Hayatınızın aşkını hala bulamadıysanız veya her şey iyi başlasa da ilişkileriniz hep bir yerde tıkanıyorsa, belki de sorun ne sizde ne de karşınızdaki kişidedir. Belki de farkında olmadan sizi koruduğuna inandığınız bazı kurallar aslında sizi gerçek aşkı bulmaktan uzaklaştırıyor olabilir. Peki hayatınızın aşkını neden bulamıyorsunuz?
Kulağa garip geliyor olsa da, aşk yolculuğunuzda en büyük engellerden biri, aslında farkında olmadan yarattığınız katı beklenti talepleriniz olabilir. Birçoğumuz, kendimizi ve kalbimizi korumak adına fark etmeden bir kalkan öreriz. "Hayatımdaki kişi şöyle olmalı, böyle davranmalı" gibi katı ölçütler belirleriz. Ancak bu kalıplar zamanla ilişkiye karşı bir duvar örmemize sebep olur. Aşkın kendisi alışkanlık ve empati isterken, bizler onu sabit bir kalıba sokup sıkıştırmaya çalışırız.
Elbette her ilişkide bazı keskin sınırlar gereklidir. Uzmanlara göre, bu katı beklentiler çoğu zaman geçmişte yaşanmış bazı hayal kırıklıklarından beslenir. Yani işin özünde aşkı ararken, eski yaraların gölgesinde kalarak kararlar veririz. Bu durum da bizi potansiyel bir mutluluğun kapısından çevirebiliyor.
Peki bu kendimize fark ettirmeden ördüğümüz duvarlardan nasıl kurtulabiliriz? İşte uzmanlar tarafından önerilen, ilişkilerde daha açık ve sağlıklı bir yaklaşım geliştirmek için izlenebilecek 5 temel adım…
1.KENDİ İSTEKLERİNİZİ SORGULAYIN
İlk adım olarak, "bu gerçekten benim değerim mi yoksa bir hayal kırıklığımın sonucu mu?" diye düşünmekle başlayın. Ne istediğinizi netleştirin ama neden istediğinizi de mutlaka düşünün.
2. UYGUN ZAMAN VE ORTAMI SEÇİN
Varsa mevcut partnerinizle beklentilerinizi açıkça masaya yatırabileceğiniz bir şekilde konuşmak için doğru zamanı ve sakin bir ortamı tercih edin. Gergin olduğunuz anlarda yapılan bu konuşmalar genellikle sağlıklı sonuçlar doğurmayacağından, uygun anı beklemek daha doğru olacaktır.
3.DİNLEMEYİ ÖĞRENİN
İkili ilişkilerde iletişim yalnızca kendinizi anlattığınız bir durum değildir. Karşınızdaki kişiyi yargılamadan ve anlayışa açık şekilde dinlemeye özen gösterin. Anlamaya çalışmak, ilişkinizin derinleşmesini ve daha sağlıklı bir hale gelmesini sağlayacaktır.
4. KARAR VERMEDEN ÖNCE BİR KERE DAHA DÜŞÜNÜN
Büyük kararlar için zamana ihtiyaç vardır. Konuşmalardan sonra duygularınızı değerlendirmek için kendinize biraz zaman ve alan tanıyın.
5.SONUÇTAN KORKMAYIN
İlişkinizin yönü ne olursa olsun, bu süreç sizi daha net ve sağlıklı bir bağ kurmaya götürecektir. Karar vermek cesaret isteyen bir süreçtir ancak duygusal gelişim de bununla başlar.
2010 yılında Güney Kore'de başlayan 'mukbang' akımı, zamanla dünya çapında hızlıca ilerledi. Küresel bir trend haline gelen aşırı yeme akımı, hala birçok fenomen tarafından yapılmaya devam ediyor.
Bu kişilerden biri de 'mukbang kraliçesi' olarak adlandıran Tzyung. Tek seferde inanılmaz derecede yemek yiyen Koreli fenomen, şimdi de takipçileri tarafından linç ediliyor. Sebebi ise, adeta bir oturuşta dünyaları yemesine rağmen zayıf kalıyor oluşu.
Mukbang akımının doğuşunun ardında yatan en önemli etkenlerden biri, Güney Kore toplumunun bireyselleşmesi ve yoğun iş temposu nedeniyle birçok insanın özellikle akşam yemeklerini yalnız yemeye başlamasıydı.
MUKBANG VİDEOLARI TATMİN HİSSİNE NEDEN OLUYOR Diyet, sağlık sorunları ya da suçluluk duygusu gibi sebeplerle istedikleri yiyecekleri tüketemeyen kişiler, mukbang videolarını izlerken adeta kendileri yiyormuş gibi bir tatmin hissine kapılarak bu açlıklarını dolaylı yoldan giderebiliyor.
Bu durum, mukbang içeriklerinin yalnızca bir eğlence unsuru değil, aynı zamanda psikolojik bir ihtiyaçla da ilişkilendirilebileceğini gösteriyor.
ZAYIF DİYE LİNÇ EDİLİYOR! Günümüzde birçok dünya çapındaki fenomen bu akıma kendini kaptırmış durumda. Bunlardan biri de 28 yaşındaki Koreli içerik üreticisi Tzuyang. Ancak genç fenomen, son zamanlarda takipçileri tarafından linç ediliyor.
YEME BOZUKLUĞU OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜLER! Diğer yabancı yayıncıların bu akımı çoğu zaman sahte yemek yemek veya videoları hızlandırarak çekmekle sürdürdüğü iddia edilmişti. Ancak Tzuyang için böyle bir kanıt takipçileri tarafından bulunamadı. Genç yayıncının daha çok bir yeme bozukluğundan muzdarip olduğu düşünüldü.
PEKİ, HER ZAMAN SAĞLIKLI GÖRÜNEN VE 10.000 KALORİDEN FAZLA ALAN TZUYANG NASIL BU KADAR SAĞLIKLI KALABİLİYOR? Ünlü mukbang yayıncısı Tzuyang, her zaman sağlıklı bir iştaha sahip olduğunu ve hiçbir egzersiz yapmadan kilosunu 50 kilogramda tutabildiğini öne sürüyor. Ancak bu açıklama, izleyiciler arasında şüpheyle karşılanmaya devam ediyor. Aldatıcı olmakla suçlanan genç yayıncı, eleştirilere yanıt olarak yakın zamanda bir klinikte gastroskopi ve kolonoskopi yaptırdığı anları kayda aldı ve bu görüntüleri takipçileriyle paylaştı.
Yayıncının mide hacminin normalden büyük olması sebebiyle daha fazla yiyebildiğini iddia etmesi ve doktor raporlarını paylaşması gündeme gelse de birçok takipçisi yayıncının doğruları söylemediğini düşünüyor.
Ünlü fenomenin bu akımla dünya çapında bir takipçi kitlesi kazanmasının ardında ise büyük bir tehlike yatıyor.
"DUYGUSAL AÇLIKLARINI DOYURABİLECEK BİR HİSSE KAPILABİLİRLER" Uzman Psikolog Berkay Ateş, bu tarz videoların neden bu kadar sevildiğini şu şekilde açıklıyor: "Örneğin; duygusal açlığı olan, bu tür yemekleri yemek için kendini kısıtlayan kişiler, bunu dolaylı bir biçimde yiyen insanları izlediklerinde o duygusal açlıklarını doyurabilecek bir hisse kapılmaları mümkün.
Tıpkı izlediğimiz bir filmdeki karakter üzerinden kendi istek ve arzularımızı gerçekleştirmeye dair yaşanılan rahatlama, bu videolar için de geçerli hale geliyor denilebilir."