Parlayan bir cilt, güçlü kaslar, kırılmayan tırnaklar, sağlıklı ve gür saçlar… Kulağa hoş geliyor fakat yaşın ilerlemesiyle birlikte cilt sarkıyor, saçlar cansızlaşıp inceliyor, kaslar gücünü kaybediyor… Birçok kişi ilerleyen yaşlarda parlak cilt yapısının, sağlıklı ve gür saçların imkansız olacağını düşünüyor ve botoks yaptırmaya başvuruyor. Oysa botoks yaptırmadan vücudumuzda bunları önleyip, genç bir görüntüye sahip olabilmemizi sağlayan bir protein var; kolajen. Bu meyveyi düzenli yediğinizde cildinizde adeta botoks etkisi gösterecek…
Kolajen vücudumuz içinde bulunan ve cildimize canlılık kazandıran bir proteindir. İlerleyen yaşlarda vücudumuz kolajen üretimini azaltır. Bunun nedenlerinden bazıları güneş ışığına fazla maruz kalma, sigara ve alkol tüketimi, uyku bozuklukları, egzersiz eksikliği vb. yer almaktadır.
Vücuttaki kolajen tüketimi azaldığı zaman da ciltte kırışıklık ve sarkma dediğimiz durumlar meydana gelir. Ancak bu demek değil ki kolajen azalmaya devam edecek. Kolajen, dışarıdan takviye olarak alınabilir.
Sebze ve meyveler yüksek polifenol içermeleri sebebiyle cilt dokusunun korunmasına destek verir. Özellikle de likopen içeren kırmızı renkli besinler güçlü antioksidanları sayesinde kolajen üretimini desteklerler.
Bu kırmızı besinleri tüketmenizin birçok yolu vardır örneğin, her gün bir avuç yiyebileceğiniz gibi salatalarınızda, yulaf kaselerinizde tüketebilirsiniz.
Böylelikle kırmızı besinler sayesinde vücudunuzdaki kolajen miktarınızı koruyabilir ve ilerleyen yaşlarınıza da yatırım yapabilirsiniz.
KOLAJEN İÇEREN KIRMIZI MEYVELER
KOLAJEN İÇEREN DİĞER BESİNLER
KIRMIZI ET
Özellikle de rosto ve biftek gibi bağ dokusuyla zengin olan sert et parçaları kolajen açısından oldukça zengindir. Tansiyon, kalp damar rahatsızlığı yaşayan ve yüksek kilo problemi olan kişilerin kırmızı et tüketimi ise en fazla iki gün olarak önerilmektedir.
KEMİK SUYU
Kolajen üretimini en fazla destekleyen besinlerden biri de kemikli etlerdir. Kemiğin içerisinde bulunan ilik kolajen üretimine fayda sağlayan aminoasitler içerir. Kemik suyu işlemi zaman alıcı olsa da evde yapabilir ve yemekleriniz de kullanabilirsiniz.
DENİZ ÜRÜNLERİ
Balık, özellikle de derisi muhteşem bir kolajen kaynağıdır. Ayrıca kabuklu deniz ürünleri özellikle de istiridye etkili bir şekilde kolajen üretimine sahiptirler. Bu besinler sadece kolajen oluşturacak amino asitlerle dolu olmakla sınırlı kalmaz aynı zamanda kolajenin faydalarından yararlanmanıza yardımcı olacak bakır ve çinko içeren besinlerdir.
C VİTAMİNİ İÇEREN BESİNLER
Kolajenin üretilebilmesi ve daya iyi emilebilmesi için yüksek C vitaminine ihtiyaç vardır. C vitamini içeren meyve ve sebzeler kolajen üretiminin güçlü destekleyicileridir. Özellikle;
BAKLAGİLLER
Nohut, mercimek, fasulye, bakla, bezelye gibi besinler protein açısından zengindir ve böylece bu besinler kolajen üretimi için gerekli olan tüm temel amino asitleri sunmalarını sağlar. Aynı zamanda kolajen üretimine yardımcı olan bakır ve C vitamini kaynağı da sağladıkları için oldukça zengin besinlerdir.
YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER
Vücuttaki kolajen miktarının destekleyicisi oldukları gibi yeşil yapraklı sebzeler aynı zamanda antioksidan özellik sağlayan klorofil içeriği ile vücut sağlığına destek olurlar. Ispanak, lahana, taze marul gibi besinler yüksek C vitamini bulundurdukları için kolajen sentezine de destek olurlar.
TAVUK
Tavuk vücudumuzun kolajen üretebilmesi için gerekli olan bütün amino asitleri içerir. Tavuğun dokuları zengin bir kolajen kaynağıdır. Derisi de yüksek miktarda kolajen içerdiği için tüketilmelidir. Tavuk suyunda kolajen ve jelatin bulunur. Düzenli olarak tüketmek yaşlanmaktan kaynaklanacak olan eklem ağrısına iyi gelir.
Daha çok kolajen üretimini sağlamak için tavuğu kemikleriyle birlikte tencerede kısık ateşte uzun süre haşlayarak pişirebilirsiniz.
YUMURTA AKI
Vücudumuzun kolajen üretebilmesi için amino asitlere ihtiyacı vardır. Yumurta akı büyük miktarda prolin ve glisin aminoasitlerini içerir bunlar da kolajen üretimi için gereklidir. Yumurta kabuğunun altında bulunan ince zar, I ve V tipi kollajen, glukozamin sülfat, kondroitin sülfat ve aminoasitlere benzer besin öğeleri yönünden oldukça zengindir. Yumurta akı aynı zamanda kükürt içerir.
Böylece yumurta akı içinde bulunan kükürt sayesinde kolajen parçalanmaz. Kükürt, kolajenin parçalanmasını önlemekte yardımcı olur.
AVOKADO
Kolajen üretimini destekleyen avokado meyvesi aynı zamanda avokado yağı olarak da tüketilebilmektedir. Avokado da kolajen liflerinin birbirlerine bağlanasını destekleyen antioksidan bulunur. Aynı zamanda güçlü bir E vitamini kaynağıdır.
Düzenli tüketildiği takdirde sadece kolajen üretimine destek olmakla kalmaz aynı zamanda kalp damar sağlığını korur, tansiyon düzenlemeye katkıda bulunur, bağırsaklara ve göz sağlığına da iyi gelir.
SARIMSAK
Yemeklere lezzet katmaktan fazlasını yapan sarımsak güçlü bir kolajen üreticisidir. İçerisinde kolajenin parçalanmasını önlemeye yardımcı olan kükürt bulunur. Sarımsağı yemeklerde ve salatalarda bolca kullanmaya özen göstermekte fayda var.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ
Süt, kolajen üretimini önemli ölçüde arttırır. Ciltteki elastikliğin artmasını sağladığı gibi aynı zamanda radikallerle savaşır. Lor peyniri, beyaz peynir gibi ürünler yüksek oranda prolin ve lisin içerir. Bu amino asitler ise kolajen oluşumunu hızlandırır.
