Twitter, özgürlük alanı! YouTube'da tarafsız yayıncılık var! Facebook'ta vatandaş gazeteciliği yapılıyor! Google, bilgilerin serbestçe paylaşıldığı yer! TikTok'ta özgürlük alanı! Instagram'da istediğini satabilirsin! Sosyal ağlar için yıllardır duyduğumuz 'pazarlama ifadeleri' bunlar. Gerçek ise aslında çok farklı. Hatta çok acı.
Örneğin Twitter'ın defalarca kez terör örgütü PKK/YPG'nin propogandasını yaptığı kanıtlandı. Ya da Facebook'un Myanmar'da Arakanlı Müslümanları yönelik soykırımda bile parmağı olduğu ispatlandı.
SOYKIRIMA BİLE KARIŞTILAR
YouTube farklı mı? Paylaşılan bilgilerin doğru ya da yanlış olduğuna bakılmadan izleyici ile buluşturulduğu ortaya çıkmıştı. Örnekleri uzatmak mümkün. Türkiye ne zaman bunlara yönelik sesini çıkarsa ve sosyal medya sitelerine yönelik düzenlemeleri gündemine alsa karşı taraftan hep "İfade özgürlüğüne müdahale" şeklinde tepkiler geldi. Ancak aynı gruplar Avrupa ülkelerinde sosyal ağlara yönelik getirilen katı düzenlemelere ise sesini çıkarmıyor.
BİZ DE BIKMAYACAĞIZ
Aslında yukarıdaki cümleleri daha önce de birçok haberimizde kurduk. Ama çifte standartta bıkmayanlara karşılık biz de bu ikiyüzlülüğü yazmaktan vazgeçmeyeceğiz. Gelelim Avrupa Birliği'nde (AB) alınan son karara. Geçtiğimiz Çarşamba günü duyuruldu. 19 sosyal medya platformunu ilgilendiriyor.
YouTube, Instagram, Facebook, Twitter, TikTok, Google, LinkedIn, Pinterest, Snapchat, Apple uygulama mağazaları, Wikipedia, Linkedln, Amazon, Booking, AliExpres... Kullanıcı sayıları 45 milyondan fazla olan siteler olarak açıklandılar. Hepsini ilgilendiriyor. Söz konusu internet şirketleri, AB sınırları içerisinde artık çok daha katı kurallara uymak zorunda kalacak.
DOĞAL AFETLERE ÖZEL BAŞLIK
Düzenlemelerde doğal afet dönemleri de unutulmadı. Türkiye bu konuda da muzdarip. Örneğin orman yangınlarında devlet bir yandan alevlerle boğuştu diğer taraftan sosyal ağlarda ortalığı yalan yanlış bilgilerle ayağa kaldıranlarla mücadele etti.
İşte AB'de getirilen düzenlemelerde sosyal medya siteleri, doğal afet anlarında ya da herhangi bir kriz durumunda devletlerden gelen talep üzerine algoritmalarını hızlı bir şekilde ayarlamak zorunda olacak.
Tüm bunlara ek olacak yasa dışı içerikler de hızlıca kaldırılacak.
Söz konusu firmalar her altı ayda bir kullacını rakamlarını AB'ye bildirecek.
Yukarıda saydığımız detayların işletilebilmesi için dijital platformlar AB kurumları tarafından daha sıkı bir şekilde denetlenecek.
SEÇİMLERE ÖZEL KURALLAR
AB kurumları, seçim süreçlerini tehlikeye atan paylaşımları teşvik edip etmediklerini kontrol edecek.
- Bunun için sosyal medya verilerine ve algoritmalarına erişim hakları olacak.
- Sosyal medya platformlarını belki en çok köşeye sıkıştıracak detay da verilerle ilgili alınan karar olacak. Verilerini hükümetler ve araştırmacılarla da paylaşmak durumunda kalacaklar.
ÇOCUKLARA YASAL KALKAN
- Sosyal medya sitelerinde çocukları korumak her geçen gün zorlaşıyor. Bu nedenle AB'de kurallara göre internet siteleri, reşit olmayanları her türlü saldırılardan korumakla yükümlü olacak.
- İnternet kullanıcıları tarafından yapılan paylaşımlar, bunlara isimsiz hesaplardan atılan mesajlar da dahil, çocukların fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimlerini bozabilecek nitelikte olamayacak.
- Söz konusu 19 firmaya çocukların güvenliği ve ifade özgürlüğü gibi konularda, olası risklere ilişkin yıllık değerlendirme yapma yükümlülüğü getirildi.
- Din ve siyasi görüşler gibi hassas verilere dayalı olarak reklam gösterimi durdurulacak.
FAALİYETLERİ DURDURULACAK
Bu son kararın hazırlığı 2020'de başlamıştı. Dijital Hizmetler Yasası çıkarmışlardı. İşte yeni kuralların 25 Ağustos 2023'ten itibaren ise yürürlüğe gireceği duyuruldu. Gelelim katı kuralların detaylarına:
Sosyal ağlar artık yasa dışı ve zararlı içeriklere karşı önlem almak zorunda olacak.
Kurala uymayan şirketlere, ağır para cezaları kesilecek.
Para cezası şirketin yıllık cirosunun yüzde 6'sı tutarına eş değer olabilecek.
Yasa ihlalini sürdürmeye devam ettikleri takdirde, AB içindeki faaliyetlerine son verilecek.
BÜYÜK ŞİRKET, BÜYÜK SORUMLULUK
Malum sosyal ağlarda en fazla şikayet yalan haberlere dair oluyor. Yeni düzenlemeler ile sahte haber ve manipüle edilmiş videolara izin verilemeyecek.
Ayrıca yapay zeka tarafından oluşturulan fotoğraflar gibi içeriklere de geçit yok.
Şirketler, bu tür olumsuzluklarla mücadele amacıyla aldıkları önlemleri açıklamak zorunda kalacak.
BBC'nin haberine göre, AB Komisyonu'nun İç Pazardan Sorumlu Üyesi Thierry Breton, getirdikleri düzenlemeler hakkında "Büyük şirket olmak büyük sorumluluk gerektirir. İnterneti daha güvenli hale getirmek için fazladan sorumlulukları var" dedi.