Dakota Johnson ile başrollerini paylaştığı Verity filmi daha vizyona girmeden en çok konuşulan yapımlar arasında yer alıyor. 2026 yılında vizyona girecek bir filmin; magazin sayfalarında ve kültür-sanat makaleleri arasında bu kadar çok yer alması çok da sık rastlanan bir şey değil aslına bakarsanız. Kişisel serveti yaklaşık 80 milyon dolar... Sinema dünyasının film başına en çok kazanan kadın oyuncularından biri. Rol aldığı her film dünya çapında toplamda milyarlarca dolarlık hasılat yapmış durumda. Markaların gözdesi. Tüm moda haftalarında defilelerin en ön sırasında. Dünyanın tüm büyük modaevleri onunla çalışmak için can atıyor. Bunda Devil Wears Prada filminde canlandırdığı gönlü gazetecilikten yana olan ancak kendisini bir moda dergisinde ve çalkantılı moda dünyası içinde bulunan Andrea Sachs karakteri de etkili olmuş olmalı... Eminim artık bu hafta kimden bahsedeceğimizi anlamışsınızdır. 1982 doğumlu Anne Hathaway'den tabii ki. Yapımcı Adam Shulman ile 2012 yılından bu yana mutlu bir evliliği bulunan iki çocuk annesi Hathaway; dramasız, krizsiz, tramvasız, magazinsel olmayan, üretimin, dik bir duruşun, mutlu ve sağlıklı ilişkilerin, eğitimin, başarının ve maddi kaynağın mümkün olduğu kusursuz bir örnek.
SEKİZ YAŞINDAN BERİ HAYALİ
Hollywood'da en çok yardım çalışmalarına katılan isimlerden biri Hathaway. Birçok dernekle ortak sayısız projenin içinde yer alıyor. Bilinç düzeyi yüksek, çevresindekilerin de olabilecek iyi ve sağlıklı hayatlara sahip olabilmesi için çalışan ve emek veren bir isim. Oscar ödülü almış daha önce de söylediğimiz gibi filmlerinin gişe toplamı 9.8 milyar doları bulan efsanevi bir oyunculuk gücüne sahip bir oyuncu. Kabuslarla ve tramvalarla dolu bir hayattan gelmiyor. Babası bir avukat, annesi de bir oyuncu. New York'ta dünyaya gelmiş.
Sekiz yaşındayken annesini turne sırasında sahnede izliyor. Ve o an itibariyle kendisi de oyunculuk yapmaya karar veriyor. Bütün eğitimini sanat ağırlıklı okullarda alıyor. Sanat ağırlık bir eğitim veren bir kolejden mezun oluyor, ardından New York Üniversitesi'nde sanat eğitimi alıyor. Annesi Hathaway ve diğer iki kardeşini yetiştirmek için oyunculuğu bırakıyor. Yani kardeşleri ve annesiyle ve özellikle sanatla yorulmuş bir çocukluk ve gençlik yaşıyor. 2001 yılında Disney'in The Princess Diaries isimli filminde yer aldıktan sonra uluslararası arenada şöhrete kavuşuyor.
BAĞIMSIZ PROJELERDE YER ALIYOR
Bu projeye kadar sayısız tiyatro oyununda ve müzikalde yer alıyor. Audrey Hepburn'den ilham aldığını her fırsatta dile getiren Hathaway, hem fiziksel olarak hem de oyunculuk tarzı olarak gerçekten de ikonik oyuncuya çok benziyor. 2005 yılında sinema tarihinin en çok konuşulan projelerinden biri olan Brokeback Mountain filminde yer alana kadar hep aile merkezli ve genç kız rollerinde yer alıyor. 2006 yılında rol aldığı The Devil Wears Prada ile Hollywood'un A sınıfı oyuncuları arasında yer alıyor. Ondan sonraki süreçte çok iyi gişe getiren romantik komedilerde yer alırken bir yandan dünya çapında sayısız festivale katılan ve ödül kazanan bağımsız film projelerinde de oynamaya başlıyor.
Böylece kariyerini ve üretkenliğini çok başarılı bir şekilde yönetiyor. Hem popüler hem para kazanan hem oyunculuğuna yatırım yapan hem de bol ödül kazanan ayakları yere sağlam basan bir oyuncu olmayı başarıyor. Christopher Nolan'ın Les Miserables'ında da rol alan bir yandan Hollywood'un efsane isimleriyle Ocean serisinde de yer alan Hathaway 2010'ların sonlarına kadar bu başarılı stratejiyle kendisine çok iyi bir konum sağlıyor. Ardından TV için mini seriler üretmeye yani oyunculuğun yanı sıra yapımcılığı da deneyimlemeye başlıyor. Kariyerinde belirli bir noktaya gelen, sanatçı olarak kendisini zorlayan projelerde yer almaktan çekinmeyen, üreten ve popülaritesini maddiyata da başarılı bir şekilde çevirmeyi başaran bir kadın oyuncu olarak markaların da sürekli peşinde koştuğu bir isim haline geliyor.
SANSASYONDAN UZAK
Yapımcı eşiyle bir yandan iki çocuklarını büyüten, bir yandan proje geliştirmeye asla ara vermeyen Hathaway, dünya basını tarafından, "Sıcakkanlı, kocaman bir gülümsemesi olan, arkadaş canlısı, ayakları yere basan, insana güven veren, sakin bir şekilde işlerin güzellikle akmasını sağlayan, yapıcı, üreten, iyimser ve ilham veren bir kadın" olarak tanımlanıyor. Sıfatların güzelliğini bir kez daha okuyarak tam olarak içselleştirin. Son dönemin en ilham veren isimlerinden birinden bahsediyoruz şu an. Skandallara, aşırı provokatif, sansanyonel görüntülere ve açıklamalara, çalkantılı bir özel hayata sahip olmadan da başarılı olunabileceğini ve dünya çapında şöhrete kavuşulabileceğini gösteriyor Anne Hathaway.