Faydaları saymakla bitmeyen bu besin aynı zamanda zengin bir C vitamini kaynağıymış. Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'nun "5 besin seçme hakkım olsa ilk tercihim olurdu" dediği o şifalı bitki, bağışıklığı güçlendirmeden şeker hastalığına birçok rahatsızlığa deva oluyor…
Karaciğeri yoracağına dair yanlış bir inanış bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, ısırgan otunun portakaldan 7 kat fazla C vitamini içerdiğini ve aynı zamanda tam bir protein bombası olduğunun da altını çiziyor.
Isırgan otu, diğer faydalarının yanı sıra iltihabı, saman nezlesi semptomlarını, kan basıncını ve kan şekeri düzeylerini azaltabilir.
Bilimsel adı Urtica dioica, Latince "yanmak" anlamına gelen uro kelimesinden gelir çünkü yaprakları temas halinde geçici yanma hissine neden olabilir.
Yapraklar, acı veren ve aynı zamanda kaşıntı, kızarıklık ve şişmeye neden olan saç benzeri yapılara sahiptir.
Ancak ısırgan otu takviye olarak işlenip kurutulduktan, dondurularak kurutulduktan veya pişirildikten sonra ve çay olarak güvenle tüketilebilir.
ISIRGAN OTUNUN FAYDALARI
ZENGİN BİR BESİN KAYNAĞIDIR
Isırgan otunun yaprakları ve kökü çok çeşitli besin maddeleri sağlar; bunlar arasında:
Vitaminler: A, C vitaminleri ve K'nın yanı sıra birkaç B vitamini
Mineraller: Kalsiyum, demir,magnezyum, fosfor, potasyum ve sodyum
Yağlar: Linoleik asit, linolenik asit, palmitik asit, stearik asit ve oleik asit
Amino asitler: Esansiyel amino asitlerin tümü
Polifenoller: Kaempferol, quercetin, kafeik asit, kumarinler ve diğer flavonoidler
Pigmentler: Beta-karoten, lutein, luteoksantin ve diğer karotenoidler
Dahası, bu besinlerin çoğu vücudunuzda antioksidan görevi görür.
Antioksidanlar, hücrelerinizi serbest radikallerin vereceği hasara karşı korumaya yardımcı olan moleküllerdir. Serbest radikallerin neden olduğu hasar yaşlanmanın yanı sıra kanser ve diğer zararlı hastalıklarla da bağlantılıdır.
Araştırmalar ısırgan otu ekstraktının kandaki antioksidan düzeylerini artırabildiğini gösteriyor.
ENFLAMASYONU AZALTABİLİR
Enflamasyon vücudunuzun kendini iyileştirme ve enfeksiyonlarla savaşma yoludur. Ancak kronik inflamasyon önemli zararlara neden olabilir. Isırgan otu iltihabı azaltabilecek çeşitli bileşikleri barındırır. Araştırmalarda ısırgan otu, birden fazla inflamatuar belirtecin üretimini engelleyerek bunların düzeylerini azalttı.
İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, ısırgan otu kreminin uygulanmasının veya ısırgan otu ürünlerinin tüketilmesinin artrit gibi iltihaplı durumları hafiflettiği görülmektedir. Örneğin, 27 kişilik bir çalışmada artritten etkilenen bölgelere ısırgan otu kreminin uygulanması, plasebo tedavisine kıyasla ağrıyı önemli ölçüde azalttı.
Başka bir çalışmada ısırgan otu ekstresi içeren bir takviyenin alınması artrit ağrısını önemli ölçüde azaltmıştır. Ek olarak katılımcılar, bu kapsül sayesinde antiinflamatuar ağrı kesicilerin dozunu azaltabileceklerini hissettiler.
SAMAN NEZLESİNİ TEDAVİ EDEBİLİR
Saman nezlesi, burnunuzun astarında iltihaplanmayı içeren bir alerjidir. Isırgan otu saman nezlesi için umut verici bir doğal tedavi olarak görülüyor. Bir test tüpü araştırması, ısırgan otu özlerinin mevsimsel alerjileri tetikleyebilecek iltihabı önleyebileceğini gösteriyor.
KAN BASINCINI DÜŞÜREBİLİR
Yüksek tansiyon ciddi bir sağlık sorunudur çünkü sizi dünya çapında önde gelen ölüm nedenleri arasında yer alan kalp hastalığı ve felç riskine sokar. Isırgan otu geleneksel olarak yüksek tansiyonu tedavi etmek için kullanılmaktaydı.
Hayvan ve test tüpü çalışmaları, kan basıncını çeşitli şekillerde düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. Birincisi, vazodilatör görevi gören nitrik oksit üretimini uyarabilir. Vazodilatörler kan damarlarınızın kaslarını gevşeterek genişlemelerine yardımcı olur.
Ayrıca ısırgan otu, kasılma kuvvetini azaltarak kalbinizi rahatlatan, kalsiyum kanal blokerleri gibi davranabilen bileşikler içerir. Hayvan çalışmalarında ısırgan otunun kan basıncını düşürdüğü ve kalbin antioksidan savunmasını arttırdığı gösterilmiştir.
KAN ŞEKERİNİ KONTROL ALTINA ALMAYA YARDIMCI OLABİLİR
Hem insan hem de hayvan çalışmaları ısırgan otu ile kan şekeri seviyelerinin düşmesi arasında bağlantı kurmaktadır.
46 kişi üzerinde yapılan üç aylık bir çalışmada, günde üç kez 500 mg ısırgan otu ekstresi almak, plaseboya kıyasla kan şekeri düzeylerini önemli ölçüde düşürdü.
Yeni yapılan bir araştırma, kan değerlerindeki önemli bir değişimin, aslında pankreas kanserinin de önemli risk faktörlerinden biri olduğunu gösterdi. Bu nedenle uzman bir doktor eşliğinde düzenli olarak kontrol yaptırmanın önemli bir kez daha ispatlanmış oldu. İşte o detaylar…
Araştırmalar, obezite ve tip 2 diyabete sahip kişilerin pankreas kanserine yakalanma olasılığının çok daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı.
Kanada'da, British Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar, yüksek düzeydeki insülin seviyesi ile bu durum arasındaki doğrudan bir bağlantı olduğunu keşfettiler.
Pankreas kanseri, sık görülen ve erken teşhis edilmemesi halinde ölümcül riski bulunan önemli bir kanser türü. Bu nedenle nelerin bu kansere zemin hazırladığı konusunda önemli araştırmalar yapılıyor.
Fareler üzerinde yapılan yeni araştırmaya göre aşırı insülin seviyeleri, sindirim sıvıları üreten pankreas asiner hücrelerini aşırı uyarıyor. Bu aşırı uyarılma, bu hücreleri kanser öncesi hücrelere dönüştüren iltihaplanmaya yol açabiliyor.
British Columbia Üniversitesi'nde (UBC) hücresel ve fizyolojik bilimler bölümünde profesör olan Dr. James Johnson, hem obezite hem de tip 2 diyabetteki hızlı artışın yanı sıra pankreas kanseri oranlarında da endişe verici bir artış gördüklerini açıkladı.
Bu bulgular, bunun nasıl oluştuğunu anlamalarına yardımcı olduklarını belirten Johnson, insülin düzeylerini sağlıklı bir aralıkta tutmanın öneminden bahsetti. Bu durum da diyet, egzersiz ve bazı durumlarda ilaçlarla başarılabilir.
Araştırmacılar bunun, asiner hücrelerdeki insülin reseptörlerini hedef alan yeni kanser önleme stratejileri ve tedavilerinin önünü açabileceğini öne sürüyor.