Giriş Tarihi: 23.09.2012

Ediz'in yedek eşofmanı bile yoktu

Ediz’in yedek eşofmanı bile yoktu

Eskişehirspor'da top koşturan Ediz Bahtiyaroğlu'nun hayata gözlerini yumması Türkiye'yi ağlattı. Ama ateşin büyüğü Bahtiyaroğlu ailesinin Bursa'daki evine düştü. Ediz'in kısacık ömrü büyük bir mücadeleye sahne olmuştu aslında. Onun, futbolcu olmak için geçtiği yolları ailesi sadece Pazar SABAH'a anlattı

Eskişehirsporlu Ediz Bahtiyaroğlu kalp krizi geçirip hayata gözlerini yumduğunda henüz 26 yaşındaydı. Genç futbolcunun ölümünün üzerinden 20 gün bile geçmedi. Türkiye, Ediz'in ölümüyle adeta şoka girdi. Ankaraspor'da yıllarca top koşturan, ardından Eskişehirspor'da oynamaya başlayan Ediz için, doğup büyüdüğü Bursa'da cenaze töreni düzenlendi. O günden beri Ediz Bahtiyaroğlu'nun ailesinin durumunu merak ediyordum. Çünkü gencecik, binbir umutla yetiştirdikleri oğullarını kaybetmişlerdi. Kimbilir ne zorluklar, ne umutlarla doluydu yaşamları... Bosna'dan göç eden işçi bir babanın oğlu olan Ediz'in kısa hikayesi zor olmalı diye düşünüyor insan... Ailenin Bursa'daki taziye evine gittiğimizde, onları dinleyince anladık ki, gerçekten de zor bir haüyat olmuş... Ediz'in hikayesini gözyaşları içinde dinledim. Baba Bosna'dan göç ettiğinde, dil bilmediği için bir fabrikada işçi olarak çalışmaya başlamış... Anne, üç çocuğunu gözünden bile sakınarak büyütmüş. Yedi yaşında futbolcu olmaya karar veren ve bu uğurda kar kış demeden uğraşan minik oğlu Ediz'in hayallerinin peşinden koşmasına izin vermiş, ama bir yandan da fakirlikle mücadele etmiş. Anne Ayten Bahtiyaroğlu, yıllarca beş kuruş kazanmadan top koşturan oğlunun çamurlu kramponlarını her akşam yıkamış, eline üç kuruş para geçtiğinde, oğlu güçlensin diye et almış. Ediz, futbol oynayarak çok kazanan onlarca isim gibi, zorlu yollardan geçmiş... Ama geçmişini unutmamış. Para kazanmaya başladığında onu bu yolda hiç yalnız bırakmayan annesine adamış her şeyini. Belki de bu yüzden ölmeden kısa bir süre önce aldığı Porsche'sini bile annesinin üzerine yapmış... Ediz Bahtiyaroğlu'nun gencecik yaşta biten azim dolu hikayesini annesi Ayten, babası İsmail, ablası Ebru ve ağabeyi Engin Bahtiyaroğlu anlattı.

- Bosna'dan ne zaman geldiniz?
- İsmail Bahtiyaroğlu (Baba):
Ben 13 yaşımdaydım Türkiye'ye geldiğimde. Türkçe bilmiyordum, okula da gidemedim, işçi olarak girdim bir fabrikaya. Sonra evlilik falan, üç çocuğum oldu. En küçüğü Ediz'di. Çocuklarımızı büyük zorluklarla büyüttük. Ediz doğduğunda 31yaşımdaydım. Oğlum o yaşlarını göremedi (ağlıyor). Ben de gençlik yıllarımda futbol oynardım. Spor sevgisi genetik.
- Ebru Bahtiyaroğlu (Abla): Ediz küçücüktü, çorapları birbirinin içine sokup futbol topu yapar, onlarla oynardı. Yedi yaşlarındaydı, kendi kendine futbol takımlarına kayıt yaptırırdı.