Bir ilişkiyi sadece ihtiyaçlar üzerine inşa etmek ilişkinin başında bize iyi hissettirse de uzun vadede ilişkiye zarar verir. Çünkü ihtiyaçlar, insan hayatında sürekli değişir. Bugün ihtiyaç duyduğun şey, yarın bir anda önemsizleşebilir. Bu yüzden bir ilişkinin temeli, ihtiyaçlara değil, daha derin bir bağa dayanmalıdır.
İHTİYAÇTAN MI DOĞAR, YOKSA BAĞDAN MI?
Birçok insan farkında olmadan, ihtiyaçlarını karşılamak için ilişki kurar. Ancak bu ihtiyaç başka yollarla karşılandığında, ilişkiye duyulan ilgi ve bağlılık azalır. Bu tamamen bilinçsiz bir süreçtir ve çoğu insan bunu planlamaz. Ama sonuç hep aynıdır: İhtiyaçlar değiştiğinde, ilişki de değişir.
Peki, bu döngüden nasıl çıkabiliriz?
İlk adım, hem kendine hem de karşındaki kişiye şu soruları sormaktır:
- "Beni neden seviyorsun?"
- "Hangi davranışlarımı seviyorsun?"
- "Hangi davranışımı değiştirsem seni üzerdi?"
Ve aynı soruları kendin için de cevapla:
- "Onu neden seviyorum?"
- "Hangi davranışı beni mutlu ediyor?"
-"Ne yaparsa ondan ayrılırdım?"
Bu sorulara verdiğin cevaplar, ilişkinin gerçek temelini anlamana yardımcı olacak. Eğer cevaplar sadece yüzeysel ihtiyaçlara dayanıyorsa, o ilişkiye derinden adanmak konusunda temkinli olman daha sağlıklı olabilir. Çünkü küçücük bir ihtiyaç değişikliği bile, ilişkinin dengelerini sarsabilir.
İLİŞKİLER, PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI OLMAMALI
Gerçek bir ilişki, ihtiyaçlardan değil, iki insanın birbiriyle kurduğu derin bağdan doğar. Eğer karşındaki kişiyle bir yolculuğa çıkıyorsan, bu yolculuğun uzun ve meşakkatli olacağını bilmelisin. Bu yüzden, o yolculuğa seninle çıkacak kişinin yalnızca ihtiyaçlarını karşılayan biri değil, seninle birlikte büyüyebilen, paylaşabilen ve gelişebilen biri olduğundan emin ol.
UNUTMA: ZAMAN ÇOK DEĞERLİ.
Zamanını kime hediye ettiğin, hayatındaki en önemli seçimlerden biridir. Bu yüzden, ilişkinde bir şeyler eksikse, onu sorgulamaktan çekinme. Çünkü bir ilişkiyi sorgulamak, doğru kararlar almanı sağlar ve sana zaman kazandırır.
Zamanını, hak edenle paylaş. Ve unutma: Gerçek ilişkiler, ihtiyaçlardan değil, kalpten kurulur.
SEVGİ DE BİR İHTİYAÇ OLMAMALIDIR
Sevgi de hiçbir zaman bir ihtiyaç gibi görülmemelidir. Çünkü sevgi, insanın yüreğinden taşan bir paylaşma halidir; içsel bir zenginliğin, bir doluluğun dışa yansımasıdır. Eğer sevgiye bir ihtiyaç olarak yaklaşırsan, o sevgi seni sınırlandırır, hatta köleleştirir. Çünkü ihtiyaç, eksikliği işaret eder. Sevgi ise eksikliğin değil, bolluğun bir ifadesidir.
Eğer bir insan sevgiyi bir ihtiyaç gibi görürse, onu sürekli elde tutmaya, sahip olmaya çalışır. Bu sahiplenme arzusu zamanla bağımlılığa dönüşür. Ve sevgide bağımlılık, özgürlük hissini yok eder. Ancak sevgiye ruhundan taşan bir akış gibi bakabilirsen, o sevgi seni özgürleştirir. Çünkü sevgi, sahip olunacak bir şey değil, paylaşılacak bir enerjidir. Tıpkı güneşin ışığını esirgememesi, rüzgarın esmekten vazgeçmemesi gibi, sevgi de doğal bir şekilde akar.
GERÇEK SEVGİ, BEKLENTİSİZDİR
Peki, gerçek sevgi nedir? Gerçek sevgi, hiçbir karşılık beklemeden vermektir. Eğer birine sevgi sunarken onun da sana aynı şekilde karşılık vermesini bekliyorsan, bu bir ticarettir, sevgi değil. Beklentisiz sevgi, büyür ve etrafındakilere ışık olur. İnsanlar böyle bir sevgiyle karşılaştıklarında, kendilerini o sevginin içinde bulurlar. Çünkü bu tür bir sevgi, insanın ruhunu özgürleştirir.
SEVGİ, BİR NEHİR GİBİ AKMALIDIR
Sevgiyi bir nehir gibi düşün. Bir nehir, asla "Bu su benim" demez. O sadece akar, yoluna devam eder ve geçtiği her yere hayat verir. Sevgi de böyledir. Akmasına izin verdiğinde, sevgiden mahrum kalmazsın; tam aksine, sevgi sana daha fazlasıyla geri döner. Ancak sevginin akışını durdurmaya çalışırsan, onu kaybedersin. Çünkü sevgi, sadece özgür bırakıldığında gerçek anlamını bulur.
İHTİYAÇTAN DOĞARSA...
İhtiyaçtan doğan bir sevgi, zamanla diğer kişiyi yormaya, sıkmaya ve hatta boğmaya başlar. Sevgi, beklentiye dönüştüğünde, karşıdaki kişi bu yükü taşımakta zorlanır. Çünkü insanlar, bir başkasının ihtiyaçlarını karşılamak için var olmamıştır. Sevgi, bir ihtiyaçtan ziyade, içsel bir doluluğun diğerine akmasıdır.
KENDİ İÇİNDEKİ SEVGİYLE DOY
Unutma, sevgi başkasından beklediğin bir şey değil, kendi içinde keşfettiğin bir hazinedir. Sevgiyle dolduğunda, bu sevgi etrafındaki her şeyi güzelleştirir. Çünkü sevgiyle dolu bir insan, etrafındakilere ilham olur. İnsanlar böyle bir sevgiye çekilir; çünkü bu sevgi, onların içindeki sevgiyi de uyandırır. İçindeki sevgiye güven ve onun akmasına izin ver. Çünkü sevgi, en saf haliyle, senin içindeki özgürlüğün bir yansımasıdır.