Daha güzel görünmek uğruna kadın ya da erkek fark etmeksizin akla gelmeyecek yollara başvurabiliyoruz. Tarih boyunca bu böyle oldu. Haberimizde günümüzde yapay zeka algoritmalarının güzellik standartlarını nasıl belirlediğine bakacağız. Ama ilk önce güzelleşmek uğruna geçmişten günümüze ortaya çıkan bazı akımlara bakalım:
ÖLÜMCÜL KORSELER, KOLALI YAKALAR

19'uncu yüzyılda çemberli iç etekler modaydı. Ancak baloların vazgeçilmezleri olan bu etekler zaman zaman şöminelerden tutuşuyordu. Bu kazalar nedeniyle çok sayıda kadın öldü.

Kolalı gömlek modası da erkeklerin ölümlerine neden olmuştu. Sert duran yakalarıyla sarhoş şekilde uyuyan çok sayıda erkek boğularak ölmüştü.

Asya'da kadınlar zarafetin simgesi sayılan küçük ayaklara sahip olmak için kumaşla bağladıkları parmaklarını bir süre sonra kaybediyordu.

Avrupa'da korseler nedeniyle nefes darlığı yüzünden çok sayıda kadının hayatını kaybettiği biliniyor.

Bunlara ek; altın maskeler, kuş pisliğinden cilt bakımı, tokatla yüz gerdirme ya da Antik Roma'da parlak dişler için idrar ile gargara yöntemleri vardı.
TEKNOLOJİK BAKIŞ AÇISI DEVREDE
Günümüze yaklaşıldıkça ise artık anestezi ile daha kanlı operasyonlar devreye girmeye başladı. Modern insan uzun bir süredir güzelleşmek uğruna bıçak altına yatmaktan çekinmiyor. Birçok ülkede estetik yaşı 10'lara kadar düşmüş durumda ve dediğimiz gibi artık kadın – erkek fark etmiyor. İçinde bulunduğumuz durumu özetlemek için aslında "etrafımız yastık yüzlerle dolu" dersek yanlış olmaz herhalde. Botoks veya diğer dolgu işlemleriyle yüzlerini 'güzelleştirenler' her yerde.
Fakat şimdilerde estetik çılgınlığı ile yeni bir kriz daha ortaya çıktı. Uzmanlara göre artık güzellik standartlarını toplum ya da moda ikonları belirlemiyor. Geçmişte 'erkek bakışı' olarak kabul edilen standartlar vardı. Bu artık 'teknolojik bakış' olarak değişti. Yani algoritmalar kimin-neyin güzel kabul edileceğinde belirleyici oluyor. CNN International'ın podcast'lerinde karşıma bu konuyla ilgili güzel bir söyleşi çıktı. Gazeteci yazar Elise Hu, konuktu. Konu hakkında birçok kitabı olan Elise Hu, güzellik standartlarında gelinen son noktaları anlattı. Gelin haberimizin devamında Elise Hu'nun anlattıklarını ele alalım...
GERÇEKLİKTEN KOPUŞ
"Flawless: Lessons in Looks and Culture from the K-Beauty Capital" isimli kitabın yazarı olan Elise Hu'ya göre günümüzde özellikle gençler güzellik algısı noktasında gerçeklikten kopuyor. Dijital filtreler yeni güzellik standartlarında belirleyici oluyor. Ancak Elise Hu gerçek vücutları ile sanal filtreler arasında sıkışıp kalan gençler arasında yeni sorunlar ortaya çıkıyor. Beden algısı sorunları yaşayan gençler bir süre sonra özgüven kaybı yaşıyor. Günümüzde dijital kültür ile yapay zeka algoritmaları alışılmış ve geçmişten günümüze gelen güzellik standartlarını daralttı. Ancak aynı zamanda toplumsal baskıları artırdı. Bu nedenle Elise Hu, daha çeşitli ve kapsayıcı güzellik anlayışları geri gelmeli.
ESTETİK SOSYAL KABUL İÇİN GEREKLİ GÖRÜLÜYOR
Güney Kore dünyada 'estetiğin merkezi' olarak kabul görüyor. Ülkedeki her üç kadından birinin güzelleşmek uğruna bıçak altına yattığı biliniyor. Örneğin son yıllarda traptox yani boyun kaslarına botoks moda haline geldi. Araştırmacı yazar Elise Hu, Güney Kore'de gençlerin içine düştüğü durumu "Estetik ameliyatlar artık Güney Kore'de sosyal kabul açısından gerekli görülüyor. Gençler üzerinde adeta estetik yaptırmaları noktasında toplumsal baskı oluşuyor" sözleriyle özetliyor.
EN ÇOK İZLENEN EN GÜZEL DEĞİL
Uzmanlara göre Instagram, YouTube ya da TikTok gibi sitelerin kullandığı yapay zeka algoritmalarında aşağıdaki güzellik standartları öne çıkarılıyor:
● Zayıf beden
● İnce bel
● Açık ten
● Simetrik yüz hattı
Sosyal medya sitelerinin bu özelliklere sahip ya da filtrelerle bu kendisini bu standartlara getiren kişilerin videolarını daha fazla kişiye gösterdiği düşünülüyor. Uzmanlar yapay zekanın sınırladığı güzellik anlayışının gençler üzerinde birçok soruna neden olduğuna dikkat çekiyor. Günümüzde gençler ayrıca filtrelerle dijital ortamda adeta başka birine dönüşebiliyor. Bu durum da gerçek yaşamlarında kişilik bozukluklarına yol açabiliyor.
EGONUZU DEĞİL RUHUNUZU BESLEYİN
Gazeteci yazar Elise Hu, şu hususlara dikkat çekiyor: "Dijital dünyada güzellik standartları artık bir vücut modifikasyonuna dönmüş durumda. Standartları algoritmalar belirlediği için artık bir sınır yok. İnsanüstü standartlardan bahsediyoruz yani. İnsan vücudu bu kadar hızlı değişikliklere ayak uyduracak kapasitede değil. Bizim bir sınırımız var. Bedenimizin doğal olarak gelişmesine-değişmesine izin vermeliyiz. Gerçek öz bakım olarak egomuzu değil ruhumuzu güçlendirmeliyiz. Ben herhangi bir güzellik ürününü kullanmadan önce kendime hep şu soruyu soruyorum 'Bu ürün ya da işlem beni daha fazla Elimi mi yapacak, yoksa olmadığım birine mi dönüştürecek."
TRENDLERİN PEŞİNDE SAVRULUYORLAR
İnternet ortamında trendler artık o kadar hızlı değişiyor ki yetişmek imkansız hale gelmiş durumda. Hızla gelişen bu akımlar güzellik standartlarını da çok kaygan bir zemine taşıyor. Bir ay boyunca popüler olan bir saç modeli ya da yüz hattı bir sonraki ay modası geçmiş kabul ediliyor. Gençler de bu trendlerin peşinde savrulup gidiyor.
ÖNERİ DEĞİL DİKTA EDİYORLAR

Geçmişte: Gençlere çevrelerindeki büyükleri güzellik sırları verirdi.

Şimdi: Sosyal ağlarda yayılan trendler-akımlar belirleyici oluyor.

Geçmişte: Büyüklerin söyledikleri tavsiye niteliğinde olurdu.

Şimdi: Dijital algoritmalar gençlerin fiziksel standartlarını adeta dikta ediyor.