Güneydoğu'nun en güzel şehilerinden biri olan Şanlıurfa'yı uzun zamandır merak ediyordum. Tarih içerisinde sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu şehri geçtiğimiz hafta ziyaret etme şansı yakaladım... Baştan söyleyeyim bu şehir gezilecek yerler açısından oldukça zengin... Etnik atmosferi, doğal güzellikleri ve iddialı mutfağıyla Şanlıurfa için şu an rahatlıkla mutlaka ziyaret edilmesi gereken illerimizden birisi olduğunu söyleyebilirim. Peygamberler şehri olarak anılan Şanlıurfa eşsiz doğal güzellikleri, mağaraları, gölleri, cami ve kiliseleri ile mistik ve masalsı bir atmosfere sahip... Gelelim hızlandırılmış önerilere... Şanlıurfa'yı gezmek için iki tam gün geçirmeniz gerekiyor. Ancak çevresinde de görülecek bir sürü yer olduğunu hatırlatmak isterim. Eğer vaktiniz varsa Şanlıurfa'ya kadar gitmişken en az 4 gününüzü ayırıp ve Göbeklitepe, Harran ve Halfeti'yi de görmeden dönmemenizi tavsiye edebilirim. Bu kısa hatırlatmaları yapmışken hadi gelin bu büyülü şehrin kesinlikle keşfetmeniz gereken şehir merkezinde bulunmayan ve tarihi lokasyonlarına hep beraber bakalım.
HALFETİ (KAYIP ŞEHİR)
Halfeti, Şanlıurfa'nın şehir merkezine yaklaşık 115 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Yani burayı keşfetmek için aslına bakarsanız bir tam günü seyahatiniz sırasında ayırmanız gerekiyor. Kayıp Şehir ya da Saklı Cennet olarak da bilinen bu bölge yerli ve yabancı turistlerin en çok ilgisini çeken rotalardan biri. Halfeti ilçesinde yer alan bu bölgenin kayıp şehir olarak anılmasını sebebi yerleşim yerinin büyük bir kısmının Fırat Nehri altında kalmış olması... Halfeti şu anda Eski Halfeti ve Yeni Halfeti olarak iki bölgeye ayrılmış. Eski Halfeti, 2000 yılında Birecik Barajı'nın yapımıyla büyük bir kısmı sular altında kalan bölge, Yeni Halfeti ise bu olaydan sonra yerleşim yerlerinin taşındığı, yeni yeni şehirleşmeye başlayan kısım. Eski Halfeti'de neredeyse yaşayan biri kalmamış, turistik bir yer haline dönüşmüş. Eski Halfeti o kadar sakin ki Dünya Yavaş Şehirler kategorisinde bir "Cittaslow" olarak yer alıyor. Gerek ara sokakları, tarihi evleriyle gerek sular altında kalan kısımlarıyla görülmesi gereken bir yer. Halfeti'nin karada kalan kısımları oldukça küçük bir alana yayıldığı için yürüyerek ara sokakları keşfedebilirsiniz. Sular altında kalan ve Birecik Barajı boyunca yayılan eski yerleşim yerlerini keşfetmek içinse tekne turuna katılmanız gerek. Oldukça keyifli geçen tekne turlarında Savaşan Köyü, Rumkale, Ulu Cami görülebiliyor.
HARRAN
Şanlıurfa'da görülmesi gereken çevre yerlerden biri de dünyanın ilk bilim merkezlerinden biri olarak bilinen Harran. Tarihi M.Ö 2000'li yıllara dayanan Harran'da 3000 yıllık, koni biçimli Mezopotamya evleri ve bölgenin ilginç coğrafi özellikleri dikkat çekiyor. Gerek develer, gerek bitki örtüsüyle bir çöl atmosferiyle karşılaşıyorsunuz. Kültürel olaraksa Arap kültürünün hakimiyeti var. Harran'da gezilecek yerler arasında ise Harran Kültür Evi ve Harran Üniversitesi bulunuyor. Şanlıurfa'dan Harran'a ulaşım için Şanlıurfa otogarından kalkan minibüsleri kullanabilir ya da araç kiralayarak gidebilirsiniz.
GÖBEKLİTEPE
Şanlıurfa'nın Örencik Köyü yakınlarında Harran Ovasında yer alan Göbeklitepe, dünyanın en eski yerleşim yeri ve arkeolojik tapınağı olarak kabul edilmektedir. Oldukça sıra dışı tarihi eserlerin gün yüzüne çıktığı bu mekan yılın her döneminde sıklıkla ziyaret edilmektedir. Tarihi M.Ö 10.000 yıllarına dayanan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe, tarihin akışını değiştiren tapınak olarak dünyada büyük yankı uyandırdı. Şu an dünyanın en eski arkeolojik tapınağı ve yerleşim yeri olarak kabul ediliyor. Henüz kazılar devam etse de daha şimdiden sıra dışı birçok eser ortaya çıkmış durumda. Bunların arasından boyları 6 metreyi, ağırlıkları 40 tonu bulabilen T şeklindeki anıtsal dikilitaşlar en dikkat çekicileri. Bu yapıların üzerlerinde yer alan hayvan, insan ve soyut birçok sembol eski dönemlere ışık tutuyor.
BALIKLI GÖL
Şanlıurfa'da bulunan tarihi yapıların en önünde gelen bu yerin diğer ismi Halil-ür Rahman Gölü'dür. Bölgenin bu kadar çok meşhur olmasının sebebi eşsiz güzelliğinin yanı sıra tarihidir. Durum böyle olunca Balıklıgöl'ün hikayesi hakkında bir iki cümle etmek de gerekiyor. Döneme hakim gaddar hükümdar olarak bilinen Nemrut, Hz. İbrahim tek tanrı inancını savunmak için saray içerisindeki putları kırınca yakılmasını emreder. Şu an gölün bulunduğu yer odunlar ile doldurularak büyük bir ateş yakılır ve Hz. İbrahim, Şanlıurfa Kalesi'nin bulunduğu yerden ateşe atılır. Rivayete göre ateş suya, odunlar ise balıklara dönüşür. Şu anda da gölün içerisinde bir sürü sazan balığı bulunuyor. Halil-ür Rahman Gölü, Şanlıurfa'nın merkezinde yer aldığı için yolunuz elbet düşecektir. Gölün görüntüsü, çevresini sarmalayan Rizvaniye Camii'nin duvarlarıyla birleşince muhteşem bir manzara çıktığını söyleyebiliriz.