"Terazi
bir şeyden nefret edecek olsaydı, acıdan nefret ederdi. Acı çekmekten veya acı vermekten. Terazi acıların insanı değildir," der Jacques A. Bertrand,
Terazi'nin Hüznü kitabında... Gerçekten de bu cümleler mükemmel anlatır Terazi burcu insanını... Terazi acılara gelmez, kavgaya, gürültüye, kaba davranışa, yüksek volüme, çirkin görünüme, zarafetten yoksun şeylere... Dengesini bozacak her şeyden kaçınır... Oysa dengesinin sık sık bozulması, bizatihi sembolünden gelir. Sakınan göze çöp batar misali, sık sık dengesi oynar, hatta bazen en dengesiz insanlar arasında baş köşeye oturur kalır... Tüm zamanların en karamsar ama en etkileyici felsefecilerinden olan Nietzsche, Terazi burcudur... En sonunda akli dengesini yitirmiştir. Belki eşini bulamadığından, Salome'ye aşkı karşılıksız kaldığındandır. Çünkü yalnız bir Terazi, kefesini kaybetmiştir; işe yaramaz, ölçemez, tartamaz, dengeleyemez. Çünkü Terazi, ilişkilerin, evliliğin burcudur. Hava grubunun ikinci burcu Teraziler, adını aşk tanrıçası Afrodit'ten alan Venüs gezegeni tarafından yönetilir. O yüzden romantik aşk ve sosyal ilişkiler onun tekelindedir. Flörtçü, nazik, kokoş, tatlı dilli, bahar esintili... Astrolojide evlilik, ikili ilişkiler ve ortaklıklar evi denen 7. Evi yönetir. Onun uzmanlık alanı budur; ilişkiler, denge, aşk...
DÜNYAYA BARIŞ İÇİN GELMİŞTİR
Terazi, barış için dünyaya gelmiştir, barış yapmak ister. O yüzden Terazilerden iyi diplomatlar, müzakereciler, hukukçular çıkar. Adalet saraylarında elinde Terazi olan heykellere rastlamamız boşuna değildir. Teraziler adaletin peşindedir, adalet de Terazi'ye ihtiyaç duyar. Bütün dünyada barış denilince ilk akla gelen şarkılardan olan
Imagine'e imza atan John Lennon bir Terazi burcudur. Hindistan'a bağımsızlığını kazandıran 'pasif direniş' felsefesinin mimarı Mahatma Gandhi de öyle... Ve evet o, "Kim olursan ol gel," çağrısı ile insanları birliğe çağıran Mevlana da bir Terazi burcudur... Tıpkı Lozan Barışı'na imza atan İsmet İnönü ve Türkiye'de sivilleşmenin öncülüğünü yapan Turgut Özal gibi.. Teraziler, aynı zamanda 'parti gülü'dürler; büyük organizasyonlar, eğlenceler düzenlemeye bayılırlar. Bazen dedikodu yapabilirler, ne de olsa dedikodu da sosyalliğin yürütülmesini sağlayan unsurlardandır. Terazi doğuştan magazinci ve arabulucudur, iyi çöpçatandır. Evlenmeye de evlendirmeye de bayılır. Aşk kadar sanatı da yöneten Venüs'ün çocukları, genelde güzel olurlar ve güzelliğe düşkündürler... Çünkü yapılarında olması gereken denge, bedensel imgelerinde de kendini gösterir. Terazi kadını 'ideal kadın' imgesiyle birebir örtüşüyor gibidir;
Ve Tanrı Kadını Yarattı filminin oyuncusu Brigitte Bardot, kusursuz yüz hatlarına sahip olduğuna inanılan Catherine Deneuve, yakın zamanda ölen bir kuşağın erotik simgesi
Emanuelle filmlerinin yıldızı Sylvia Kristel, Catherine Zeta Jones, Rita Hayworth, Kate Winslet, Gwyneth Paltrow, Naomi Watts ve yine tüm zamanların en güzel kadın imgesinin bu çağdaki izdüşümü Monica Bellucci... Daha saymaya gerek var mı?
FLÖRTÇÜ, SAFDİL, TEMBEL
Gelelelim bizim cenaha; evet tahmin edebileceğiniz gibi yıllarca güzelliği kadar ilişkileriyle de konuşulan Hülya Avşar bir Terazidir... Ebru Gündeş, Ayşegül Aldinç, Yıldız Kenter, Nurseli İdiz, Neşe Erberk ve Pelin Karahan da öyle... Ve kuşkusuz özgür kız Nil Karaibrahimgil, şarkılarında özgür kız olsa da, hiçbir zaman yalnız kalmamıştır. Venüs'ün oğulları da kızlarından geri kalmaz güzellikte... 'Salon adamı' tanımı onlar için bulunmuş gibidir... Centilmen, nazik, baştan çıkarıcı, yumuşak, yakışıklıdan çok güzel erkekler... Tarkan, bu tanıma cuk oturan bir örnektir. Her şeyi güzeldir onun, gözleri, sesi, dansı, kalbi... Kadınların gözdesi Julio Iglesias, cenazesine bütün eski sevgileri gelen Marcello Mastroanni, Clive Owen, Hugh Jackman da öyle... Bir dönemin bebek yüzlü yakışıklısı Tarık Akan, Terazi erkeğinin bir simgesidir. Mehmet Aslantuğ o kadar bebek yüzlü olmasa da şehirli erkek imgesini taşır. Çağatay Ulusoy, Dağhan Külegeç genç kuşak Terazilerin en sevilen örneklerinden. 23 Eylül - 23 Ekim arası doğan Venüs çocukları, terazinin kefelerini ayarlayamadıklarında ise son derece kararsız, safdil, kolay etkilenen, flörtçü, kendine toleransı yüksek ve tembel olabilirler. Yılın en doruk noktasında, tam hasat mevsiminde doğan bu pastırma yazı çocukları, doğdukları mevsimin özelliklerini taşırlar... Ne de olsa havada bir olgunluk, yaz sonunun yumuşaklığı vardır... Zodyak kuşağının en uygar karakterleri onlardır,. Analiz etme yetenekleri vardır ve uzağa çekilip bir olaya tarafsız bakabilme yetisi ile doğmuşlardır. Hoşgörülüdürler ama onlara meydan okuyucu fikirlerle gelindiğine denge kaybına uğrarlar... Bazen hiç beklenmedik bir şekilde şirazeleri bozulur ve öfkeyle patlayabilirler de... Teraziler, tam bir hedonisttir, fazla çalışmaya gelemezler, her şeyi ölçüsünde yapmak isterler. Ama elbette bazen denge bozulur, sallantı başlar demiştik... Sarkaç ileri gittiğinde negatiflikler baş gösterebilir. Mesela Terazi erkekleri dünyayı umursamadan davranıp, kumarbaz eğilimler gösterebilirler. Terazi kadınları aşırıya kaçan, kıskanç, parayı har vurup harman savuran bir hale gelebilirler. Güzelliğe düşkün Venüs'ün çocuklarından iyi yazarlar çıkar; Oscar Wilde, Cervantes, William Faulkner, Scott Fitzgerald gibi. Moda endüstrisinde Teraziler illa ki vardır, Donna Karan bunun en iyi örneğidir. Sanatın her alanında başarılı olurlar, özellikle de müzikte çok önemli Terazilere rastlanır; Verdi, Franz List, Bruce Springsteen, Sting, Paul Simon gibi.
DÜNYA ONA HAFİF GELİR
Teraziler'e ilişkin son sözü yine yazar Jacques A. Bertrand'a bırakalım: "Denge sallantının kendisindedir. Terazi bunu ileri yaşlarda anlar. Gündüzle geceyi uzlaştırma sevdasından vazgeçer. İbresini fırlatır atar. Ağırlık kaybeder. Dünya ona hafif gelir. İşte o zaman Zodyak'ın tam ortasında tenle ruhun, gündüzle gecenin gelgitinde Terazi her şeyi sallar."
