Kuzeyin Oğlu lakabıyla tanınan müzisyen Volkan Konak, henüz 58 yaşında ani vefatıyla tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Oysa yıllar önce ilginç bir konuşma yapmıştı. Konak, 2013 yılında DNA haritasını incelettiğini ve 76 yaşına kadar yaşayacağını öğrendiğini söylemişti. Peki bu testler ne kadar güvenilir? Ya da herkes bu testleri yaptırmalı mı? İşin uzmanlarına sorduk, farklı şeyler öğrendik.
KİMLER YAPTIRMALI?

Ailesinde belirli genetik hastalıklar bulunanlar.

Kalıtsal kanserler, kas hastalıkları, metabolik bozukluklar, tekrarlayan düşükler ya da kısır olanlar.

Doğumsal anomaliler ya da gelişimsel gecikme olanlar.

Erken yaşta ortaya çıkan hastalıklar

Yeni doğanda ya da çocukta genetik hastalık şüphesi bulunanlar.

Tüp bebek uygulamalarında genetik tarama ihtiyacı olanlar.

Kişiye özel tedavi planlaması gereken durumdaki insanlar.
NEDEN HERKESE ÖNERİLMİYOR?

Herkes için anlamlı bir sonuç vermeyebilir.

Sonuçlar bazen belirsiz ya da tesadüfi olabilir.

Psikolojik ve sosyal etkileri olabilir. Kaygı, sigorta veya işe alım süreçlerinde etik sorunlar gibi.

Gereksiz maliyet yaratabilir. Bazı testler çok pahalı olabilir ve SGK kapsamına girmeyebilir.
Prof. Dr. İlhan Sezgin
Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi
GENETİK TEST HER ZAMAN YETERLİ OLMAYABİLİR
- Genetik testler tam olarak nedir? İnsanlar hangi durumlarda başvuruyor, başvurmalılar?
- Kişinin DNA'sını inceleyerek genetik yapısında
bulunan değişiklikleri (mutasyonları) veya varyasyonları
tespit etmeye yarar. Kalıtsal hastalıkların tanısı,
riski, prognozu, taşıyıcılığı veya tedaviye yanıtı hakkında
bilgi verir. Bazı durumlarda net bir teşhis koyamayabilir.
Test sonucu normal çıksa bile hastalık riski
tamamen ortadan kalkmayabilir. Bu yüzden durumun
net anlaşılabilmesi için test öncesinde ve sonrasında
genetik danışmanlık almak çok önemlidir. Sonuçların
doğru anlaşılması ve olası etkilerinin değerlendirilmesi
gerekir.
- Herkese öneriliyor mu yoksa belirli risk gruplarına mı?
- Genetik testler öyle "herkes gidip bir baktırmalı"
türünden testler değil. Genetik testler genellikle belirli
risk gruplarına önerilir. Bu testler tıbbi kararları etkileyebilecek
bilgiler verdiğinden, gelişigüzel yapılmaları
hem gereksiz kaygı yaratabilir hem de tıbbi anlam
ifade etmeyebilir. Risk gruplarına sahip bireyler şunlar:
Ailesinde erken yaşta kanser görülmüş kişiler, ailede
kalıtsal hastalık taşıyanlar, ailede akraba evliliği
varsa, taşıyıcılık testi için, ileri yaşta gebelik, hamilelik
planlayan çiftler, doğumsal anomaliler, gelişimsel
gecikme veya zeka geriliği olan çocuklar, kısırlık, tekrarlayan
düşük yaşayan çiftler, nadir hastalıklardan
şüphelenilen kişiler, kişiselleştirilmiş ilaç tedavisi
gereken durumlar. (farmakogenetik testler)
- Bu testler Türkiye'deki laboratuvarlarda yapılıyor mu?
- Türkiye'de birçok genetik hastalık ve risk için
testler hem özel hem de devlet destekli laboratuvarlarda
yapılabiliyor. Türkiye'de de laboratuvarlarda yapılan
genetik testler birkaç ana grupta toplanır. Bunlar
kullanılan teknolojiye ve testin amacına göre farklılık
gösterir.
YAŞAM SÜRENİZİ, TESTLER DEĞİL HAYAT TARZINIZ BELİRLER
- Merhum sanatçımız Volkan Konak, 2013 senesinde bir DNA testi yaptırıyor. Testten 76 yaşına kadar yaşayacağı sonucu çıktığını söylüyor. Böyle bir öngörü mümkün mü?
- Genetik testlerle yaşam süresine dair bazı
öngörüler yapılabilir, ancak bunlar kesin
değildir ve birçok faktöre bağlıdır. Genetik
testler; kalp, genetik/metabolik, çocukluk çağı
nadir hastalıkları, kanser türleri ve Alzheimer'a
yakalanma riskinizi belirleyebilir. Bu
hastalıklar yaşam süresini etkileyebileceği
için, risklerin bilinmesi dolaylı bir yaşam
süresi öngörüsü sağlar. Bazı genetik
varyantlar (örneğin APOE, FOXO3A,LMNA, SIRT1, SIRT6, IGF1R
gibi) uzun ömürle ilişkilendirilmiştir. Bu genlere sahip olmak
istatistiksel olarak daha uzun bir ömür anlamına gelebilir, ancak
garanti değildir. Yaşam süresi onlarca genin ve binlerce dışsal
faktörün etkileşimiyle belirlenir. Beslenme, egzersiz, sigara, alkol,
stres gibi unsurlar yaşam süresinde genetikten
çok daha etkili olabilir. Genetik testler
sadece olasılık sunar; belirli bir kişinin
kaç yıl yaşayacağını söyleyemez.
Unutmayın sağlıklı yaşam
tarzı seçimleri, genetikten daha
büyük bir etkiye sahiptir.
YORUMLAMAK UZMANLIK GEREKTİRİR
"Genelde genetik testler testin amacı ve yöntemine göre değişken doğruluklarda yüzde 95-99.9 oranlarında saptanabilir. Ancak bazen genetik testler yanıltıcı olabilir. Düşük kaliteli örnek, düşük kapsama oranı veya teknik sınırlamalar nedeniyle olabilir. Özellikle bazı genetik hastalıklar düşük düzeyde vücutta dağılmışsa test negatif çıkabilir. Test doğru yapılsa bile sonucun yorumlanması uzmanlık ister. Genetik testler her zaman klinikle birlikte değerlendirilmelidir. Yanlış, pozitif veya belirsiz sonuçlar hastada kaygıya yol açabilir. Hekimler olarak görevimiz burada çok büyük: doğru test, doğru zaman, doğru yorumlama çok önemlidir."
Doç. Dr. Ayşegül Kuşkucu / Tıbbi Genetik Uzmanı
Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi
ŞİKAYETİ OLMAYANLAR YAPTIRMAMALI!
-
Genetik testlere insanlar hangi durumlarda başvuruyor, başvurmalılar?
- Genetik testler, genetik bir hastalıktan
şüphelenildiğinde yapılan testlerdir. Ancak günümüzde
birçok hastalığın temeli, genlerimizde
meydana gelen değişimlerin sonucu olduğu
bilinmekte. Genler bir çeşit biyolojik kodlardır
ve oluştuğumuz andan itibaren organlarımızın
yapısını ve işleyişini kontrol etmeyiş bunların
düzgün işleyişinin devamını sağlar. Genlerde
doğuştan da hatalar olabilir sonradan da değişime
uğrayabilir. Genlerdeki her tür değişimin
belirlenmesi -doğumsal ya da edinsel- genetik
testlerle mümkün.
-
Genetik testleri nasıl kullanıyorsunuz, tedaviye yansıması nasıl oluyor?
- Kimse kendi kendine "Kanser belirteçlerime
baktırayım" diye düşünmez, herhangi bir
şikayeti olmadan genellikle bir test yaptırmaz,
yaptırmamalıdır. Tüm testler tahliller için bir
hekime gidilmelidir. Genetik testlerde de aynı
şekilde, ister bir uzman şüphelenmiş olsun, ister
birey ailesel hikayesi nedeniyle risk görsün, mutlaka
bir tıbbi genetik uzmanına danışılmalı.
-
Genetik testlerle hangi hastalıklar veya riskler saptanabiliyor?
- Testler hastalık gruplarına göre özelleşiyor.
Ailesinde diyabet veya hormonal sorunlar olanlar
için bu alanlara yönelik taramalar yapabiliyoruz.
Kadın doğumdan gelen hastalarda infertilite
gibi sorunlar için genetik testler uygulanabiliyor.
En sık başvuru ise kanserlerle ilgili. Kanserlerin
sadece yüzde 5-8'i ailesel özellik gösterir. Her
hastalıkta önlem önemli ancak kanserde erken
teşhis hayat kurtarır. Riski yüksek olan bireyler,
daha sık takip programlarına alınabilir ya da koruyucu
tedaviler uygulanabilir.
-
Genetik test yaptırırken nelere dikkat edilmeli?
- Öncelikle, kimse kendi kendine
genetik test yaptırmamalı. Bir
tıbbi genetik uzmanıyla görüşmeden
test yapılmamalı, hatta
başka bir uzman doktor test
önermiş olsa bile. Genetik testler
kişiye özeldir ve yorumlanması
uzmanlık gerektirir. Testin
isteği ve sonucu, mutlaka
bir tıbbi genetik uzmanı
tarafından değerlendirilmeli.
İnternetten
veya
başka kaynaklardan
edinilen
bilgiler
yanıltıcı
olabilir.
Bu nedenle,
testler genetik
uzmanı kontrolünde
yapılmalı.
Prof. Dr. Mutlu Demiray
Tıbbi Onkoloji Bölümü
KANSERLE MÜCADELEDE OYUNUN KURALLARINI DEĞİŞTİRİYOR
-
Genetik testlerin kanserde sağladığı faydalar nelerdir?
- Öncelikle genetik ve genomik
ayrımını açıklamak isterim. Genetik
farklılıklar, anne babamızdan miras
aldığımız ve bizi diğer insanlardan
ayıran yapılardır. Bazı
hastalıkların ailesel geçiş gösterdiği
bilinmektedir. Genomik
değişimler ise anne ve babadan
alınan sağlıklı genlerin sigara,
alkol, UV ışınları ve radyasyon
gibi çevresel faktörlerle değişime
uğramasını ifade eder. Bu değişimler
hücrelerin kontrolsüz
şekilde çoğalmasına
ve kansere yol açar.
Kapsamlı genomik
testlerle mutasyon
olarak adlandırılan
bu değişimler
analiz edilir. Her
hastanın tümör
hücreleri kendine
özgü mutasyonlar
içerir.
Kapsamlı
genomik profilleme testleri sayesinde,
hastanın tümöründe yer alan mutasyonlar
tespit edilerek, akıllı ilaç, immünoterapi,
kemoterapi ve radyoterapi gibi
seçeneklerden hangisinin uygun
olduğuna karar verilir.
- Hangi kanser türlerinde genomik test yapılır?
- Günümüzde akciğer,
pankreas ve meme kanseri gibi
organ bazlı sınıflamalardan
uzaklaşılarak, tümörlerin moleküler
düzeyde sınıflandırıldığı
bir döneme
geçiş yapmaktayız.
Bu nedenle,
solid tümörü
olan tüm hastalar,
genomik
testler
yardımıyla
moleküler
bir
değerlendirme
talep
edebilir.