Mesleğimde otuzunca yıla yaklaşırken birbirinden değerli çok fotoğrafçı ile çalıştım. Kimi savaş kimi spor dallarında foto muhabirin sayısız enfes karesine bakakaldığım çok oldu. Bu hafta da böyle değerli bir fotoğrafçı ile röportaj yaptım. 10 yılı aşkın süren bir proje için Türkiye'nin 81 şehrine giden, lise öğrenci ve öğretmenlerini fotoğraflayan, ziyaret ettiği şehirler üzerine yazılar kaleme alan fotoğrafçı Yelda Baler ile, dört ciltlik Anadolu'nun Kimyası'nı konuştuk.
- Bu proje için teklif geldiğinde neler düşündünüz?
- Bu yıl fotoğrafta 30, yazı hayatımda 25. yılımı kutluyorum. Geriye dönüp baktığımda yaptığım prestij kitapları bunca yılın en değerli hediyeleri. 81 ilde 81 Kimya Laboratuvarı Projesi o dönem BASF'te kurumsal iletişimin başında olan Arzu Deniz Aksoy'la doğdu. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen 81 okulda kurulan kimya laboratuvarını fotoğraflayıp, öğrenci ve öğretmenlerle deneyler yapıp çalışmayı da kitaplaştırmaya karar verdik. Projeyi almış oradan ayrılırken düşündüğüm ve şükrettiğim şey kendimi ifade etme gücünü yaptığım işi çok sevmemden aldığımdı.
- 81 Anadolu şehrine gittiniz. Hepsinde öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldiniz. Sizde genel olarak iz bırakan ne oldu?
- Öğretmenlerin öğrencileriyle kurduğu ilişkilerin çok değerli olduğunu gördüm. Yoktan var eden öğretmenlerin öğrencilerinde yarattığı güven, hayranlık duygusunun öğrencilerdeki yansıması kendine güven, azim ve çalışkanlık oluyor. İşini severek ve inanarak yapan öğretmenlerin nasıl fark yarattığını ve öğrencilerin gözünde nasıl bir kahramana dönüştüğüne tanıklık ettim.
- 10 yıla yayılan projede öğrencilerin değişimi nasıl oldu?
- Yıllar boyu gezdiğim okullarda sanırım 4 ya da 5 kız öğrenci hariç hepsinin saçları uzundu. Her sınıfın mutlaka bir artisti, birçok bileni ve bir eğlencelisi vardı ve bu hiç değişmedi. Bunu tabii iyi anlamda söylüyorum yanlış anlaşılmasın.
- Türkiye'nin 81 şehrini görmüş bir fotoğrafçı olarak bize Anadolu'yu anlatır mısınız?
- Dünyayı gezen biri olarak söyleyebilirim ki Anadolu, kültürüyle, insanıyla, coğrafyasıyla çok çok zengin. Eşi benzeri yok. Bunu anlamanın tek yolu da gidip görmekten geçiyor. Her yörenin iklimi, yemeği, folkloru, yaylası, ovası, türküsü, destanı farklı; üzerinde yaşamış katman katman medeniyetleri farklı. Her ne kadar Anadolu'da şehir merkezleri birbirine benzemeye başladıysa da merkezin dışında kalan yerleri bambaşka.
- Anadolu'yu yazmak mı zor, yoksa fotoğraflamak mı?
- İyi bir fotoğrafçı, fotoğrafında vermek istediği mesajı verir, vermeli. Yazıya gelince Anadolu şehirlerinin coğrafyası ve kültüründen yola çıkarak bir şekilde kimyaya bağlayıp laboratuvarları tanıtmak üzerine yaptım. Anadolu coğrafyasıyla ve kültürüyle derya deniz bir kaynak sunuyor önümüzde. Gördüğünün ve yaşadığının farkında olan herkes Anadolu'yu sözcük sözcük ya da kare kare konuşturabilir.
ONLARI ANARKEN GÖZLERİM YAŞARIYOR
- Bize bir Batı'dan Doğu'dan bir şehir seçip çocuklarını anlatın desem; hangi şehirlerini seçer, öğrencilerini nasıl anlatırdınız?
- Batıdan Balıkesir derim. Bir proje okulundaydık ve öğrenciler yaratıcılıklarıyla şaşkınlığa düşüren projeler yapıyorlardı. Doğudan Şırnak derim. O yokluk içerisinde olup da bir öğretmenin başarılara imza attığını, öğrencilerini uluslararası yarışmalarda ödüller aldırdığını hatırladıkça gözlerim yaşararak sesim titreyerek anıyorum hepsini.