Lütfen evrene mesaj göndermeyin

Dünyada 50 dile çevrilen ve 20 milyon satan Sır/Secret kitabında, yaşadığımız bütün deneyimlerin sebebinin düşüncelerimiz olduğu görüşü anlatılıyor. Bu görüşe göre zengin olmayı isteyen zengin oluyor, uçağın düşeceğini düşünen uçak düşürüyor. Fakat bu iddianın ve görüşün hiçbir bilimsel yanı yok

Bu çekim yasasına göre, hayatta yaşadığımız bütün deneyimler, aslında düşüncelerimizin bir sonucu. Eğer zengin olacağınızı düşünüyorsanız zengin oluyorsunuz, eğer borçlanacağınızı düşünüyorsanız borçlanıyorsunuz. Ya da uçağın düşeceğini düşünüyorsak uçak düşüyor. Byrne'a göre, düşüncelerimizin manyetik özellikleri var ve bunlar belli frekanslarda salınıyor. Bu salınımlar, evren tarafından algılanıyor ve düşüncelerimiz düşündüğümüz şeyi çekiyor.
Byrne'ın örneğini verecek olursak, sizi şişman yapan şey şeker tüketiminiz değil, şekerin size kilo aldıracağı düşüncesi. Eğer şekerin size kilo aldırmayacağını düşünürseniz, şeker tüketseniz de kilo almazsınız.
NE İSTERSEN ONU ÇEKERSİN

Peki çekim yasası gerçekten bilimsel bir ilke mi? Evren ve yaşamımızı bizim düşüncelerimiz mi yönlendiriyor? İlk dikkat etmemiz gereken şey, kuantum fiziğinde, insanların düşüncelerinin onların başına gelen olayları belirlediğini ima eden herhangi bir sonucun mevcut olmadığı. Çekim yasasının kuantum fiziği ile en ufak bir ilişkisi yok. Daha genel olarak fizikte, Byrne'ın iddia ettiği gibi benzerler birbirini çeker diye bir şey de yok. Tam tersine, ters yükler ya da ters manyetik kutuplar birbirini çeker!
Elbette bu da düşündüğünüzün tersinin gerçekleşeceği anlamına gelmez. Şeker tüketmenin değil, şekerin kilo aldıracağını düşünmenin vücudumuzun yağlanmasına yol açtığını düşünmenin, ya da sigaranın değil, sigara içmenin sizi kanser yapacağı düşüncesinin sizi kanser yaptığı iddialarının hiçbir bilimsel yönü olamaz; tersine bu iddialar bilimsel bulgularla ciddi şekilde çelişkilidir.
DÜŞÜNCELERİN MANYETİK ALANI
Düşüncelerin oluşturduğu manyetik alanı tespit etmek için SQUID olarak bilinen süperiletkenli özel araçları, dış etkilerden izole alanlarda insanlar üstünde kullanmak gerekir. Üstelik bu ölçümler, kafatası üstünde yapılmalıdır; zira manyetik alan uzaklıkla doğru orantılı şekilde azalır ve böyle hassas aletlerle bile uzaktan ölçmek pek olası değil. Dolayısıyla düşüncelerimizin oluşturduğu manyetik alanın, başımıza gelen şeyleri etkileyecek şekilde evrene şekil vermesi bilimsel olarak mümkün görünmüyor. Dahası, kötü düşüncelerle iyi düşüncelerin manyetik alanını da birbirinden ayırmak da mümkün değil.
Ama öte yandan çekim yasasının çok saçma sonuçları var! Bu ilkeyi ciddiye alırsanız, Afrikalıların sömürüldükleri için değil, zengin olmayı isteyemedikleri için fakir olduklarını söylemeniz gerekir. Ya da soykırımların ve yüzlerce trajedinin, bunu yaşayanlar olumsuz düşündükleri için gerçekleştiğine inanmanız gerekir.
Hasta mı oldunuz, kaza mı geçirdiniz, tek bir sebebi var, düşünceleriniz! Suçu gerçek nedenlerde aramak yerine, mağdurların düşüncelerinde aramanın üst seviyede bir saçmalık olduğu ve olayların yorumlanmasında ciddi bozukluğa sebep olduğu kanaatindeyiz.
Sonuç olarak çekim yasası diğer New Age ilkeleri gibi bilimsel temeli olmayan, kuantum fiziği ile hiçbir bağlantısı bulunmayan, ciddiyetten uzak bir iddiadır. Olumlu düşüncenin, olumsuz düşünceye göre kişilerin psikolojisine hatta sağlığına iyi geldiği, düşünce ve duygularımızın dünyayı nasıl deneyimlediğimizi etkilediği, herkesin bildiği ve sır olmayan bir gerçektir. Ancak evrenin bizim düşüncelerimize göre şekil aldığını, başımıza gelenlerin sadece bizim düşüncelerimizin sonucu olduğunu iddia etmenin hiçbir mantıksal ve bilimsel yönü yoktur.
BİLİM TARİHİNDEN NOTLAR
İlk tıp ansiklopedisinin yazarı Ali Rabban El-Taberi
Ali Rabban El-Taberi (783-858), hekim ve psikiyatrdır. Firdous el-Hikmah isimli tarihteki ilk tıp ansiklopedilerinden birinin yazarıdır. Taberi, bu ünlü eserinde Yunan, Arap ve Hint tıbbının bütün bilgilerini sistematik biçimde bir araya getirmiştir. Pediatri ve çocuk gelişimi konusunda detaylı çalışmalar yaptığı için bu alanların da öncülerinden gösterilir.
İlaçların, kişilerin psikolojisi üstüne etkisine dikkat çeken ilk hekimlerden biri olan Taberi, doktorun hastalarla doğru ilişki kurarak ve çeşitli terapi seanslarıyla birçok sorunun giderilebileceğine dikkat çekmiştir.
Hıristiyanlıktan İslam'a geçen Taberi'nin, Hıristiyanlıkla İslam'ı karşılaştırdığı ve neden İslam'ı seçtiğini anlattığı El-Radd ala el Nasara isimli eseri, karşılaştırmalı dinler alanındaki en eski eserler arasında gösterilir. Taberi İslam'a geçişinde Kuran'ın belirleyici rolü olduğunu, bu kitabı okuduğu zaman bir insanın yazamayacağı kadar olağanüstü olduğunu fark ettiğini, bu şekilde Müslüman olmaya karar verdiğini ifade etmiştir.
ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
BİLİMSEL BİLMECELER
Çözümü haftaya Pazar SABAH'ta
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ
SÖZLER
Benim bilimle uğraşmama Ali İmran Suresi 191. ayet sebep olmuştur. (Biruni)
EN SON HABERLER
- 1 İletişim çağında neden doğru ilişkiyi bulamıyoruz
- 2 ABD, 4 milyar dolarlık tazminatı konuşuyor
- 3 Türkiye’nin enerji altyapısı çok güçlü
- 4 Tarihimiz geleceğe taşınıyor
- 5 Gerçeğin, zalimlerle olan mücadelesi
- 6 Zamansız popülarite
- 7 Türkiye Yüzyılı’nın ilk çocuk orkestrası
- 8 Mezarlıklar güvenlikten yoksun
- 9 Şöhret olmak için dünyaya gelmiş
- 10 İçindeki çocuk yaşadıkça sen de yaşarsın