Tarihi bir mekan ve nano teknoloji bir araya gelebilir mi? İlk etapta şaşırabilirsiniz. Bu ikilinin bir araya geldiği mekan tarihi bir hamam. 300 yıllık Cağaloğlu Hamamı'nın hijyeninin nano teknolojiyle sağlandığını duyunca soluğu tarihi hamamda alarak uygulamayı yerinde gördük. I. Mahmut'un 1741 yılında yaptırdığı, her köşesinin zengin görsellik sunduğu tarihi hamamda bizi üçüncü kuşak işletmeci Banu Çağdaş karşıladı. Tarihiyle birlikte hamamın ailelerine geçiş serüvenini ve nano teknoloji destekli temizliğin nasıl uygulandığını dinledik. Nano teknoloji destekli koruma uygulaması, bu görkemli yapıda, kapı kolundan soyunma odasına, göbek taşından takunyalara kadar her noktaya uygulanıyor. Bakteri, küf ve mantara karşı koruma kalkanı sağlayan bu temizlik, elektrik süpürgesine benzeyen bir makinayla gerçekleştiriliyor. İçinde ağır metal veya alkol barındırmayan bu koruyucu madde makinaya konuyor ve yüksek basınçla buharlaşması sağlanıyor.
KİRLENMEYE KARŞI KAPLAMA
Püskürtülen buhar tüm yüzeyleri koruma ağıyla kaplıyor. Böylece bu koruyucu tabaka, bakteri, virüs ve mikropların çoğalmasını engelliyor. Mikropların yüzeyden kişilere taşınmasını da önleyen koruyucu tabaka ağır metal içermediği için insan sağlığına zarar da vermiyor. Biz de, özel kıyafetli görevliler tarafından yapılan temizlik sırasında çok ağır bir koku ile karşılaşmadık. Uygulamayı yerinde gördükten sonra patenti geliştiren Sabancı Üniversitesi'nin Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu'na bu teknolojinin detaylarını ve kapsamını sorduk. Üniversitede birinci nesil nano yapılar üzerine birçok araştırma olduğunu belirten Menceloğlu, "Bu dezenfektan birinci nesil nano malzemelerin hazırlanmasında kullanılan sol-jel teknolojisiyle üretiliyor. Yani suda çözünür halde bulunan bir malzeme yüzeye uygulanıyor. Kuruduktan sonra kapladığı yüzeyde koruyucu ve tamir edici bir etki yaratıyor" diyor.
TARİHİ KORUYOR
Sağlık nedeniyle hijyenin önemine dikkat çeken Menceloğlu, uygulamanın çevreci olduğunun da altını çiziyor: "Yüzeyleri küf, mantar, bakteri gibi mikrobiyal kirlenmelere karşı koruyan bir kaplama. Bu ürün istenmeyen mikroorganizmaların çoğalmasını engelliyor. Nano kaplama, uygulandığı yerde hissedilmezdir ve yüzey özelliklerini bozmaz. Dezenfektanların kullanım sıklığını azalttıkları için çevreci uygulamalardır. Bu uygulama, sulu durgun ortamlarda gelişen Legionella mikrobuna karşı göstermiş olduğu yüksek aktivite nedeniyle soğutma suyu kulelerinde, büyük binaların havalandırma kanalları ve filtrelerinde, hastanelerde toplu taşıma araçlarında kolaylıkla uygulanabilir. Bu teknoloji tarihi mekana zarar vermek yerine aksine uzun süreli koruma da sağlar."
ÖNCE SAĞLIK
Fransız Lisesi mezunu Banu Çağdaş (48) tarihi hamamı, erkek kardeşi ile beraber işletiyor. 100 yıla yakın bir süredir ailelerinin olan tarihi hamam, onlara anneleri Ayla Erer'den kalmış. Vefat edene kadar da hamamı babası Faris Çağdaş işletmiş. Filmlerin çevrildiği, dünya starlarını ağırlayan hamama gelen isimler arasında, Florence Nightingale, Şener Şen, John Travolta, Sertap Erener, Kate Moss da var. Bu isimleri sıralarken Banu Hanım, Mustafa Kemal Atatürk'ün, daha binbaşı görevindeyken hamamın müdavimi olduğunu, hamama geldiğinde, Sarı Binbaşı olarak isimlendirildiğini anlatıyor. Çağdaş, kadın hassasiyetiyle ilk iş olarak hijyen konusuna eğilmiş ve bu konuda hemen bir arayışa girmiş. Araştırmaları sonucunda Sabancı Üniversitesi'nin bu teknolojisini keşfetmiş. Uzun bir süredir de hamamın günlük temizlik ve bakımının üstüne nano destekli koruma uygulanıyor. Kardeşler olarak hijyen konusunda hassas olduklarının altını çizen Çağdaş, "Uzun süreli bir koruma sağlaması çok önemli. Hamamın her milimetresi bakteriden korunmuş oluyor. Özellikle turizm sezonunda günlük 100 kişi hamama geliyor. Kendimize ve müşterilerimize saygımızdan bu uygulamayı tercih ediyoruz. Ağır metallerin olmaması insan sağlığı açısından da önemli" diyor.