuna çekilir, sonra bekler... Gerekirse sonsuza kadar bekleyebilir, hayatın intikam saatinin gelmesini... Gelir de... O sizi bekleyişiyle öldürebilir... Arapça'da Kamer, Roma mitolojisinde Diana adlarıyla sembolleşen yengeç, bir su elementidir ve bir yengeç en büyüleyici halini su kenarlarında gösterir... Ayın gökyüzünü kapladığı harikulade bir gecede su kenarında bir yengece rastlarsanız aşık olmamanız mümkün değildir... O kadar büyüleyici, yaratıcı ve güzeldir... Deniz ve bütün sular onun aşkıdır, yengeçlere bakın, onlar daha çok denizde, su kenarlarda çok az zamanda da karada yaşarlar... Deniz üzerine muhteşem bir roman yazan Ernest Hemingway'e bir selam çakalım... Biraz tombulca cömert bir yüz ifadesi yani ay yüz onu hemen tanımanıza yol açar... Ay çehresi yengece aittir... Apaçık yengeç yüzleri ortadadır, Liv Taylor, Prenses Diana, Müjde Ar, Reha Muhtar, Deniz Seki, Türkan Şoray, Sezen Aksu, Isabella Adjani, Frida Kahlo, Gustav Klimt, Tuba Büyüküstün, Ata Demirer, Levent Üzümcü, Harrison Ford, Aşkın Nur Yengi, Sylvester Stallone, VIII. Henry, Hüsnü Şenlendirici, Natalie Wood, Nelson Mandela, Jack White...
EVİNE GİTİĞİNİZDE İÇİNİZİ HUZUR KAPLAR
Renklerden beyaz, gümüşi mavi onun uğurlu rengidir... Elbette güneşi altın simgelerse ayı ve yengeci de gümüş madeni simgeler... Ay taşı uğurlu taşlarındandır... Bedende göğüsleri ve mideyi yengeç burcu yönetir, yengeçlerin ya da haritalarında yengeç ağırlığı taşıyanların mide bölgesi hassastır... Aynı zamanda rahim bölgesi ve akciğerin alt lobları da yengeç kontrolündedir... Genellikle çok güzel ve genişçe bir göğüs bölgesi vardır... Görür görmez sinesine yaslanmak istersiniz çünkü orada sonsuz bir anne şefkatini (kadın erkek fark etmez) bulabilirsiniz. Sadece çocuklarının değil bütün sevdiklerinin annesidir, koruyucu kollayıcıdır, besleyicidir, büyütücüdür... Erkek ya da kadın bütün yengeçler bir şekilde annedir... Annelik yengeçlerin kutsal kavramıdır, anne olsunlar ya da olmasınlar... Bir yengecin annesine, ailesine, çocuğuna ya da annelik yaptığı herhangi birine ya da şeye en küçük bir olumsuz imada bulunmayın, asla affedilmezsiniz... Bazen de bir yengeç dünyaya annelik yapar, mesela Dalai Lama III, bir yengeçtir ve şefkat ve sevgi mesajlarıyla dünyaya annelik yapmaktadır... Üstelik yengeç dayanıklı ve sabırlıdır, kabuğunu kapattığında yıllarca zorluklara dayanabilir, kabuğunu açacağı günü bekler, mesela Nelson Mandela gibi... Yengecin kutsalları arasında sıralamada birinci gelen bir şey daha vardır: Evi... Yengeç evi yuvadır, onun çelik kozasıdır, dışarıdaki bütün kötülüklerden kaçıp saklandığı kutsal sığınağıdır... Bir yengecin evine gittiğinizde içinizi huzur kaplar, mutfağı asla boş olmaz, tersine yemek onları güvencede hissettirir, aynı şekilde sevgilerini göstermenin bir yolu da budur: yedirirler içirirler... Yerler ve içerler de... Bu konuda da durmaları kolay değildir, zayıf kalmak için bir yengecin uğraşması gerekir, duyguların med-cezirinde yemekle ilişkisi bir sarkaç gibi gider gelir.
AYRILSA BİLE BIRAKMAMIŞTIR
Bir yengeç asla doğrudan harekete geçmez, o bir hedefe, bir aşka, bir duruma bir yengeç edasıyla yan yan giderek yaklaşır, yavaşça sıkıştırır, etrafını çevirir sonra kıskaçlarının arasına alır ve bırakmaz... Onun tarzı budur... Zaten o derece güvenli bir koza örer ki yengecin eline düşenin pek kurtuluşu yoktur, aşkta mesela ayrılmayı bilmez, ayrılsa bile ayrılmamıştır... Ayrılsa bile bırakmamıştır. Bıraksa bile unutmamıştır... Aldatılırsa laneti peşinizi bırakmaz... Tavsiye etmem, yeni aşkın pek hayrını görmezsiniz, o derece derin acı çeker ki evrene bu acıyı o derece yoğun gönderir, su enerjisiyle bunu bütün alemlere iletir ki gelir sizi o kahır bulur... Yengeçten ayrılmak zordur, isterse o sizi bırakır, ki bu da imkansızdır. O kadar zordur ki ünlü aktör Daniel Day Lewis çareyi, yengeç Isabella Adjani'den kuşkusuz başka türlü ayrılamayacağından olsa gerek bir faks çekerek ayrılıp sırra kadem basmakta bulmuştur... Ama yengeç mağma tabakası kadar gururludur da ne kadar zor da olsa bir kez ona hak ettiği değeri vermediğinize ikna olduğunda, bir kez onun değerini anlamadığınıza karar verdiğinde sırtını döner ve gider, onu asla bulamaz, haber alamaz, bir daha göremezsiniz... Size veda ettiğinde bu ölüm kalım vedası olur... Ne yaparsanız yapın geri dönemezsiniz. Ayrıldığında çok derin acı çeker, kıskaçlarını kapatır, epey bir depresyona, yeraltına, derin deniz mağaralarına girdikten sonra bir ay insanı olarak tekrar parlamaya karar verir, kendini bir su kenarına atarak iyileşir ve aşk yolculuğuna yeniden başlar... Eskisinden de büyüleyici olur... Aşkı kimse onun kadar yoğun yaşayamaz, anlatamaz. Bir yengecin aşkının derinliğini ve ay hallerini, kuşaklarca şarkılarıyla aşklarımızın anlatıcısı olmuş, tam bir yengeç kadını Sezen Aksu'nun şarkılarında görebilirsiniz... Gitme, Beni Unutma, Unuttun mu Beni, Ben Sende Tutuklu Kaldım, Sarı Odalar... Yengeç duyguların dilini bilir, duygunun dilini çözmede kimse onun kadar maharetli olamaz... Yengeç şehirleri vardır, mesela New York, mesela Venedik... Yengeç, içinden su geçmeyen bir şehirde mutlu olamaz.
PARA VE SEVGİ TEMEL GÜVENCESİDİR
Yengeç ülkeleri vardır mesela Arjantin, mesela Amerika Birleşik Devletleri... Neredeyse tüm Hollywood filmlerinde o yengeç temasını daima görürsünüz, kutsal aile, derin aşk, büyük vatanseverlik... Bağlılık ve ödül. Yemek bir de... Bir Akrep burcu olan Türkiye'nin yükselen burcu, yani dünyaya gösterdiği yüzü yengeçtir... Biz dünyada, sıcak, misafirperver, vatansever, geleneklerine bağlı, güzel yemekleri olan, harika deniz kıyıları olan, büyüleyici bir ülke olarak biliniriz, işte tam yengeç temaları... Türkan Şoray'ın yüzü bu ülkenin kodlarına inanılmaz oturur, o yüzde dişilik ve annelik bir aradadır ve sonsuz bir dişilik ve merhamet sunar... İyi gazeteci, yazar, politikacı, otelci, fotoğrafçı, aşçı, ekonomist olurlar, parayla ilgili sezgileri iyi çalışır ve parayı tutmasını da çoğaltmasını da bilirler... Yengeç güvenceyi sever, para ve sevgi onun en temel güvencesidir o yüzden ikisini elinde tutar... Yengeç ay ışığı gibidir ne kadar çözülse de ona her baktığınızda daima gizemini korur...
AYCAN AŞKIM SAROĞLU
EN SON HABERLER
- 1 Anne-babalar ekran başında kayboluyor
- 2 İnsanlık Gazze’deki vahşete daha ne kadar sessiz kalacak?
- 3 Tarifelerin ucu Ay’a kadar dokundu
- 4 Türkiye, yapay zekâ pazarında her şeye sahip
- 5 Baharla birlikte içini arındır
- 6 Strese karşı gönüllü mahkumiyet
- 7 Travmasız ve çalkantısız başarı
- 8 Yapay zekanın omzuna yaslanıp ağlayamazsınız
- 9 Serbest bırakılsalar da esaret sürüyor
- 10 Gönül kapısını kimlere açmalıyız?