Giriş Tarihi: 11.7.2010

Buzun yıldızı kaydı!

Tuğba Karademir, buz pateninde uluslararası başarılara imza attığı halde sistemli bir destek görmediği ve sponsorluk müessesesi yeterli olmadığı için sporu bırakmak zorunda kaldı

Buz pateninde Türkiye'de bir numaraydı Tuğba Karademir... Hayatını adadığı bu sporda sekiz yaşında milli formayı giydi. 1995'te Balkan Oyunları'nda şampiyon olarak ülkemiz adına bir ilke imza attı; kendisini ispat etti ve Kanada Buz Pateni Federasyonu'ndan teklif aldı. 1996'da daha hızlı gelişebilmek için ailesi ile Kanada'ya yerleşti. Çalıştı, çabaladı ve Kanada Milli Takımı'ndan ayrılarak Türkiye adına yarışmayı tercih etti. Sponsor sorunu, birçok sporcuda olduğu gibi Tuğba'nın da yakasına yapıştı. Sıkıntılar, "Pes" kelimesini sarf etmesine yetmedi. Türk sporcusunu tanıttı dünyaya... 2006 Kış Olimpiyatları ile büyük ivme kazandı. Buz pateninde Türkiye adına olimpiyatlara katılan tek sporcu olan Karademir, Dünya Artistik Buz Pateni Şampiyonası'ndaki dereceleri ile serbest dal ve Grand Prix yarışlarına katılma haklarını elde etti. Şampiyonada ilk 20'ye girerek, Türkiye'nin bugüne kadar topladığı en iyi puanı aldı. Çıkışı, 2008'de de sürdü. Ondrej Nepela Turnuvası'nda ikinci olarak Türkiye'ye uluslararası ikinci madalyasını kazandırdı. Hedefleri de, sorunları da büyüyordu. Ailesi, maddi açıdan okuluna ve spordaki eğitimine yetişmekte güçlük çekiyordu. Okulu bir türlü bitmiyordu; hâl böyle olunca geleceğini göremiyordu. Yıllardır güçlükle sürdürdüğü eğitimini tamamlayamayınca ipler koptu. Türkiye'yi uzun yıllar buz pateninde tek başına temsil eden Karademir, çok sevdiği sporu bırakmak zorunda kaldı. Bu kararın ne kadar güç olduğunu en güzel açıklayan isim yine Karademir'in kendisiydi: "13.5 yıl önce ülkemizi ve ailemizi geride bırakıp, Kanada'ya göç etmek üzere verdiğimiz karar bile daha kolaydı."
İŞTE SPORCUYA VERİLMEYEN DEĞER!
Türkiye'de spora ve sporcuya verilen değerin en sıcak örneğidir Tuğba Karademir. Bu kadar güçlüğün ardından, bırakma kararının zamanının düşündürücü olduğunu açıklayarak, kararın altında sabotaj arayan Buz Pateni Federasyonu'nun, son dört yılda verdiklerini söyledikleri maddi desteğin (fatura karşılığında ödenen) dışında, 21 yaşına kadar; yani 2006'da en üst seviyeye yükselene kadar nasıl bir destekte bulunduğu meçhul. Bu bilinmeze ışık tutabilecek bir başka gelişmeyse Karademir, sporu bıraktığını açıkladıktan sonra yaşandı. Ankara'da 14 yaşında Sıla Saygı isimli bir buz patencimiz var. Antrenörü Natalia Popova, Buz Federasyonu ile yaptığı görüşmede Sıla'nın büyük bir yetenek olduğunu ve büyüklerde başarılı olacağını belirterek sporcusu için kamp yeri istiyor. Nedeni ise açık... Saygı, Ankara'daki Belpa Buz Pateni Salonu'nda haftada beş gün çalışıyor ve idman bedellerini babası ödüyor (Ayda 1.500 TL). Ailenin yıllık masrafı ise 75.000 TL. Federasyon, 35 uluslararası müsabakada 23 defa birinci olan Saygı'nın antrenörü Popova'ya şu yanıtı veriyor: "Ergenliği geçsin, görelim." Aslında en önemli nokta burası... Çünkü Türkiye'de buz pateni sporcuları ergenliği geçtikten sonra, spor hayatlarına geleceklerinin olmayacağı düşüncesiyle son veriyor. Sonra ne mutlu eğitmen olabilene. Birçok spor dalında aynı hazin tablo mevcut. Asıl destek, ergenliğe kadar aranıyor. Üst düzeye ulaştıktan sonra da sorunlar bitmiyor. Tıpkı Tuğba Karademir gibi. Türkiye'deki spor federasyonlarında sporcuların yaşam biçimlerini oluşturabilecek ve onları yönlendirerek yardımda bulunacak bir sistem mevcut olmadığından sonuç daima hüsran! Ergenliği geçmiş olsa da, olmasa da...
AHMET ÇAKIR (Spor Yazarı)
Sporun olmadığı ülkede...
"Asıl sorun elbette sistemde. Kuruluşundan bu yana Türk sporunun bir politikası ve sistemleri olmadı. Şu anda da 'saldım çayıra, mevlam kayıra' anlayışıyla yönetiliyor. Hiçbir yöneticiyi, yetkiliyi ve sorumlu kişileri suçlamıyorum. Oralarda ben de olsam bir şey değişmez. Üstelik zaman zaman kimi yasa ve yönetmelikleri zorlayıp, bu tür sporculara destek olmaya çalışan yöneticiler çıkabiliyor. Başka türlü büyük çaba ve özveriler de gösterilebiliyor. Para da bulunuyor, imkân da yaratılıyor. Fakat bütün bunlar, hep yarım, eksik ve yetersiz. Çünkü bu alanda neyi nasıl yapmamız gerektiğini bilmiyor ve öğrenmiyoruz. 80 yılda bir bulduğumuz Süreyya Ayhan'ı yok eden de bu düzen..."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.