Editörden ipucu: Bu doğal yöntemleri kullanmadan önce cildinizin tepkisini gözlemlemek önemlidir. Herkesin cilt yapısı farklıdır, bu yüzden ilk seferlerde küçük bir alan üzerinde denemeler yaparak herhangi bir alerji ya da tahrişe yol açıp açmadığını kontrol edin veya doktorunuza danışın.
BESLENME VE SU TÜKETİMİ
Vücut kokusunu yalnızca dıştan değil, beslenme alışkanlıklarıyla da kontrol altına almak ve ter kokusunun önüne geçmek mümkündür.
Soğan, sarımsak ve baharatlı yiyecekler:
Yemeklerde kullanılan soğan, sarımsak ve baharatlı yiyecekler, sindirim sonrası ter yoluyla dışarı atılır ve ter kokusunu yoğunlaştırabilir. Özellikle sıcak havalarda tüketimini azaltmak faydalı olur.
Bol su tüketimi:
Yeterli su içmek vücudu içeriden temizler, toksinlerin atılmasını sağlar ve terin daha az kokmasına yardımcı olur. Günde en az 2 litre su içmeye özen gösterin.
Yeşil yapraklı sebzeler:
Maydanoz gibi klorofil açısından zengin sebzeler vücuttaki kötü kokuları dengelemeye yardımcı olur. Günlük beslenmeye eklemek, doğal ferahlık sağlar.
DOĞRU DEODORANT VEYA ANTİPERSPİRANT KULLANIMI
Ter kokusunu önlemede ürün seçimi oldukça önemlidir. Deodorantlar, ter kokusunu sadece maskeler; yani terlemeyi durdurmaz ama hoş bir koku vererek kötü kokuyu bastırır. Antiperspirantlar ise ter bezlerini geçici olarak tıkayarak ter üretimini azaltır ve böylece hem ıslaklık hem de kokuyla mücadele eder.
Bu ürünleri kullanırken doğru zamanlama da etkilidir. Antiperspirantların gece uygulanması, sabaha kadar cilde tam olarak nüfuz etmesini sağlar. Çünkü gece, ter bezleri gündüze kıyasla daha az aktiftir. Böylece ürün daha etkili çalışır ve gün içinde daha uzun süre kuru kalmanıza yardımcı olur.
Ayrıca, cilde zarar vermemesi için içeriğinde alkol, paraben veya alüminyum gibi maddeler bulunmayan, daha doğal içerikli ürünler tercih edilebilir. Hassas ciltler için özel olarak formüle edilen deodorantlar da iyi bir seçenektir.
