Bugün Anneler Günü... Haberimizi bu güzel güne ayıralım dedik. İzninizle detaylara geçmeden önce annemin kıymetli ellerinden öpmek ve eşime sevgilerimi göndermek istiyorum. Tüm annelerin her zaman hak ettikleri değeri görmelerini diliyorum... Haberimizde bu günün kökenine de bakacağız ama ana konumuz annelere dair son zamanlarda yayınlanan araştırmaları ele alacağız. Bilim dünyasının da aslında her araştırmasında cennetin neden anaların ayakları altında olduğunu ortaya koyduğunu göreceğiz:
HER GEBELİK YAŞLANMAYI ARTIRIYOR

CNN International sitesinde yayınlanan bir haberde şu ifadelere yer verildi: "Kadınlar, Anneler Günü'nde daha az beden eleştirisi ve daha fazla destek bekliyor." Yani doğum ve sonrasıyla ilgili olarak kadınların vücutlarına dil uzatmayın... "Eski formuna dön" baskısı kadınların yükünü daha fazla gereksiz yere artırıyor.
Guardian'daki makalede modern annelerin en büyük sorunlarından birinin "yalnızlık" ya da daha doğru tabir ile "yalnızlık hissinin" olduğu belirtildi. Birleşik Krallık'ta yeni annelerin üçte biri günde 8 saat yalnız kalıyor ve bu durum sosyal becerilerin kaybı ve anksiyete neden olabiliyor.
ABD'de bulunan Columbia Üniversitesi'nin araştırmasına göre her gebelik kadınların biyolojik yaşlanmasına yaklaşık 2.4 ay ile 2.8 ay hızlandırıyor. Bu da aslında kadınların uzun vadede sağlıklarını olumsuz etkileyebiliyor.
The Lancet Dergisi'nde yayınlanan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da paylaşılan verilere göre her yıl dünya genelinde 40 milyon kadın doğum sonrası sağlık sorunları yaşıyor. Bel ağrısı, idrar kaçırma gibi fiziksel sorunların yanı sıra çok sayıda ruhsal sorunun da ortaya çıktığı belirlenen araştırmaya göre bu sorunların büyük bir kısmı da teşhis edilip tedavi edilmiyor.
Science Daily'de yayınlanan ve İsveç'te yürütülen bir çalışmaya göre ise doğum sonrası depresyona giren kadınların sonraki 20 yıl içinde kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon riski yüzde 36 daha yüksek oluyor. Anneliğin aslında ne denli zor olduğunu gösteren araştırmalara yer verdik. Ama anne olmak bir yandan da kadınlar için mutluluk demek. Şimdi biraz da pozitif çalışmalara bakalım:
İsveç'teki bir araştırmada anne olmanın uzun yaşamak demek olduğu sonucu ortaya çıktı. 1.5 milyon kişiyi inceleyen Karolinska Enstitüsü'ne göre onca uykusuz gece ve strese rağmen çocuk sahibi olmak hem kadının hem erkeğin ömrünü uzatıyor.
YAŞAM MEMNUNİYETİ YÜKSELİYOR
Rutgers Üniversitesi ve Yale Üniversitesi uzmanlarının ortak araştırmalarına göre annelik beyin yaşlanmasını yavaşlatıyor.
Parents isimli sitede detaylarına yer verilen araştırmaya göre annelerin yüzde 91'inin ebeveynlikten beklediklerinden daha fazla keyif aldı. Bunun da anneliğin yaşam memnuniyetini artırdığı anlamına geldiği belirtildi.
Amsterdam Üniversitesi'nde yürütülen çalışmalara göre, anne olmak göğüs kanseri riskini azaltıyor. Emzirmek, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve diyabet riskini de düşürüyor.
National Library of Medicine isimli sitede detaylarına yer verilen araştırmada anneliği iş hayatına etkisi ele alındı. Buna göre annelik adaptasyon, iletişim, zaman yönetimi ve liderlik gibi etkilerle iş hayatında faydalar sağlıyor.
TÜRKİYE'DE İLK 1955'TE KUTLANDI
Anneler Günü'nün kökeni ABD'ye dayanıyor. İlk olarak Batı Virginia eyaletindeki bir kilisede 1908'de düzenlendi. Aslında bu ölen bir annenin ardından anma töreniydi. Zamanla annelerin sevindirme gününe dönüştü. Türkiye'de ilk Anneler Günü, 1955 yılında kutlandı ve 93 harbi kahramanı Erzurumlu Nene Hatun'a adanmıştı.
GAZZELİ KADINLAR... İNSANLIK ELLERİNİZDEN ÖPÜYOR
İsrail'in soykırımı altındaki Gazze Şeridi'nde Anneler Günü, 21 Mart'ta kutlanıyor ama bu yıl da geçen sene olduğu gibi şehitleri anma günü olacak. Zalim İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana 18 binden fazla Filistinli çocuğu katletti. Her 40 dakikada bir Filistinli yavru annesinden koparılıyor yani. Hayatta kalan çocuklar ise kıtlıkla boğuşuyor ve annelerinin gözleri önünde açlıktan ağlaya ağlaya soluyor. Tüm dualarımız, sevgilerimiz ve saygılarımız Gazzeli yüce annelere olsun...
BİRÇOK ÜLKEDE TARİHLER FARKLI
Türkiye, ABD, Brezilya Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada ve Almanya: Anneler günü Mayıs ayının ikinci pazarı kutlanıyor.
İngiltere – İrlanda: Mart ayında.
Ortadoğu ülkeleri: Birçoğunda mart ayına denk geliyor.
İspanya, Portekiz ve Macaristan: Mayısın ilk haftası.
Polonya: 26 Mayıs'a sabitlendi.
Fransa ve İsviçre: Genellikle mayısın son pazarı.
BİR EFSANENİN ÖTESİNDE ANNE TERLİĞİ
Anne terliği ya da çimdiği çocukluğumuzun unutulmazları arasındadır. Şimdilerde çocuklarım da aynı duyguları yaşamaya devam ediyor. Demek ki anne terliği nesilden nesile aktarılıyor. Farklı ülkelerde de durum aynı, sadece adı farklı.
Örneğin anne terliğine Latin Amerika ülkelerinde "La Chancla" deniliyor. Annelerin çocuklarını her türlü terbiye konusunda önemli bir kültürel simge olarak görülüyor.
Filipinler'de "tsinelas", İngiltere'de "slippering" ya da Asya kültüründe "tiger parenting" deniliyor.
İngiltere'de terlikle cezalandırma yönteminin 1990'lara kadar okullarda da uygulanıyordu.
Japonya, Güney Kore, Çin gibi ülkerdeki tiger parenting yani annelerin çocuklarını başarılı olmaları için sıkı bir disiplinden geçirme geleneklerinde terlik ile cezalandırma çok sık başvurulan bir yöntem.
Bazı kaynaklarda Yunan mitolojisinde bile annelerin çocuklarını sandaletleriyle terbiye ettikleri görülür.
Günümüzde sosyal medyada farklı ülkelerde annelere dair yayınlanan içeriklerde terlik sıkça işleniyor. Bir annenin terliği ayağından eline alması ve tam isabet atması her yerde aynı diyebiliriz...
ANNELER GÜNÜ TİCARETE DÖKÜLDÜ
Tarih boyunca annelere özel günlerin ya da festivallerin olduğu biliniyor. Dediğimiz gibi günümüzdeki haliyle ise 1908'den beri ya da ABD'de ilk resmi gün kabul edildiği 1914 yılından bu yana kabul görüyor. Ancak özellikle son yıllarda "Anneler Günü artık bir ticari oyuna döndü" eleştirileri çok fazla yükseliyor. Malum markalar birbirinden farklı kampanyalarla hediyeler satıyor. ABD'de örneğin Anneler Günü sürecindeki harcamalar 35 milyar doları geçiyor.
DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN ANNE NASİHATLERİ
İngiltere merkezli yayın kuruluşu BBC'deki bir haberde dünyanın dört bir yanından anne öğütleri derlendi:
Sen dünyanın merkezinde değilsin. Fişini al, sıraya gir.
Kendin bak, bul.
Bir kişinin nasıl biri olduğunu anlamak için o kişinin tezgahtar, garson gibi başkalarına hizmet eden ve kendisini savunacak durumda olmayan insanlara nasıl davrandığına bak.
Hayatta hep haklı çıkmak isterseniz hiçbir ilişkiniz kalmaz.