2003'te
Sundance Film Festivali'nde
The Singing Detective filmini izleyen Britney Spears "Sundance garip. Filmler garip... Onları izlediğinizde mutlaka onlar hakkında düşünmeniz gerekiyor," demişti. Evet, 1981'de kurulan ve o günden bu yana ticari kaygılar gütmeyen filmleri gösteren ve belki de bu yüzden 'insanları düşünmeye sevk eden' bir film festival Sundance. Festivalin kurucusu, Hollywood starı Robert Redford. Çelişki diye buna denir.
BİR KÜLTÜR ALIŞVERİŞİ
ABD'nin Utah eyaletinde düzenlenen Sundance, geçtiğimiz yıldan itibaren Londra'ya da konuk olmaya başladı. Festivalin Londra ayağının ikincisi bu yıl 25-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşti. Açılışta konuşan Redford: "Yeni seslere ve filmlere kendilerini gösterme şansını tanıyoruz. Buraya gelmemizin sebebi, Amerikan bağımsız filmlerini burada göstermemizi talep etmeniz. Bu filmlerin hepsi; yeni hikayeleri farklı yollarla anlatmayı seçiyor. Bu vizyonu, insanlarla paylaşmak istiyoruz. Bu bir tür kültür alışverişi." Salonu doldurmayı başaramayan Michael Winterbottom'ın son filmi
The Look of Love sonrasında da eleştirmenlerden kırık not aldı. Ancak komedi filmleriyle tanınan Steve Coogan'ın filmdeki, Soho'da erotik gece kulüpleri işleterek ve satış rekorları kıran
Men Only dergisini yayımlayarak kazandığı parayı emlağa yatırıp, 1992'de 'İngiltere'nin en zengin adamı' unvanını almayı başaran Paul Raymond rolüyle çizdiği porte, Coogan'ın ciddi rollerin adamı olabileceğini de gösterdi. Gösterimin ardından yönetmen Winterbottom, Paul Raymond'ın hayatını çok detaylı bir şekilde araştırdıklarını söyledi. Ama uzun yıllar Raymond'ın sevgilisi olan Fiona Richmond, filmi gördükten sonra büyük bir hayal kırıklığına uğradığını, yaşamadığı olayların filme yansıtıldığını; çok önemli detayların filmde yer almadığını söyleyen bir röportaj verdi
The Telegraph gazetesine.
ANNE OLMA HALİNİN FİLMİ
Festivalin ilgi çeken filmlerinden biri
Emmanuel and the Truth About Fishes'tı. Yönetmen Francesca Gregorini'nin kendi hayatından yola çıkarak kaleme aldığı hikayede anne olma, anne olamama ve annesiz yetişme konuları işleniyordu. Filmin en trajik karakteri Linda'yı, Jessica Biel canlandırıyor. Festivalde gösterilen filmler Digiturk Sundance Channel'da da ilerleyen günlerde yayınlanacak.
LONDRA'DA FESTİVAL İZLEME ADABI
Festival izleme adabına da değinmeden etmeyelim. Gösterimlerde telefon/ mesaj sesi yok. Telefonu kurcalayıp, ekran ışığıyla salondakileri rahatsız etmek yok. Hapur hupur patlamış mısır yeme sesi yok. Patlamış mısır yeniyor ama dışarı verilen ses minumum düzeyde. Kimse yanındakiyle yüksek sesle konuşmuyor. Ama 'Hiç mi acayip bir şey yok?' derseniz; var, olmaz mı! Hayatımda ilk kez sinemada humus yiyen birileriyle karşılaştım. Salonu buram buram sarımsak kokutan o çifte bir kez daha selamlarımı iletiyorum.