Aslan yattığı yerden belli olur... İnsanı elbisesine göre karşılar, bilgisine göre uğurlarlar... Boş teneke çok tangırdar... Kitap, insanın cebinde taşıdığı bir bahçe gibidir... Bunlar farklı dillerden birkaç atasözü örneği. Haber için yabancı meslektaşlarımızla bir araya geldiğimizde vakit geçirmek için genelde bu oyunu oynarız. Anlaştığımız ortak dilde herkes kendi ülkesinden bir atasözü ya da deyim söyler. Önce onun tam olarak neyi ifade ettiğini bulmaya çalışırız sonra da herkes kendi dilinde benzer atasözü ve deyim varsa onu paylaşır. Bazen şaşılacak derecede birebir aynı anlamlar çıkabiliyor. Hatta ortak ifadeler ya da benzer kelimeler olunca eğlence ve şaşkınlık daha artıyor. Haberimizde dünya genelindeki dillere odaklanacağız. Unutulma riski dolayısıyla yok olma riski altındaki diller ve ülkelerin aldığı tedbirleri ele alacağız:
'BU VE ŞU' İFADELERİ HER YERDE AYNI
UNESCO'ya göre 7 bin farklı dil var.
Anglia Üniversitesi'nin araştırmasına göre yeryüzündeki tüm dillerde benzer şekilde kullanılan sadece iki kavram var: Bu ve şu.
York Üniversitesi'ne göre bebek konuşmasının birçok dilde benzer özellikleri var.
Harvard liderliğindeki araştırmaya göre müzik gerçekten evrensel.
İKİ HAFTADA BİR YERLİ DİLİ UNUTULUYOR
Guardian gazetesinde hafta içerisinde yayınlanan bir habere göre dünya genelindeki 7 bin dilden 3 bini yok olma tehdidi altında.
Yeterli önlemler alınmazsa binlerce dil onlarca yıl içerisinde tarihe karışacak.
1950'den beri en az 228 dil unutuldu.
Ancak kayıp oranı hızla arıyor. On yıl önce kayıp dil oranı her üç ayda birdi. 2019'dan bu yana her 40 günde bire yükseldi.
Günümüzde en çok dil Amazon'da kayboluyor. Dış dünya ile temasları olmayan onlarca yerli kabile var. BM'ye göre her iki haftada bir yerli dili unutuluyor.
ÖLMEKTEN CANLANMAYA
Eğer anne babalar çocuklara öğretemiyor, yazılı eserler yoksa veya yeterli sayıda kişi o dili okumayı bilmiyorsa tehlike çanları çalıyor.
Okullarda öğretilmemesi, iş-günlük hayatta kullanılmaması ve son konuşanların ölmesi dilin yok olmasını hızlandırıyor.
Bazı diller ölmek üzereyken hayata döndürülüyor. Örneğin Letonya'da ana dili Livonca olan son kişi Viktor Berthold'du. 2009 yılında öldü. Ama Livonca'nın akrabaları sayesinde 2013 yılına kadar hayatta kaldığı sanılıyor. Sonrasında ise bu dil kurtarıldı.
Papua Yeni Gine 840'tan fazla dil ile en fazla farklı dilin olduğu ülke unvanına sahip.
Avrupa Birliği'nde 27 ülkeden 24 farklı resmi dil var. Her toplantı için onlarca tercüman kullanılıyor.
Küresel tercüme piyasası 50 milyar dolar.
En zengin dillerin başında 12 milyon kelime ile Arapça geliyor.
İngilizce yaklaşık bir milyon kelime içeriyor.
DİLİMİZİ BİLMİYORSA İTHAL ETMEYİZ
Uzmanlara göre küçük dillerin en büyük düşmanı küresel diller ve teknoloji oluyor. Örneğin İngilizcenin bu denli yaygın ve baskın olması aslında çok sayıda dil için bir tehdit. Ya da yeni nesil robotlar – teknolojiler başa bela, çünkü bunlar genellikle İngilizce konuşuyor. Bu nedenle birçok ülke ithal ettiği teknolojik alete kendi ana dillerinin yüklenmesini şart koşuyor. İzlanda bu ülkelerden biri. Ülkenin resmi dilini 400 binden daha az kişi konuşuyor. Bu nedenle bir süredir ülkeye getirilen her teknolojik cihazın İzlandaca konuşması gerekiyor. Uzmanlara göre küçük ülkelerin bir diğer problemi turizm oluyor. Sosyal medya etkisi ile turist akınına uğrayan küçük ülkeler ya da bölgelerdeki kişiler artık ana dillerinden çok İngilizceye önem vermeye başlıyor. Galler hükümeti ise turist vergisinden elde edilen gelirle Galceyi korumayı amaçlıyor.
SON KONUŞANLAR KAYIT ALTINDA
Peki ülkeler ya da dilin sahipleri en önemli miraslarından olan ana dillerinin yok olmaması için neler yapıyor? Guardian'daki habere göre çok sayıda gönüllü aktivist devrede. En çok yardım internetten yani teknolojiden alınıyor. Unutulma tehdidi altındaki bir dili konuşan son kişileri bol bol video çekiyorlar. Dilleri hakkında verdikleri bilgiler internete yükleniyor ki bir şekilde gelecek nesle aktarılsın. Örneğin Nijeryalı aktivist Tochi Precious, ülkesinde unutulma eğiliminde olan dilleri korumak için Wikitongues sitesini kullanıyor. Yerlilerin konuştuğu 700'den fazla dile dair bilgileri bu siteye yüklüyorlar. Dil koruyucuları aynı zamanda yapay zekadan da faydalanarak eski dilleri hayatta tutmaya çalışıyor. Örneğin Sao Paulo Üniversitesi uzmanları Brezilya'daki yerli halkların dillerinin korunması için yapay zeka destekli yazılımlar üzerinde çalışıyor.
TDK DEVREDE
Konu hakkında ulaştığımız Türk Dil Kurumu'ndan (TDK) bir yetkili Türkçe'nin korunması noktasında şunları dile getirdi: "Doğu Avrupa ve Balkanlardan Çin'in iç kesimlerine kadar uzanan Türkçe coğrafyası, kuzeyde Sibirya'ya erişen geniş bir alanı ifade eder. Bugün Türkiye Türkçesi dâhil 20 farklı yazı dili bulunan Türkçenin lehçeleri ile ilgili olarak hem tarihî hem çağdaş çok sayıda çalışma yürütülmekte. Gerek sözlükler gerekse dil bilgisi eserleri, edebî metinler ve konuşma kılavuzları yayımlanarak çok geniş bir coğrafyanın kültürünü temsil eden Türkçenin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için Türk Dil Kurumu bütün gücüyle çalışmakta. Kitap çalışmalarının yanı sıra Türkçenin konuşulduğu her yerde hem akademik hem popüler etkinliklerle (soslyal medya-yapay zeka) farkındalık çalışmaları da yürütmektedir. Bilhassa öncülük ettiği ortak alfabe gibi çözüm odaklı konular ile Türk Dil Kurumu, Türkçenin gelecek asırlarda da bugünkü gücüyle yaşatılmasını teminat altına almaya çalışmaktadır."
TÜRKÇE EN POPÜLER DİLLER ARASINDA
UNESCO'nun 2022 yılında yayınladığı Tehlikedeki Diller Atlası'na göre Türkiye'de 3 dil yok oldu. Bunlar Kapadokya Yunancası, Mlahso, Ubıhça olarak belirlendi. Ethnologue'un 2023 verilerine göre Türk dillerinin tüm lehçeleri göz önüne alınırsa Türkçe konuşan kişi sayısı 200 milyonu aşıyor. Böyle olduğu takdirde Türkçe dünya genelinde en çok konuşulan diller arasında ilk 5'e giriyor. Öte yandan iki yıl önce Google Çeviri'ye 5 yeni Türk dili eklendi: Çuvaşça, Kırım Tatarcası, Başkurtça, Tuvaca ve Yakutça. Böylece Google Çeviri'nin desteklediği toplam Türk dili sayısı 13 oldu.
KİTAP YOKSA HALİN ZOR
Myanmar'da soykırım tehdidi olan ve milyonlarcası 2019 yılından beri topraklarından uzakta olan Arakanlı Müslümanların konuştuğu yerel dil de yok olma tehdidi altında. Bunun en temel nedeni yazılı kitaplarının olmaması. Ancak şimdilerde Bangladeş'teki mülteci kamplarında hayata tutunmaya çalışan Arakanlı Müslümanlar dillerini yaşatmak için ana dillerinde kitaplar hazırlamaya başladı.