Çok film ekip bunlar!

Onlar son dönemin en çok konuşulan, en sevilen gençleri... Yılmaz Erdoğan'ın kurduğu BKM Mutfak'ın öğrencileri olarak altı yıl önce hayatımıza sızdılar. Gerisi öyle güzel geldi ki... Sahneleri, televizyon programları, reklamları derken şimdi de ilk filmleri Çok Film Hareketler'le karşımızdalar. Bu onlarla ilk röportajım, başladıkları yerde yani Beşiktaş'taki BKM Mutfak'ta karşılarındayım. Laf aramızda 24 kişiyle aynı anda yaptığım ilk röportaj olacak bu. Grup terapisi misali ben ortaya oturmuşum, onlar etrafımda çember olmuş. Ağzımdan çıkan ilk kelime; "Merhaba..." 24'ü birden: "Merhabaaaa Ayyyyşeeeee..." Tamam bu röportaj çok eğlenceli geçecek. Umarım bana çok güzel bir hareket yapıp teker teker gelirler. Bu arada filmlerine bayıldım zaten bu gençler ne yapsa koşar izlerim. 'Çok Güzel Hareketler' bunlar.
- Reytinglerde programınız hep ilk sıralarda, çok seviliyorsunuz, şimdi de ilk filminiz vizyonda, biz size çok gülüyoruz, siz gülüyor musunuz? Nasılsınız?
- Ersin: Yahu soruyu anlamadım, biri arkadan konuşuyor abi ya...
- Eser: Ersin, Ayşe diyor ki 'Kendinizi nasıl hissediyorsunuz, herkes sizi merak ediyor,' diyor.
- Ersin: Ha anladım, kanatlar var bende uçuyorum.
- Nereye uçuyorsun Ersin?
- Ersin: Canım benim bebişim ya (kahkahalar kopar).
- Eser: Mutfak ekibi şu anda röportaj yaptığımız yerde sahneye çıktı.
- Bülent: Hayallerimiz vardı. Devam et Eser (gülmekten bu röportajı bitiremeyeceğiz sanırım).
- Eser: Konuşamıyorum, ciddiyet arkadaşlar! Şimdi televizyonda her hafta skeçler yazıp eğlendiğimiz bir porgramımız var, bir de sinema girdi işin içine. Bizden daha mutlusu olabilir mi? Genç yaşımızda neler yaşıyoruz. Ersin 37 yaşında bir adam yani!
YILMAZ ABİ UYANMAMIZI SAĞLADI
- Yıllar önce bu kapıdan ilk girdiğinizde umduğunuz neydi?
- İbrahim: Valla ben en son geldim, onlar cevaplasın.
- Eser: Yılmaz ağabey bize ilk toplantılarda bugünleri söylüyordu.
- Bülent: Mutfağın kapısında 'Amacın ne?' yazıyordu zaten.
- O zaman soru geliyor; neydi amacınız?
- Ersin: Amacım çok güzel hareketlerdi. Yaptık maşallah!
- Murat: Biz yıllarca BKM'yi izledik, bir gün BKM'nin kendi ekolünde genç bir grup kurmak istediğini duyduk. Biz de bunun içinde bulunmak istedik.
KİMİN SİGORTASI NERDE ATAR BİLİRİZ
- BKM Mutfak'ın farkı nedir sizce?
- Şahin: Hiçbir yerde, hiçbir okulda öğrenemeyeceğimiz bir sürü şeyi öğrendik burada.
- Metin Y: Hayata dair de çok şey öğrendik.
- Mesela?
- Metin Y.: Ustamız Yılmaz Erdoğan öyle şeyler söylüyordu ki her şeyi öngörüyordu. Hayatımızı, ilişkilerimizi nasıl yaşayacağımızı öğrendik.
- Metin K.: Uyanmamızı sağladı Yılmaz Abi!
- Eser: 'Amacınız ne?' sorusunu ilk toplantıda bize sorduğu için hayatımıza bir önerme kattı.
- Nedir o önerme?
- Eser: Bizim grup önermemiz; samimiyet, dürüstlük, içten davranmak, saygılı olmak, inançlı olmak, işe karşı namuslu davranmak. Hem iş hem hayata karşı da bütün numaramız dürüst davranmak. Yoksa mükemmel komik, inanılmaz skeç değil! Müthiş bir enerji var aramızda. Enerji yok ki aramızda sinerji! (Kahkahalar yine yine yine).
- Ben bireysel çalışmayı seven biriyim, öyle grup işleri yapamam! Sizse 24 kişi ahenkle dans edebiliyorsunuz, bunu nasıl beceriyorsunuz?
- Oğuzhan: Ne! Yapamaz mısın? Duymamış olayım...
- Gülhan: Bizim hiçbir sorunumuz yok, dışarıda da 24 kişi bir aradayız sürekli.
- Metin Y.: Herkesi aynı derecede sevip herkesten aynı derecede gıcık alıyoruz. İçimizde samimiyet var.
- Murat: Bu altı senenin vermiş olduğu bir birliktelik. Bu süreçte de herkes birbirini çok iyi tanıdı. Kimin sigortası nerede atar, kim hangi role yatkındır hepimiz biliyoruz. Beraber bir süreçten geçtik.
- Şahin: Burada Yılmaz Erdoğan'ın tecrübesi ve büyüsü vardır. Hepimize birbirimizi sevmeyi öğretti. Hatta 'Birbirinizi seveceksiniz,' diye emretti bize.
- İnsan emirle birbirini sevebilir mi?
- Şahin: Başlarda 'Ben bunu sevmek zorunda değilim, ne demek ya,' diyebilirsin ama birbirinizi sevmek için şans tanırsanız ortam güllük gülistanlık oluyor.
Şimdi çeksek bambaşka bir film çekerdik
- İlk başladığınızda Mutfak sahnesindeydiniz, gecede 80-100 kişi geliyordu, o zaman daha mı rahattı? - Eser: Kesinlikle Mutfak çok daha zor bir yerdi. O sayede bugün biz buraya gelebildik. Çünkü 100 kişinin karşısındasın ve herkes gözünün içine bakıyordu.
- Şahin: Biz burada dayak yiye yiye güldürmeyi öğrendik.
- Büşra: Buradaki seyirci yemek yerken bizi izliyordu. Öyle bir durumda bile dikkatlerini çekmemiz gerekiyordu.
SİNEMA DÜNYASI KIYAMET
- Reyting kaygınız var mı?
- Metin Y.: Biz birinci olduğumuz zaman birinci değiliz, 10'uncu olduğumuz zaman 10'uncu değiliz, Yılmaz ağabey böyle der.
- Eser: Her hafta bir mucizeyi gerçekleştiriyoruz. Her hafta tiyatro oyunu uzunluğunda skeçler yazıyoruz, o hafta programın çıkmış olması bile önemli.
- Hadi artık Çok Film Hareketler Bunlar'a gelelim. Gelen tepkilerden memnun musunuz? İstediğinizi buldunuz mu?
- Eser: Çok Film Hareketler Bunlar, süreç içinde hayal edilen ve gelinen noktadır. Film çok fazla eleştiri alıyor. Kıyaslandığı şey bizim programdaki güldürme dozu aslında. Fakat kıyaslandığı şey yine biziz. Dolayısıyla bizi mutsuz etmiyor. Sinema dünyasına ilk adımımızda tökezlemek de çok normaldir.
- Murat: Normalde programı yaparken izleyicimizle beraber yapıyoruz. Eser filmin açılışında da söylüyor: 'BKM Mutfak seyirci reaksiyonunu anında almadığı ilk işini yapıyor.' Bazen tiyatroda çok eğlenceli gelen bir şey sinemada gelmeyebiliyor.
- Filmde 'Keşke şöyle yapmasaydık,' dediğiniz bir şeyler var mı?
- Murat: Açıkçası verilen emek ve görüntü kalitesi açısından çok memnunuz.
- Oğuzhan: Biz bu filmi yazın çektik sonra ardından 25 tane daha bu film gibi televizyon programı çektik. Her hafta bir şeyler daha ekleyip öğrendiğimiz için önümüzdeki hafta yazdığımız bir skeçte filmden daha güzel şeyler olacaktır..
- Eser: Şimdi çeksek bambaşka bir film çekerdik.
- Bir sonraki film nasıl olacak?
- Oğuzhan: Hiç belli olmaz. Yine skeçlerden olabilir, tek bir hikâye de olabilir.
GENÇLER AMAÇLARINI BULMALI
- Baktınızda ne gördünüz? Ne oluyormuş sinema dünyasında?
- Metin Y.: Kıyametler kopuyormuş.
- Eser: Seyircinin beklentisi çok daha farklıymış.
- O zaman Zeynep soru sana geliyor; elalem ne der?
- Zeynep: herkesin kendine göre favorileri var. O yüzden tek ve net bir cevabı yok.
- Şahin: Biraz kafa karıştırdık galiba.
- Günümüzün gençleri ne diyor sizce?
- Eser: Bizim en büyük avantajımız; hayatımızın bir önermesi olması gerektiğini bilmemiz. Ortada gençlerin içinde olduğu bir boşluk var. Bir hedef koymak gerekiyor ama gençlerin bunu koymaları bu şartlar altında çok zor.
HAYALLERİMİZİN SOMUTLAŞTIĞI YERDEYİZ
- Peki hep grup olarak hareket etmek, toplu kararlara uymak kolay bir şey midir? Ben birey olarak bile aldığım kararları bozabilir, fikir değiştirebilirim. Ara sıra size gelmiyorlar mı?
- Ersin: Bana arada bir geliyor. Mesela bugün bana 'Saat 16.00'da gel,' dediler, geldim, kızlar daha hazır değil, makyajdalar. Orada bana geliyorlar Ayşeciğim.
- Oğuzhan: Aslında herkes kime ne zaman geldiğini de biliyor. İdare ediyoruz birbirimizi.
- Murat: Bu ekip içinde asla sanatçı kaprisi ya da şımarma tabir edilen şeyler olmaz. - Sizce daha ne kadar devam edersiniz, bir sonraki adım ne?
- Gülhan: Üretebildiğimiz sürece, insanlar bizi sevmeye devam ettiği sürece böyle bir yapının bozulacağına inanmıyorum. Ama bu 24 kişi mi kalır, yenileri mi gelir bilemiyorum.
- Eser: Hayal edebildiğimiz her şeyin somutlaştığı yerdeyiz. Bizim aklımıza bir fikir gelse, olgunlaşsa bu fikir hemen Yılmaz Abi ve Necati Akpınar bunu proje haline getirmemizi sağlayabilir.
60 BİN BAŞVURU VAR
- Herkes bu ekibe imreniyor, gençler aranıza katılmak istiyor. Mutfak ekibine girmenin yolu nedir?
- Eser: İnsan olmak lazım (kahkaha molası).
- Eser! Dalga geçme...
- Eser: Şu an 30 bin başvuru var BKM Mutfak'a.
- Ersin: 60 bin!
- Eser: 60 bin mi oldu?
- Büşra: Şimdi aldığımız bir habere göre 90 bin olmuş (hoop yine gülme molası).
- Murat: Bu sene BKM bir sürü işte bulundu. Hem Mutfak var, hem televizyon var, üç film çıktı. Yeni bir grubun oluşması demek, bize ayırdığı zamanı ve mesaiyi Yılmaz ağabeyin bir daha vermesi gerek. Bu altı senenin nerdeyse dört senesi haftanın altı günü Yılmaz ağabey bizimleydi. Yılmaz Abi aynı zamanı ayırabileceğine emin olmadan bir grup kurmak istemiyor.
KÖTÜ VE UCUZ ŞAKA YASAK!
- Bu açıklaman için cansın Murat. Skeçleri nasıl yazıyorsunuz?
- Metin Y.: Ahhhh...
- Büşra: Buna Ersin cevap versin.
- Ersin: Ben yazmıyorum ki nasıl cevap vereyim.
- Ersin sen neden skeç yazmıyorsun?
- Ben yazmıyorum, aklıma fikir gelirse söylüyorum. Vaktim yok yazmaya.
- Yazmayıp da ekibin içinde bu kadar öne çıkmak adaletli mi sence?
- Topluca: Aaaaaaaaaa!!!!!
- Ersin: Ben çok rahatım bu konuda.
- Murat: Yazmanın önemi bizim formatımızdan geliyor. Şimdi Ersin'e boşu boşuna öyle sorularla saldırma! Yıllardır aktürlük mesleğinde star olanlar aslında yazmazlar.
- Yazmanızın yasak olduğu bir konu var mı?
- Metin Y.: Kötü şaka yasak.
- Gülhan: Ucuz şaka yasak!
ERKEKLERE FUTBOL KIZLARA ALIŞVERİŞ
- Sizde ekip olarak bir kaygı, korku var mı?
- Gülhan: Benim kaygım şudur: Hepimiz çok çabuk yutuluyoruz, çok çabuk yeniliyoruz. Popüler kültür böyledir ve çok çabuk kaybolmaktır benim korkum.
- Murat: Yaptığımız her işte çıta yükseliyor, belki korkum o çıtayı karşılayamamak olabilir.
BİZİM TATİLİMİZ UYKUDUR
- Çalışmak dışında beraber ne yapıyorsunuz?
- Büşra: Erkekler Guitar Hero ve PlayStation oynuyor. Pis 7'li oynuyoruz.
- Eser: Futbol oynuyoruz.
- Büşra: Kızlarla alışverişlerimiz meşhurdur. Hep aynı şeyleri alırız.
- Tatil imkânınız olsa ne yapacaksınız?
- Gülhan: Birkaç saat fazla uyumak bizim tatilimiz.
- Metin Y.: Ben Fatsa'ya gidip fındık toplamak istiyorum.
- Eser: Ben bir ay boyunca evden çıkmadan PlayStation oynamak istiyorum.
- Büşra: Ben gezmek gezmek istiyorum. Miami'ye gitmek istiyorum.
- Oğuzhan sen müziğe devam edecek misin kadere mi salacaksın?
- Oğuzhan: Kadere Salsalar diye salsa albüm yapacağım. Müziğe devam etmek istiyorum. Albüm yapmayı düşünmüyorum.
KİM GRUBUN NESİDİR?
Gülhan: Google Gülhan
Eser: Hallederiz Eser
Zeynep: Can
İbrahim: Çömez İbrahim
Metin Y.: Kelime Şakası Metin
Ersin: Bebişim
Oğuzhan: Şantör
Ayça: Tavşan
Bülent: Babacan
Büşra: Siyad
Murat: Amerikalı
Şahin: Yakışıklı
Aydan: Sesigüzel
Burcu: Samatyalı
Şevket: Can dost
Emre: Disiplin Emre
Neşe: Bonus
Gülsüm: Güleç Gülsüm
Metin K.: Filozof
Ayşegül: Balerin
Nazmi: Kaşlı