Milyonlarca insan, o kadar yıpratıcı olabilen neredeyse sürekli migren ağrılarından muzdarip ki, işlerini bırakmak ve planlarını iptal etmek zorunda kalıyorlar. Ve nörolojik durum kendi başına yeterince ciddi olabileceği gibi, insanların farkında olmadığı tehlikeli bir sağlık sorununun da işareti olabilir.
Hollandalı araştırmacılar, kadınlarda migrenin yüksek tansiyonla ilişkili olduğunu, ancak erkeklerde bu bulguya rastlanmadığını buldu. Hipertansiyonu olan kişilerde migren görülme olasılığı en az yüzde 16 daha fazla.
Ekip, yüksek tansiyonun küçük kan damarlarındaki kan akışını azaltabilmesi nedeniyle migren ve kan basıncının bağlantılı olabileceğini öne sürdü.
Bu durum beyin hücrelerine giden oksijen miktarını azaltabilir ve migren ataklarını tetikleyebilir.
Hipertansiyonun, felç ve kalp krizi de dahil olmak üzere çok sayıda başka sağlık sorunuyla da bağlantılı olduğu belirtiliyor; çünkü yüksek tansiyon beyinde kan pıhtılaşması riskini artırabiliyor ve kan damarlarına zarar verebiliyor.
Migrene neyin sebep olduğu tam olarak bilinmiyor; şiddetli baş ağrıları, ağrılı zonklamalar veya nabız atışları şeklinde ortaya çıkıyor; ancak yüksek tansiyon önemli bir teori.
Araştırmacılar, sonuçlarının yüksek tansiyonu olan tüm kişilerde migren görüldüğünü göstermediğini, ancak bunun hastalığın olası bir nedeni olabileceğini söyledi.
Ekip, migreni olan kişilerin düzenli olarak kan basıncını kontrol etmelerini önermezken, ABD Önleyici Hizmetler Görev Gücü (USPSTF), 40 yaşın üzerindeki kişilerin yılda en az bir kez kan basıncını kontrol etmelerini öneriyor.
Neurology dergisinde yayımlanan araştırma için araştırmacılar, ortalama yaşları 67 olan 7 bin 266 kişiye ait verileri analiz etti.
Bunlardan yüzde 15'i daha önce migren ağrısı yaşadığını söyledi.
Tüm katılımcılara fiziksel muayene, kan testi uygulandı ve migrenlerinin sıklığına ilişkin bir anket dolduruldu.
Araştırmacılar, fiziksel aktivite ve eğitim seviyesi gibi risk faktörlerini hesaba kattıktan sonra, diyastolik kan basıncı yüksek olan kadın katılımcıların migren geçirme olasılığının daha yüksek olduğunu buldu.
Diyastolik kan basıncı, iki ölçüm arasındaki sayıların en düşüğüdür ve kalp atışları arasında atardamarlardaki basıncı temsil eder.
Sistolik kan basıncı ise en üstteki sayıdır ve atımlar sırasında atardamarlardaki basıncı temsil eder.
Araştırmacılar erkeklerde de migren-hipertansiyon arasında benzer bir bağlantı bulamadılar ancak bunun çalışmaya az sayıda erkeğin dahil edilmesinden kaynaklanabileceğini söylediler.
Araştırmayı yöneten Dr. Antoinette Maassen van den Brink, "Önceki araştırmalar migrenin felç, kalp hastalığı ve kalp krizi gibi kardiyovasküler olaylara yakalanma riskinin artmasıyla bağlantılı olduğunu gösteriyor, ancak kardiyovasküler olaylara ilişkin risk faktörlerinin migrenle nasıl ilişkili olduğu konusunda çok az şey biliniyor." dedi.
"Çalışmamızda diyabet, obezite ve yüksek kolesterol gibi kardiyovasküler hastalıklar için bilinen risk faktörlerini inceledik ve yalnızca diyastolik kan basıncı daha yüksek olan kadın katılımcılarda migren olma olasılığının arttığını bulduk."
