23 Nisan günü, Ankara'daki Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde farklı bir heyecan vardı. Geçen yıl kurulan, kasım ayından bu yana yoğun çalışmalarla bu özel güne hazırlanan Cumhurbaşkanlığı Çocuk Korosu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Konseri için sahneye çıktı. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan olmak üzere, çocukların yoğunlukta olduğu davetliler, tarihi bir ana tanıklık ettiler. Arka planda o geceyi hazırlayan insanlarla konuştuk. Hem Türkiye Yüzyılı'nın ilk orkestrasının kuruluş hikayesini, hem de o gece yaşananları önemli isimlerden dinledik.
TBMM'NİN KURULUŞUNUN 105'İNCİ YILINA ADANMIŞ ÇOK ÖZEL BİR HEDİYE
Bu özel konserin anısına özel bir de çalışmaya imza atıldı. Cumhurbaşkanlığı'nın öncülüğünde ve Türk Telekom'un ana desteğiyle hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu'nun 23 Nisan'da gerçekleştirilen ilk konseri anısına, konserde çalınan eserlerin kayıtlarının yer aldığı bir plak serisi üretilecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 105. yıl dönümüne ithafen toplam 105 adet üretilen bu özel plak serisinin ilk nüshası ise konser sonrasında Türk Telekom CEO'su Ümit Önal tarafından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye edildi.
PROF. BURAK TÜZÜN / ORKESTRA ŞEFİ
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi
BU KORONUN ÇOK ÖNEMLİ BİR MİSYONU VAR
Herkes müzik dinler. Kimi şu müziği kimi bu müziği ama herkes bir müziği mutlaka dinler. Ama biz biliyoruz ki müzik öğrenimi görmek maliyeti olan bir şey. En basiti bir çalgı almanız gerekiyor. Her çalgı da blok flüt değil ki az bir maliyetle temin edebiliniz. Sonra ailenizde müzisyen biri yoksa size çalgı hakkında bilgi veren, size çalmayı öğreten birileri lazım. Bu imkana ulaşım da her arzu eden için her zaman mümkün olamayabiliyor. İşte Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu çok önemli bir misyonu üstleniyor. Öncelikle müziğe ulaşmada dezavantajlı yetenekleri tespit ediyor. Çocuk orkestraya seçilmiş ise ona çalgı ve eğitmen temin ediyor. Müzik teorisi konusunda bilgilenmelerini sağlıyor. Çocuklar biraz mesafe kat ettikten, minimum bir disiplinle donandıktan sonra da grup çalışmaları başlıyor. Kendi çalgısına ait grubun üyesi olma disiplini ile tanışan çocuk, daha ileriki aşamada çok sesli müziğin bir parçası olarak büyük orkestradaki yerini alıyor.
Okul ve mahalle dışında başka çevrelerden gelen arkadaşları oluyor. Aslına bakarsanız orkestra ve toplumu benzer yapılar olarak görebiliriz. Toplum içinde de yavaş yavaş donanım elde eden birey zamanla çoksesli orkestranın yani çok sesli, çok görüşlü toplumun sağlıklı bir parçası olabiliyor. Çok uzak olmayan bir gelecekte Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu'nun içinden sanatçıların da sanatsever başka meslek sahibi geleceğin aydın bireylerinin de çıktığını göreceksiniz. 23 Nisan günü 250 kişilik bir orkestra ve koro olarak ilk konserimizi verdik. Hem de Cumhurbaşkanımızın önünde. Çocuklar o büyük heyecanı olumsuz bir strese dönüştürmeden çok başarılı bir performans sergilediler. Doğruyu söylemek gerekirse bu ilk konserin öncesinde acaba Cumhurbaşkanı'nı görünce dikkatleri dağılır mı diye bir kaygı açıkça söylenmese bile arada bir kendini gösteriyordu aramnızda. Başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere emeği geçen herkese, her hafta sonu vakitlerini bu tatlı çocuklarla geçiren kıymetli eğitmenlere ve çocuklarımızın öngörülü ailelerine sonsuz teşekkürler.
PROF. DR. ZAFER KURTASLAN
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektör Yardımcısı
KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATACAK OLAN ÇOCUKLARIMIZDIR
Her çocuk güzelliklerle dolu bir yaşam sürme hakkına sahiptir ve müzik, bu güzellikleri yaşamımıza katmanın en güçlü araçlarından biridir. Her çocuğun müzik ve sanatı deneyimlemeye hakkı vardır. "Müzik herkes içindir" anlayışıyla hareket eden Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu, çocukların iç dünyasına ulaşan evrensel bir dil kuruyor. Çünkü çocuklar, müziğin içtenliğinde kendilerini buluyor, seslerini duyurmanın öz güvenini yaşıyor. Bu güven duygusu onlarla geleceğin de daha aydınlık olmasını sağlıyor. Çünkü mutlu çocuklar, mutlu bir toplumun teminatıdır. Bu projenin amacı çocuklarımızın müzik eğitimi yoluyla estetik beğeni düzeyini geliştirmektir.
Bu projeye devam eden çocuklarımız arasında mutlaka müziği meslek olarak seçenler olabileceği gibi aynı zamanda da farklı mesleklerde kariyerlerine devam eden çocuklarımız da olacaktır. Çocuklarımız, kariyerlerine farklı mesleklerle devam etseler bile bu bakış açısıyla yetişenler yüksek insani değerlere sahip bireyler olarak topluma daha faydalı olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu, müziği sadece bir sanat dalı olarak görmez. Müziği birliğin, sevincin, umudun ve geleceğin dili olarak da görür. Bu bakış açısı aynı zamanda "Mutlu Çocuk, Mutlu Türkiye" idealini de güçlendirir. Her bir nota, bu ülkenin ortak geleceğine umutla atılan bir adıma dönüşüyor. Orkestra ve koro içindeki her çocuk, sadece bir ses değil, bu toprakların geleceğine dair söylenmiş bir türküdür. Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosundaki eğitimler, yalnızca seslerin değil, kültürün de nesilden nesile aktarıldığı özel bir köprüdür. Her bir ezgiyle, geçmişin izleri geleceğe umutla taşınır. Gelin, çocuklarımızın sesine kulak verelim. Çünkü onlar sadece enstrüman çalıp şarkı söylemiyorlar; geleceği birlikte kuruyorlar.
FECİR ALPTEKİN
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı / Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Üyesi
BENZERİ GÖRÜLMEDİ
Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu; geleneksel müziğimizi yaşatmak, geleceğin sanatçılarını yetiştirmek, müzik eğitimini herkes için erişilebilir kılmak ve müzik eğitimi yoluyla paylaşma, dayanışma, beraberlik duygularımızı pekiştirmek amacıyla kuruldu. Yahya Kemal Beyatlı'nın da dediği gibi, 'Çok kimse anlayamaz eski musikimizden ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden." Projede sadece 250 kişilik bir koronun kuruluşu değil; milli kültürümüzün, milli müziğimizin gelecek kuşaklara aktarılması adına 85 milyona sirayet edecek bir kararlılığın ve iradenin hayata geçirilmesi olarak algılanmalıdır. Çalışmalar bir yıl önce başladı. Cumhurbaşkanlığı çatısı altında; Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile aynı zamanda Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı bir araya geldik. Türk Telekom ana destekçimiz oldu.
Benzeri görülmemiş bir operasyon idi. Yazın organizasyon yapısı ve kadro yapılanması üzerinde çalışıldı ve seçmelere katılım için Milli Eğitim Bakanlığı sonbaharda duyurularını yaptı. 150'ye yakın okuldan bine yakın öğrenci başvurdu. Bizim eğitim modelimizdeki temel aldığımız 8-13 yaş grubu idi. Başvurular sonucu çocuklarımız Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir hafta boyunca birebir yetenek taramasından geçirildi. 28 öğretim görevlisi görev yaptı. Her sınıfta 4-5 eğitimci; ritim, kulak, ses, enstrüman becerileri anlamında her çocuk birebir taramadan geçti. Böyle sıkı bir taramanın ardından 250 çocuk koroya girmeye hak kazandı.
Daha sonra kendi yeteneklerine göre koro ve orkestra olarak ikiye ayrıldı.
Orkestra içinde de branş sınıfları oluşturuldu. Piyano, keman, çello, yan flüt, ritim, darbuka, ney, kemençe, bağlama, kanun gibi aklınıza gelecek Batı ve yerli müzik aletleri yer aldı.
Ama tabi her zaman temel aldığımız, bizim kendi yerel çalgılarımız ve geleneksel müziğimiz. Bunu yaparken de evrensel müzik çeşitliliğini de müfredata muhakkak alıyoruz. Eğitimler 30 Kasım'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi olarak başladı. Her hafta sonu sabah 10.30 ile 16.00 arası çocuklarımız burada tam gün müzik eğitimi aldı. Eğitimci kadromuz inanılmaz bir çeşitlilik arz etti.
Dört ay eğitim sonrası, 23 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde sahneye çıktılar. Repertuvarımız çocuk şarkıları, marşlar, Türk Sanat ve Halk Müziği, klasik müzik eserlerinden oluştu. Özellikle Türk halkı müziği ezgilerinde salonun büyük coşkusuna şahit olduk. Beethoven 9. Senfonisine koromuz için yazılan 'Gelecekte Güçlü Bir Türkiye'dir Hep Ülkümüz' sözleri salonda büyük coşkuyla karşılık buldu. Sunucu Keremcem, Arkadaşım Eşek şarkısında gitarıyla koroya eşlik etti. Bundan sonraki ilk konser, Dünya Müzik Günü vesilesiyle 21 Haziran'da AKM'de...
Daha sonra çocuklarımızın Türkiye içi ve dışında sahneye çıkacağı organizasyonlar planlanıyor. Muhtemelen ilki de Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın arasına girip abi-ablalarıyla katılacakları konserler olacak.
HÜLYA KAZAN / KORO ŞEFİ Devlet Opera ve Balesi
EKİLEN TOHUMLAR YAKINDA YEŞERECEK
Çocuğu merkeze alan projeler bana göre ülkenin geleceğini taçlandıracak en önemli adımlar. Uzun süredir çocuklarla çalışıyorum. Her geçen gün onlara olan hayranlığım daha da artıyor. Sanki ben onların öğretmeni değilim de onlar bana birçok şeyi öğretiyor gibi hissediyorum. Öğrenebilme hızları, saf niyetleri, açık sözlülükleri, analiz yetenekleri, olayları değerlendirme biçimleri çoğu zaman düşünülenin aksine yetişkin bireylerden daha net ve ileri geliyor bana. Biz yetişkinler sadece daha tecrübeliyiz çocuklardan. Ancak onların zihinleri çok berrak. Çocuklarla iletişime geçen her bir yetişkinin işte bu farkındalıkta olmasını çok çok önemli buluyorum. Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu henüz bir yaşını bile tamamlayamamış, kocaman bir aile. İlk geldiğim günden beri buradaki güzel niyet bana çok etki etti. Çocuklar sanatla iç içe günler geçiriyorlar burada. Notalar, müzik, bir enstrüman çalabilme becerisi, şarkı söyleme becerisi ediniyorlar. Ancak, tüm bunlardan öte burada asıl öğrendikleri şeyin büyüsü beni her seferinde çok heyecanlandırıyor. Farklı geçmişlerden gelen çocukların birbirleriyle uyumlanabilmeleri, empati yeteneklerinin gelişmesi, birlikte hareket edebilme ve farklılıklarına rağmen bir arada olabilme, problem çözebilme yeteneklerinin gelişmesi muazzamdı. Dünya mutlu çocuklarla dolsa keşke.