Tam bir imparatoriçe
Fransız Le Figaro gazetesi böyle bir sıfatı moda dünyasından herhangi birine kolaylıkla vermez. Dior Kreatif Direktörü Maria Grazia Chiuri güçlü, kadınsı ve bağımsız duruşuyla bu sıfatı en çok hak edenlerden biri
52 YAŞINDA DIOR'DA
Bu koltuğa oturduğunda çoğu kadının çoktan iş hayatından uzaklaştığı, uzaklaşmak zorunda kaldığı yaş olan 52 yaşındaydı. Belki de bunun o kadar farkındaydı ki Dior'daki ilk moda şovu tam bir feminist gövde gösterisiydi. Marka yıllar boyunca tahmin edilebilir, klasik ve romantik olarak tarif edilmişti. Gençler markaya sırt çevirmişti. Böyle bir Dior devralan Chiuri, podyuma üzerinde "Hepimiz feminist olmalıyız" yazan beyaz tişörtler giymiş mankenler çıkardı. Mankenler beyaz spor ayakkabılarıyla ince bir işçilikle dikilmiş elbise ve uzun etekler giyiyordu.
GÜÇLÜ KADINLARLA BÜYÜMÜŞ
Bu ilk moda şovu markanın başına Le Figaro'nun dediği gibi 'Tam bir imparatoriçe'nin geçtiğinin ispatıydı. Yeni görevi açıklandıktan sonra verdiği ilk röportajda şöyle konuştu: "Kadınların egemen olduğu bir aile şirketimiz vardı. İtalyan modasının içindeydim. Annem bir terziydi ve ne denli zorluklarla, nasıl çalıştığını çok iyi görebiliyordum. Benim için kadınların yönetici pozisyonda olmasıdan daha doğal bir şey yoktu. Tam böyle bir atmosferde çocukluğum geçti. Belki de bunu o kadar doğal görmem sayesinde eşim ve ailem de benim kariyerimin peşinden gitmemi bu kadar doğal karşıladı." Dior moda dünyasının en aristoktat dokulu markasıysa ve onun başında İtalyan kanı taşıyan ve güçlü, kadın egemen bir ailede dünyaya gelmiş bir kadın varsa hikayeyi daha derinleştirmek gerekir. Chiuri'nin annesi bir terzi babası ise geleneksel İtalyan gömlekleri diken ve kendi atölyesi olan Paolo Regini'ydi. Ünlü kreatif direktör kendini bildi bileli dikiş diktiğini, dikiş makinasıyla çalışabildiğini boşuna söylemiyordu.
ROL MODELİ ANNESİ
Annesi onun hep rol modeli oldu. Onunla ilgili olarak sayısız röportajında "Annem hep çok moderndi. Ve hep çalıştı. Annesi çalışmayan birini anlamam zor. Benim için çalışmayan bir anne düşünmek imkansız. Ben hiçbir zaman 'Hadi git kendine bir koca bul' diyen bir ailede büyümedim. Aksine bana hep 'Okulunda başarılı olmalısın, iyi bir iş bulmalısın, bağımsız olmalı ve kendi paranı kazanmalısın' dedi annem" diye konuştu. Babasını 27 yaşında kaybeden ve o günden sonra annesinin tüm aileyi hem geçindirmek, hem işleri idare etmek için ne kadar uğraştığını gören Chiuri, "Dior için Roma'dan Paris'e taşındım. 50'lerinden sonra kadın için sayısız şeyler söyleniyor. Ben kendimi her zamankinden güçlü hissediyorum. 24 yaşındaki oğlum Nicolo Roma'da kaldı. Herkesin bir birey olarak kendi ayakları üzerinde kalması buna güvenmesi gerektiğini düşünüyorum hayatta. Ben de Londra'da sanat tarihi okuyan kızım için güçlü olmalıyım. Onun ve onun jenerasyonunun kadın olarak ayakta kalabilmesi için aynı benim sahip olduğum gibi örneklere ihtiyaçları var" diyor. Belki de bu yüzden modaevinin koleksiyonu çalışan, aldığı parçaları birbiriyle rahatlıkla kombinleyebilen, etnik detaylarla, seyahatle, gerektiğinde şık gerektiğinde spor hatta maskülen olmakla barışık kadınlar için üretilmiş. Miuccia Prada ve Phoeve Philo gibi tasarımcılardan bahsederken gurur duyan Chiuri, ayakları üzerinde duran, bağımsız, kadınsı sensüalitesini yitirmemiş ve güçlü kadınlar için gerçek bir ilham kaynağı.
EN SON HABERLER
- 1 Kılıcıyla ezberleri bozuyor
- 2 Son Devir Osmanlı Uleması’ndan çıkarılacak dersler
- 3 Tünel bulamadılar ama toplu mezar vardı
- 4 İlişkilerde sahte beklentiler
- 5 Özgür Filistin’in sembolü
- 6 Ani Köyü’nün kaderini Menderes değiştirdi
- 7 Mahremiyet kapılarınızın anahtarı, çocuğunuzun sosyal medya hesabında
- 8 Hâlâ çok güçlüler
- 9 Filistin davasının savunucusu
- 10 Türkiye’yi görmeden anlatıyorlar