1460
yılında Fatih Sultan Mehmet, Amasra'yı bir tepeden görür, çok beğenir. "Lala, çeşm-i cihan bu m'ola!" der ve kaleye haber gönderir: "Bu kadar güzel bir yere zarar vererek almak istemem, kalenin anahtarını bana getiriniz." Kale anahtarı gelir ve şehir savaşmaya lüzum kalmadan alınır. Bartın'ın mütevazı ilçesi Amasra, Fatih'i bile bu denli etkileyecek güzellikte bir yer. Amasra Kalesi ise şimdi UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne eklendi.
ADAY LİSTESİ KABARIK
Bugüne kadar UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne 11 varlığımız eklendi. Amasra Kalesi ise bu listeye aday. Tabii aday listesi kabarık; Türkiye'den 2012 itibarıyla geçici listede bekleyen 41 miras var. Bu listeye girmenin de bazı kriterleri var. Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenen altı kültürel, dört doğal kıstastan en az birini karşılaması gerekiyor. Amasra'ya gelince... Yalnızca kalesiyle değil, doğal güzellikleriyle de görülmeye değer bir yer. Meşhur salatasıyla, Çekiciler Çarşısı'yla, deniz ve kıyıyla iç içe geçmiş ormanlarıyla ziyaretçileri çekiyor. Amasra'yı en güzel gören yerlerden biri de Kuşkayası Anıtı. Şehrin girişindeki bu anıta ulaşmak için sabırla merdivenleri tırmanmanız gerekir. Bu zahmetin hediyesi ise eşsiz Amasra manzarası! Şehrin iki adasını görmek isteyenler ise Fatih'in büyülendiği tepeye çıkabilir. Ancak ne yazık ki zaman içerisinde Amasra Kalesi'nin çevresine yapılan binalar, ilçenin doğal güzelliğinden ödün vermesine neden olmuş. Oktay Ekşinci 2010 yılında
Yolculuk dergisi için yazdığı yazıda, Amasra'dan bahsediyor: "Amasra'daydık... Fatih'in kenti almadan önce tepeden bakarken lalasına; 'Çeşm-i cihan bu m'ola?' dediği eşsiz manzaranın şimdiki haliydi... Aynı tepeden kenti seyrederken, ne denize koşarcasına inen ormanlık yamaçlardan oluşmuş bir 'coğrafya' vardı, ne de 3 bin yıl önceden miras kalan 'tarihin' tanıklarını görebiliyordunuz... Fatih bugün aynı tepeden baksaydı acaba şunu mu söylerdi? 'Lala, kör olası imar talanı bu m'ola?'